Üstüme vazife edindim, ömrümün 40'lı yaşları FETÖ mücadelesi ile geçiyor...
17-25 Aralık sonrasında,
Gediz Üniversitesi'ni bu karanlık ve sinsi yapıdan
kurtarma isteği, beni ve benim gibi düşünenleri
FETÖ ile karşı karşıya getirdi.
Hiçbir ilgisi bulunmayan öğrencileri, mezunları ve çalışanları terör gibi ağır bir veballe anılmaktan kurtarmak; devletin resmi kurumunu gerçek sahibi kamuya teslim edebilmekti amaç.
Devletimiz ve devletimizin yöneticileri ile kavgaya programlanan takiye ustası FETÖ'cüler bundan çok rahatsız olmuştu.
"Üstünüze vazife mi" deyip, peşinden de tehditleri ve hakaretleri sıralıyorlardı.
Üstümüze vazife idi!
Görünür görünmez birçok engele, fiziki- psikolojik baskıya, hatta iftiralara maruz kalmıştık. Çamur atıp önümüzü kesmeye yeltenmişlerdi! Kamuda gizlenen elemanlarının da yardımıyla bizi itibarsızlaştırıp mücadeleyi daha başında bitireceklerdi!
Allah yardım etti, başaramadılar.
Fakat...
Emaneti sahibine teslim etme çabamız, 15 Temmuz öncesinin koşullarında ne yazık ki yeterli olamadı! İlgili ilgisiz binlerce öğrenci, mezun ve çalışanın üzerine 15 Temmuz depremi ile çöken Gediz Üniversitesi enkazının içinde de... O tozdumanın arasına saklanan FETÖ'cülerin suyu daha da bulandırıp hedef şaşırtmaya ve toplumu provoke etmeye çalıştığı dönemde de...
Durmadım, yorulmadım.
Neredeyse 5 yılı bulan çetin mücadele hala soluksuz sürüyor...
İzmir'deki FETÖ dosyalarını yakından takip ediyorum, uluslararası bir komplonun tezahürü örgüte ilişkin davalarda kamu görevi alıyorum. Bunu bir vatanmillet vazifesi görüp her şeyin üstünde tutuyorum. İzmir Adliyesi'ndeki gözlemlerimi de bu köşeden paylaşıyorum.
Görüyorum ki bölücü terör örgütü
PKK'yı ve siyasi uzantılarını mahkemelerde savunanlar, şimdi de FETÖ'yü kurtarmaya soyunmuş!
Şer cephesi el ele vermiş, yurtdışında da kirli oyunlar oynuyor! Uluslararası arenada FETÖ delillerini kendilerince çökerterek dava dosyalarını dayanaksız bırakmak,
Türkiye'yi zora düşürmek gayeleri!
Örgütün haberleşme programının suç unsuru olmadığına dair Birleşmiş Milletler'den çıktığı söylenen bir karar tüm FETÖ sanıklarının eline tutuşturulmuş mahkemelere sunuluyor! Küresel güç odaklarının kontrolündeki
BM ne zaman Türk dostu oldu ki, lehimizde hareket etsin?
BM'ye, ABD'ye, CIA'ye sırtlarını dayayıp bugünlerde daha da pişkinleşen;
"Çekeceğiniz var", "Göreceksiniz gününüzü" tehdidini adliye koridorlarında
savurma cüretini gösteren FETÖ'cülere
diyecek tek şey var:
Mevzubahis vatansa, gerisi teferruattır...