FETÖ ihanetinin iliklerine kadar işlediği uzaktan kumandalı, beyinleri çipli hainlerden bahsediyorum.
Samimiyet ve pişmanlık yok, inkar ve yalan dün olduğu gibi bugün de çok!
Kendilerine verilen taktikleri duruşmalarda harfiyen uygulayıp yalan rüzgarı estirerek tahliye edilmenin yollarını zorluyorlar! Hakim önünde takındıkları sahte masumiyet pozlarının arkasına gizli o pişkin suratların sahipleri serbest kaldıktan sonra ne mi yapıyor?
"Nerede kalmıştık" dercesine,
ihanete ve
meydan okumaya
devam ediyor!
Soluğu adliyelerde alıyorlar, bu kez FETÖ sanıklarına yargılamalarda refakat edip onlara moral aşılamak için! Görevlendirildikleri, özellikle gönderildikleri kesin!
Duruşma salonlarının arka sıralarına ve mahkemelerin kapı önlerine dikkatli bakanlar onları görür. Tutuksuz yargılanmak üzere bırakılmalarını bile örgüt propagandasına ve faaliyetlerine alet ederek küstahlıkta sınır tanımıyorlar! Öyle ki sözde itirafçı olup özgürlüğü kapanlardan, bu yapıyla mücadele edenlere
"Gün gelecek devran dönecek, gününüzü göreceksiniz" diye tehdit savuranlar bile var! Bunlardan biri hakkında suç duyurusunda bulunmuş bir gazeteci olarak yazıyorum...
Devletin adliye sarayında devlete meydan okuyacak, devleti için görev başındakileri tehdit edecek kadar ileriye gidenler, ihanetlerini besledikleri o cüreti sınır ötesinden alıyor! Abilerinin Almanya'da ve ABD'de hüsnükabul görmesinden, yurtdışındaki para ve motivasyon kaynaklarının tamamen kurutulamamış olmasından cesaret buluyorlar! Cumhurbaşkanı Erdoğan öncülüğünde Dışişleri Bakanlığı'nın yurtdışındaki çabaları ile MİT operasyonları işte bunun için çok önemli. Erdoğan'ın son Almanya temaslarında Merkel, FETÖ tanımını ilk kez dile getirmek zorunda kaldı.
"FETÖ konusunda Türkiye'nin savlarını son derece ciddiye alıyoruz ama daha çok bilgiye, nesnel bulguya ihtiyacımız var" diyen Merkel'e hatırlatmak lazım... Bu ihanet şebekesine dair endişelerin ilk seslendirildiği ülkelerden biri Almanya'dır.
Alman İslambilimci Prof. Ursula Spuler-Stegemann, "Almanya'daki en tehlikeli dini görünümlü hareket" tespitini yıllar önce
Der Spiegel'de yaptı.
Eğitim uzmanı Solveig Prass, eğitim gönüllüsü cemaat görünümlü bu yapının Alman siyasetine sızmaya çalışan demokrasi düşmanı bir hareket olduğunu Alman devlet televizyonu ARD'de ifade etti, sene 2013'tü. Hoşgörü ve diyalog kavramlarının ardında CIA kontrolünde gizli faaliyet yürüttükleri, Afganistan menşeli uyuşturucudan elde edilen parayı Almanya'da kullandıkları da farklı mecralarda dile getirildi.
Merkel bizim bildiklerimizi bilmiyor, FETÖ'nün kendi başlarına da nasıl çorap ördüğünü görmüyor olamaz! Koyunlarında nasıl bir yılan beslediklerini Alman kamuoyuna anlatmakta giderek daha çok zorlanacakları aşikar.
Dışarıdaki ve içerideki birilerine yolun sonu görünüyor!