30 dereceyi aşan sıcak, 30 bini aşkın taraftarla nefeslerin tutulduğu bir maça çıktı taraflar. Gümüşhanespor'a beraberlik yeterken Altay'ın kazanmaktan başka çaresi yoktu. Hamek Serkan Çınar'ın ilk düdüğü ile birlikte konuk takım tempoyu düşürüp başlangıçtaki 0-0'ı maç sonuna taşımak isterken Altay'da, tribün desteğine rağmen, pozisyon bulmakta zorlanıyordu. Nitekim ilk yarı bittiğinde Altay'ın 2 net pozisyonuna karşılık, konuk takım tek pozisyon bulabilmiş, sanki tüm heyecanı ikinci yarıya saklamışlardı. İkinci yarının başlama düdüğüyle taraftarının büyük desteğiyle altay, topu da oyunu da rakip yarı alana taşıyor ama kaleyi bulmakta zorlanıyordu. Her geçen dakika heyecan artıyor, ama yere yatan Gümüşhanesporlu futbolcular yerden kalkmıyor ve sadece zamanı değil heyecanı da öldürüyorlardı. Ancak ne sahadaki, ne de tribünlerdeki Altay sevdalılarının, vazgeçmeye niyetleri yoktu. Nitekim kulakları sağır eden desteğe, sahadakiler de kulak veriyor 65 ve 69. dakikalardaki Murat Uluç ve Furkan'ın iki nefis golüyle son düdüğü beklemeden maçın fişini erkenden çekiyorlardı. Uzatmalardaki penaltı golüyse şampiyonluk pastasının kremasını andırıyor ve kaleciyi terse yatıran ozan tabeayı 3'lüyordu. Sonrası görülmeye değerdi. Sadece altay'ın değil, İzmir'in de bir şampiyonluk öyküsüdür dünkü şampiyonluk. Zira güzel İzmirim kenetlenmiş ve sanki altay'ı kanatlarının altına almıştı. Özetle emeği geçen herkese, tribünlerde kenetlenen on binlere, Özgür Başkana, Özden Hoca'ya ve sahadaki arma aşıklarına da selam olsun. Selam şampiyon 1. Lige hoşgeldin Altay.