Ah o yirminci asır yok mu, o mahlûk-i asîl, Ne kadar gözdesi mevcûd ise, hakkıyle sefîl, Kustu Mehmedciğin aylarca durup karşısına;
Döktü karnındaki esrârı hayâsızcasına.
İşte böyle diyor Büyük Şair Mehmet Akif, Çanakkale Şehitleri'ne yazdığı o destansı şiirinde...
Aradan bir asrı aşkın süre geçti, ne değişti?.. 1915'te yurdumuzun boğazına dayananlar, gün geldi sınırlarımıza dayandı!
O gün Anzakları maşa yapanlar, bugün devşirdikleri teröristleri üzerimize saldı!
Maske yırtılmasa hâlâ bize âfetti o yüz...
Medeniyyet denilen kahbe, hakikat, yüzsüz.
Derken Akif, 103 yıl sonrasına da ayna tutuyor. Ya şu mısralar...
Sarılır, indirilir mevki'-i müstahkemler, Beşerin azmini tevkîf edemez sun'-i beşer.
Akif'in dediği oldu, Türk'ün azmini tevkif edemedi suni beşer. Kahraman Mehmetçiğimiz, bir asır sonra, bir 18 Mart'ta tekrar tarihe geçti. Ardına kirli emellerin gizlendiği o maske, bu kez Afrin'de yırtılıp indirildi, "Bu topraklarda tarih yazmak bizden başka kimin haddine ki" denildi...Çifte zaferi kutladığımız o destansı 18 Mart, benim için daha bir unutulmazdı.
O tarihi günde küçüğünden büyüğüne vatan evlatları efe olmuş, zeybek olmuş karşımdaydı.
Türkiye Halk Oyunları Federasyonu'nun İzmir yarışmasında, yiğitler ve kadın efeler yere daha güçlü basıyor, gözler daha bir emin bakıyor, davullar daha coşkulu çalınıyordu... Hınca hınç dolu salon, "Haydi efeler" naralarıyla o unutulmaz 18 Mart'ta inlerken... Balkanlar'dan Kafkaslar'a uzanan kahramanlık türkülerimize, ecdadımızın kahramanlık kostümleriyle ve figürleriyle eşlik eden ekipler gönülleri titretiyordu... Atamızın "Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur" dediği bizi biz yapan değerlerimizden halkoyunlarına 7'den 70'e gösterilen ilgi övgülerin en güzeline layıktı. Özümüzden kopmamak için her birinde ayrı bir kahramanlık destanı saklı olan halkoyunlarımıza evlatlarını teşvik eden bir baba olarak, ne kadar çok olduğumuzu görmek ayrı bir mutluluktu. Çocuklarımıza Türklük mayasını, kahramanlık ruhunu aşılayan anne-babalara, folklor hocalarımıza ve bu işe gönül vermiş kim varsa hepsine gönül dolusu teşekkür...
Ancak...
İzmir'de halkoyunlarımız için tek bir eksik var o da salon! Bu yarışma her yıl Gaziemir Spor Salonu'nda düzenleniyor, yaşanan büyük coşku, o küçük tribünlere sığmıyor. Başbakanımız ve İzmir Milletvekilimiz Binali Yıldırım'dan naçizane bir isteğim var...
Halkapınar Spor Salonu bedelsiz tahsis edilse, o büyük coşku küçücük bir salona sıkışıp kalmaktan kurtarılsa ne de güzel olur... Efelerimize, zeybeklerimize, hasıl-ı kelam özümüze verilen her destek, bizi bir ve diri yapan güce güç katacak, daha güçlü yarınlar olarak geri dönecektir..