Maç bittiğinde, tabeladaki 0-0'lık skor, oynanan oyunun yansıması değildi. Zira ilk düdükle birlikte 2 takımın da
3 puana göz diktikleri gözden kaçmıyordu.
Konuk Bandırmaspor, araya paslarla adam kaçırıp pozisyon bulurken, Karşıyaka da duran toplarda rakip kaleyi dövüyordu adeta. Ancak hem son vuruşlarda hedefi ıskalıyorlar, hem de her iki kaleci özellikle ilk yarıdaki kurtarışlarıyla skoru kilitliyorlardı.
İkinci yarıda,
yorulan ayaklar, pas yapmakta da zorlanınca, ilk yarıdaki
heyacan da kaçıyor ve maç göz
göre göre 0-0'a gidiyordu. İki takımın
da, kilitli kalan oyunu ve skoru bozacak
çilingirleri yoktu. Bazıları eleştirse
de,
Cihat Hoca'nın ilk değişikliği
77. dakikada yapması, bir teknik
adam
zaafını değil, yedek kulübesinin yetersizliğini belgeliyordu.
Son değişikliğini de uzatmalarda yapması, 1 puanın de ne anlama geldiğini haykırıyordu sanki. Özetle, kaybedilmiş 2 puandan çok kumbaraya attıkları 1 puanları da çok değerli idi.