İzmir'de 11 Ağustos 2016 yılında Mustafa Kemal Sahil Bulvarı'nda akşam saatlerinde 26 yaşındaki Ecem Haliloğlu ve teyzesi Lütfiye Yurdaer karşıdan karşıya geçmeye çalışırken Konak'tan Balçova yönüne giden Ankaralı müteahhit Nevzat Demir'in kullandığı lüks aracın altında kaldı. Teyze ve yeğen olay yerinde can çekişirken, sürücü Nevzat Demir, otomobilini terk ederek yaya olarak kaçtı. Çarpmanın etkisiyle yola savrulan ve ağır yaralanan Ecem Haliloğlu ile teyzesi Lütfiye Yurdaer, kaldırıldıkları hastanede öldü. Sürücü Nevzat Demir, kazanın üzerinde 3 ay 3 gün geçtikten sonra Ankara'da adliyeye giderek teslim oldu. Mahkeme ise Demir'i tutuksuz yargılanmak üzere serbest bıraktı. 30 Ocak 2017'de ilk görülen duruşmada, sanık avukatı Cengiz Haliç, kazada yaşamını yitiren Haliloğlu ile Yurdaer'in aileleriyle, olaydan doğan maddi ve manevi tazminatın karşılanması konusunda uzlaşıldığını mahkemeye beyan etmiş aile de şikayetinden vazgeçmişti. Ecem Haliloğlu'nun ailesine 300 bin lira, Lütfiye Yurdaer'in ailesini ise 150 bin lira para verilmişti. İzmir 12'nci Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki davanın geçtiğimiz günlerde yapılan son duruşmasına, 'Birden fazla kişinin ölümüne neden olmak' suçundan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle tutuksuz yargılanan sanık Nevzat Demir ile avukatı katılırken, ölenlerin yakınları ise gelmedi. Savcı önceki duruşmadaki mütalaasını tekrar etti. mahkeme heyeti duruşmada Demir'e önce 3 yıl hapis cezası verdi. Mahkeme ardından sanığın yaptığı kazada bilinçli taksir ve olası kast olmadığı gerekçesiyle, ceza 2 yıl 6 aya düşürdü. Hapis cezası da 45 bin 500 lira adli para cezasına çevrildi.
KARŞILIĞI BU MU?
?Ecem kazadan olmasaydı 10 gün sonra evleneceği nişanlısı mahkemenin kararına tepki gösterdi. Bircan Tektaş, "Şikayetten vazgeçenlerin vebali boyunlarına. Şikayetten vazgeçilmiş olsa da iki insan öldürmenin cezası bu olmamalıydı. Bu sürücü kazadan sonra 3 ay kaçtı. Sonra teslim oldu. 2 kişinin ölümüne neden oldu. Ecem'in ailesine 300 bin lira verdi. 45 bin lira da adli para cezası ödeyecek. Nişanlımın bedeli 345 bin lira olmamalıydı. Benim elimden gelen ve yapabileceğim bir şey yok. Ben aynı durumda olsaydım bu parayı almazdım. Yeni yıl benim için buruk geçecek. Yılbaşı hayatım boyunca buruk geçmeye de devam edecek. 22 sene önce babamı yılbaşında kaybetmiştim. Mahkeme kararını da aynı dönemde aldım. Her şey üst üste geldi. Adalet vicdanları rahatlatmak içindir. Bu karar karşısında benim vicdanım rahatlamadı. Aksine vicdanımı sızlattı. İki kişiyi öldüren herkes 45 bin lira ödeyerek kurtulabilecek mi?" şeklinde konuştu.