Türkiye Hakan Akkaya'yı, birbirinden güzel kızların kameralar karşısında canavarlaşıp rakibini ağlatıncaya kadar acımasızca eleştirdiği, bunun yanı sıra pek çok kişinin giyinirken kendisine biraz daha özen göstermesini sağlayan Tv programıyla tanıdı. Hakan Akkaya, bu program sayesinde popüler olup, eşsiz kalıplarını, tasarımlarını tanıtma fırsatı buldu. Ünü yurt dışına yayılıp New York Moda Haftası'na dünyadan davet edilen 50 tasarımcı arasına giren ilk Türk olan ve bu moda merkezinde bir showroom açma telaşı yaşayan Hakan Akkaya ile Urla'daki en yakın arkadaşının butiğinde konuştuk.
İzmirli olma niyetiniz var mı?
Var galiba çünkü en yakın arkadaşım Gökhan İldeniz, bir butik açıp İzmirli oldu. 21 yıldır hiç ayrılmadık. Mimar arkadaşım Engin bir ev yaptı kendine. Sırada ben varım. İzmir'de birkaç yıl içinde bir düzen düşünüyorum. Burada da bir atölye kurmak istiyorum. Artık tamamen İstanbul'da yaşamak istemiyorum. New York'ta bir showroom açıyorum. New York beni çok yoracağından, dinlenmek için bir hayat kuracağım İzmir'de. İstanbul'u bırakamam. Orası benim ailem. Ne kadar yaşaması zor olsa da oraya yaptığım saygısızlık, kendime yaptığım saygısızlık gibi gelir bana. Beni İstanbul var etti çünkü.
New York'ta showroom yeni haber değil mi?
Evet, New York Fashion Week'e kabul edilen 50 tasarımcıdan birisiyim. Takvimde yer alan ilk ve tek Türk tasarımcıyım. New York Moda Haftası 9-15 Şubat tarihleri arasında yapılacak. Benim defilem, 11 Şubat'ta. Showroom da defileden sonra hizmete girmiş olacak. Bir deneyeceğiz. Bir Türk tasarımcı dünyada bir şeyler yapabilecek mi? Yapan var ama bizim genç nesilden kimse yok.
Ordu'dan nasıl modacı çıktı?
Ordu'da biz defileler, moda haftaları ile büyümedik. "Cesur ve Güzel" diye bir dizi vardı. Dizide, tekstilci aile Forester'lar vardı. Babaannem o diziyi hiç kaçırmazdı. Ben babaanneme aşık bir çocuktum. Aile apartmanında büyüdüm. Okuldan gelir, bir şeyler yer, babaannemin yanına çıkardım. Babaannemin koynuna girer, o diziyi birlikte izlerdim. Tasarım ne demek, koleksiyon ne demek, bunların hepsiyle o dizide, ilkokul 4'te tanıştım. Sonra çok cezbetti beni.
Sonra moda okuyabildiniz mi?
Sonra üniversite zamanı geldi. Ben İstanbul'da sonradan gittiğim moda okuluna başvuru yaptım. Broşürleri ben evde yokken gelmiş. Annem gördü, çıldırdı. Ortalık birbirine girdi. Sonra beni apar topar Ankara'ya, Bilkent Üniversitesi'ne yolladılar. Mimarlığı kazandım orada ama yapamadım, bıraktım. Annemler parayı kesti. Onların istediği şeyi yapmazsam para yok. Ananem İstanbul'da yaşıyordu, o bana parayı verdi, okuttu. Asıl iş, ananemde...
Hangi okulu bitirdiniz?
İstasyon Sanat Akademisi. Benim zamanımda özel okul olarak bir tek o vardı. Kızkardeşim de orada okudu. Birçok arkadaşım oradan mezun oldu. Bizim için çok önemli bir okuldur.
İSTEDİKLERİMİN DAHA YÜZDE 20'SİNİ YAPTIM İDDİALI BİR TİPİM...
Anneniz sizi desteklemediğine pişman oldu mu?
Oldu, ama benim başarımın en büyük
nedeni zaten ailemin beni desteklememesi.
Ben hırslı bir tipim.
Arslan burcuyum
ve bir şeyi
kafama takınca
yaparım.
TV programında yer almanız nasıl oldu?
Popüler kültüre
iş yapıyorsan,
senin de
popüler olman
lazım gerçeği ile
yüzleşip, o sırada
bana gelen
"Bugün ne giysem"
teklifini
kabul ettim ve o
beni çok farklı bir mertebeye yerleştirdi.
Çok da memnunum, ama benim için televizyon
miadını doldurdu, artık onu rafa
kaldırdık.
Bir daha televizyon programında olmam mı diyorsunuz?
Şimdi çeşitli kanallarla görüşüyorum.
Haftada bir ya da iki gün sadece hafta
sonunda. Baştan yarat tarzı, yani insanları
alıp, onlara doğru tarz, bir gardrop
yapıp yollamak istiyorum. Bu beni
de besler. Sonuçta binbir
tane kadın figürü var ve
her defasında başka
birini yeniden
yaratmak zor
bir şey. Ben
de iddialı bir
tipimdir.
Yarışma programlarındaki kızlar gerçek mi?
Yapım
mı, siz mi o
kızları öyle
kavga ettiriyorsunuz
diye
sorulmasından
çok sıkıldım. Bu
kızlardan toplumda
çok var.