Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) elebaşı Fetullah Gülen'in İzmir'de vaizlik yaptığı dönemde görev aldığı Kestane Pazarı Öğrenci Yetiştirme Derneği ile ilişiğinin, öğrencilere Kur'an ve sünnet ile örtüşmeyen görüşlerini aşıladığı gerekçesiyle 1971 yılında kesildiği bildirildi. Kestanepazarı Öğrenci Yetiştirme Derneği Başkanı Hasan Dayhan, Gülen'in 1966'da geldiği İzmir'de, Diyanete bağlı olarak Kestanepazarı Camisi'nde vaizlik görevini yapmaya başladığını, kalacak yeri olmadığından barınması ve din eğitimi alan öğrencilere yardım etmesi için de derneklerinde görev üstlendiğini belirtti. Dayhan, ilk dönem gayet sakin görünen Gülen'in zaman içinde ağlaması ve kendine acındırmasıyla çevresine insanları topladığını, dernek yönetiminin "sergilenen bu değişik haller" üzerine durumu Diyanet İşleri Başkanlığına aktardığını, Gülen'in 1971 yılında dernekten kovulduğunu kaydetti. Gülen'in Kestanepazarı ve Fidan Eğitim Kurumları Derneklerinin kuruluşunda ya da yönetiminde bugüne kadar hiçbir zaman yeri olmadığının, hatta 45 yıl önce kovulduğunun altını çizen Dayhan, Gülencilerin, kendi derneklerinin ismini çağrıştıran dernek kurarak para topladıkları ortaya çıkınca hemen şikayetçi olduklarını anlattı.
KAFALARI UYUŞMUŞ
Dayhan, Kestanepazarı'nda Gülen'in kaldığı barakanın yeniden yaptırılmak istendiğini belirterek, "Tepkimize rağmen orayı yapmak için 2 defa uğraştılar. Pazar günü geldiler çaktılar, pazartesi günü valilik kararıyla söktürdük. Oraya üniversiteli kızlar geliyorlar, taşları öpüp ellerini sürüyorlar. Bundan evvelki valimize söyledim. 'Hasan Bey Kabe mi burası?' diye şaşkınlığını iletti. Evini barkını soracağına iki rekat namaz kıl daha iyi. Kafaları nasıl uyuşturulmuşsa anlamış değilim" dedi. Dayhan, terör örgütü lideri Gülen'in hala kendileriyle anılmasından rahatsızlık duyduklarını da sözlerine ekledi. Kestane Pazarı Öğrenci Yetiştirme Derneği Halkla İlişkiler Müdürü Mustafa Yaman da Diyanetin görevlisi olarak Kestanepazarı Camisi'nde görev yaptığı dönemde Gülen'in Kestanepazarı derneğinde çalıştığını ve 45 yıl önce dernekten kovulduğunu belirterek, "Dernekte o gün görev yapanlar bu kişinin niyetini sezmiş olacak ki hemen göndermişler. Bu kurumun beynelmilel olduğunu ve bu şahsın zarar vereceğini düşünmüşler. Fakat gönderilmesine rağmen maalesef bu kuruma leke getirdi, hala bizim ismimizi kullanıyor. Oysa hala bahsettiği Ali Rıza Bey onu buradan gönderen muhteremdir, kovan adamdır" görüşünü aktardı.