Emniyet Genel Müdür Yardımcısı olduğu dönemde kendilerine rakip olarak gördükleri İzmir Emniyet Müdürü Celal Uzunkaya'yı hedef tahtasına koyan Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) oyunları bir bir bozuluyor. Uzunkaya, geçtiğimiz yıllarda Paralel Yapı tarafından kurulan kumpas sonucu İzmir 10. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Gülcü ile birlikte "örgüte yardım etmek" suçundan 3 ay 10 gün hapisle cezalandırıldı. Uzunkaya, 13 Ocak 2010'da Resmi Gazete'de yayımlanan emniyet müdürleri kararnamesiyle "başka bir göreve atanmak üzere" görevinden alındı. Böylece FETÖ amacına ulaşmıştı. Kararın temyiz edilmesinden sonra dosya Yargıtay'a taşındı. Temyiz istemini görüşen Yargıtay 16. Ceza Dairesi, önemli bir karara imza attı. Yargıtay 16. Ceza Dairesi Uzunkaya için verilen cezayı bozdu. Dosyadaki dinleme kararlarına dayanak olan talep yazıları ile isimsiz ihbar mektuplarının içeriğinin birbirine benzediğine dikkat çeken Yargıtay, Mustafa Gülcü'nün yasa dışı olarak dinlendiğini ifade etti. Gülcü ve Uzunkaya'nın beraat etmesi gerektiğini belirten Yargıtay, ilginç yorumlar da yaptı. Yargıtay, "Dosya içeriğiyle uyuşmayan ve soyut ve yorum niteliğinde gerekçelerle mahkumiyetlerine karar verilmesi hukuka aykırıdır" dedi.
BAŞIMIZ ÖNE EĞİLMEDİ
İzmir Emniyet Müdürü Celal Uzunkaya, Yargıtay kararı ile ilgili Egeli Sabah'a çarpıcı açıklamalarda bulundu. Yanlış hesabın Bağdat'tan döndüğünü ifade eden Uzunkaya, "Yanlış hesap Bağdat'tan dönermiş. Bizimkisi 6 yıl sonra da olsa Yargıtay'dan döndü. Buna da şükür. Her ne kadar geç gelen adalet, adalet değildir dense de bizimkisi geç de olsa Yargıtay'dan döndü. Zaman zaman bunu vurguladım. Bu kumpas tanımına uyan operasyon ile benim ve benim gibi pek çok arkadaşın yıllarını çalındı. Ülkeme ve teşkilatıma hizmet edebileceğim dolu dolu 4 hizmet yılımı çaldılar. Çaldıkları bu dolu 4 yıl, ülkeme ve teşkilatıma hizmet edeceğim 4 yıldı" dedi. Paralel Yapı'nın Allah korkusunu çokça kullandığını anlatan Uzunkaya, "Onun ötesinde bu hadise bir kez daha net gösterdi ki, insanların Allah korkusu yoksa her şeyi yapabilir. Yapabiliyor. İşin daha da garibi bu işi yapanlar, Allah korkusunu çokça kullanan ve öne çıkaran insanlar olunca, bu daha büyük bir travma oluşturuyor. Bu yönüyle de hem kamuoyunun hem toplumun vicdanına anlayışına sunmak lazım. Bu da Paralel Yapı'nın ne kadar tehlikeli olduğunu ve ne kadar vahim sonuçlar doğurabilecek işlerin kaynağı olduğunu gösteriyor. Nice yuvalar darmadağın edildi. Bunu kendi özelimizde de yaşadığımız sıkıntılardan da biliyoruz. Çok şükür başımız öne hiç eğilmedi. Kendimizden emindik. Neticede 4 yıl ağır ceza mahkemelerinde yargılandım. Tutuklanabilirdik de. Hanefi Avcı benzeri arkadaşlar 3.5-4 yıl haksız yere ceza evlerinde yattı. Allah kötülerin şerrinden herkesi korusun" diye konuştu.
İSİMSİZ MEKTUPLA GELEN KUMPAS
Paralel Yapı, dönemin Emniyet Genel Müdür Yardımcıları Celal Uzunkaya ve Mustafa Gülcü'ye oynanan oyunun düğmesine 2009'da bastı. 6 ayrı makama isimsiz ihbar mektubu gönderildi. Mektupta, kendisini "saha ajanı" olarak tanımlayan İrfan Erbarıştıran'ın dolandırıcılık yaptığı ve Gülcü ile Uzunkaya'nın da kendisine destek olduğu iddia ediliyordu. Bunun üzerine Emniyet Genel Müdürlüğü iki müfettiş görevlendirdi ve mektuptaki iddialar araştırıldı. İhbar mektubundaki iddiaların asılsız olduğu tespit edildi. Ancak İzmir Valiliği'ne de gönderilen aynı ihbar mektubuyla ilgili olarak o dönem özel yetkili Cumhuriyet savcısı olan Fatih Genç, soruşturma başlatarak Erbarıştıran'ı emniyette 25 saat sorguladıktan sonra tutukladı. İki ay sonra da Mustafa Gülcü ve Celal Uzunkaya asılsız delillerle açılan soruşturma dosyasına monte edildi. Daha sonra gerçekleri kamuoyuna itiraf eden sanık Erbarıştıran, "Savcı, 25 saatlik ifademi CD'ye aldı ama bana 39 sayfa okutulmayan ifadem imzalatıldı. İfademe, Celal Uzunkaya'nın bana, 'Seni takip ediyorlar' dediğini eklemişler. Böyle oyunlar oynadılar" şeklinde konuşmuştu.