Selçuk'un şirin köyünü soğuk günlerin ardından ziyaret ettik. Zeytinyağı, şarap ve sabun kokan daracık sokaklarında yürüdük, bir tatil gününün tadını çıkardık Ünlü Yunan yazar Dido Sotiriou "Benden Selam Söyle Anadolu'ya" adlı kitabında Selçuk'un köyü Şirince'den (Kırkınca), "Şu yeryüzünde cennet diye bir yer varsa, bizim Kırkınca- Şirince- cennetin bir parçası olması gerekir" diye söz eder. İzmir'in çevresinde gezilecek en güzel köylerden biridir şirince. Kaç kez gittim şimdiye kadar anımsamıyorum, ama her seferinde keyifle döndüm. Hiç gitmeyenler için bu güzel köyü tanıtmakta yarar var. Şirince, İzmir'in Selçuk İlçesi'ne bağlı ve Selçuk'a 8 kilometre uzaklıkta tarihi mimarisi korunabilmiş köylerimizden biri. Özgün adı olan Kırkınca'nın efsanevi bir çağda dağlara çıkan kırk kişiye atfen verildiği rivayet edilir. Rum telaffuzunda Kirkice, Kirkince ve nihayet Çirkince gibi biçimler alan bu ad, Cumhuriyet'in ilk yıllarında dönemin İzmir Valisi Kazım Dirik'in talimatıyla Şirince şeklinde resmileştirilmiş. 19. yüzyılda, özellikle ihracata yönelik incir üretimiyle ünlü, 1800 haneli bir Rum kasabasıydı. 1923'te Türkiye- Yunanistan nüfus mübadelesi sonucu Rumların ayrılmasıyla Kavala'nın Müştiyan ve Sornokol köylerinden gelen müdabiller de iskan edilmiştir. Köyün evvelce bağ, incir, zeytinciliğe dayalı olan ekonomisi, bir tütün bölgesinden gelen yeni sakinlerinin elinde bir süre sekteye uğramış, ancak son yıllarda artan turistik önemine paralel olarak, bu sektörler yeniden gelişmeye başlamış. Bağcılık ve zeytinciliğin yanı sıra, şeftali, incir, elma, ceviz ve kiraz yetiştirilir. 1950'li yıllarda 2000-3000 civarında iken sonradan 700'e kadar düşen köy nüfusu, 1990'lı yıllardan itibaren turizmin gelişmesiyle birlikte tekrar yükseliş eğilimi içine girmiş. Köyde halen bazı Rum evleri pansiyon olarak hizmet vermektedir. Şirince'de üretilen zeytin yağları Güney Ege'de üretilen en iyi zeytinyağları olup yüksek aroma değerlerine ve düşük asit değerlerine sahip. Köy içinde harap durumda olan iki Rum kilisesi bulunuyor. Ayrıca tarihi mimari yapısı korunuyor.
CENNETİN PARÇASI
Ünlü Yunan yazar Dido Sotiriou Şirince için, "Şu yeryüzünde cennet diye bir yer varsa, bizim Kırkınca- Şirince- cennetin bir parçası olması gerekir" der. Gerçekten Şirince cennet parçasıdır. Köye gidiş yolunun etrafındaki zeytin, mandalina ağaçları arasında başlayan yolculuk, zeytin ağaçlarıyla süslenmiş gibi kıvrım kıvrım yolun sonunda eski Rum evleri ve şarap yapılan üzümlerin nefis kokusu sizi karşılar. Çeşitli şaraplar, özellikle meyve şarapları, zeytin ve zeytinyağı, sabun, kadınların yapmış olduğu çeşitli el işleri, doğal bitkiler ve çaylar, taşlarla döşeli dar sokaklarda, nefis gözleme kokuları arasında gezinti yaparsınız. Değişik meyve şaraplarından tadar, yöresel yemeklerle ve şirince gözlemeleriyle karnınızı doyurduktan sonra, asırlık çınarın altında çayınızı ve kahvenizi keyifle içersiniz.
ÖNCE SELÇUK'A
Şirince köy içini gezip dolaştıktan sonra, eski kiliseyi ziyaret edebilir, tarihi evlerin arasından tepeye doğru bir tırmanışla, tüm Şirince'yi kuşbakışı seyredebilirsiniz. Şirince'de geçirdiğiniz gün ya da günler, köyün huzur veren sessizliği, doğayla baş başa olmanın verdiği dinginlik, bu dinginlikte kendini yeniden keşfediş, unutulmaz anılarınız haline dönüşecek ve Şirince'den ayrılırken ağzınızda şarap ve gözleme tadı, gözünüzün önünde eski tarihi Şirince Rum evleri, aklınızda "bir daha ne zaman fırsat bulup da gelebileceğim" sorusu kalır. Şirinceye gitmek için öncelikle Selçuk'a ulaşmanız gerekiyor. Selçuk'a 8 kilometre uzaklıkta olan Şirince'ye özel aracınızla gidecekseniz, İzmir- Aydın Otoyolu'nun Belevi çıkışını kullanarak çıkmanız, İzmir'den Aydın yönüne doğru gelirken Selçuk'un girişinde Şirince yol ayrımını takip etmeniz gerekir. Bu yola girdikten sonra mandalina, zeytin ve üzüm kokuları arasında bol dönemeçli bir yolculuğun ardından Şirince'ye ulaşırsınız. Özel aracınız yoksa Selçuk garajından Şirince'ye minibüs hareket ettiğini hatırlatırım.