Bugün metropollerin en büyük sorunlarından biri göç. Toprağından kopan, köklerinden ve kültüründe ayrılan birçok insan,
ailesinden iyi bir eğitim almadıysa, şehir hayatına kolay kolay uyum sağlayamıyor. Böylece evde zorbaya, trafikte canavara, sokakta kabadayıya ya da mafyaya dönüşüyor. Aç ve cahil insanların büründüğü
korkusuzluk zırhıyla her an bir yerde karşınıza çıkıp böbürlenebiliyor.
***
Geçtiğimiz günlerde ünlü perküsyon ustası
Ayhan Sicimoğlu İzmir'deydi. On-Art İletişim Danışmanlığı bünyesinde,
Aylin Onart'ın organize ettiği özel bir gecede İzmirliler'le bir araya geldi. Sicimoğlu, davetlilere bir yılbaşı gecesi İzmir'de yaşadıklarından söz etti. Göç sorununun bu kentte ulaştığı noktayı da bir kez daha gözler önüne serdi. Cumhuriyet Meydanı'nda
Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ile yeni yıl için geri sayım yaptıktan sonra konsere başladıklarını anlatan Sicimoğlu, yaklaşık 200 kişiden oluşan bir grubun en önde sürekli kendisini ve grubunu yuhalayarak çeşitli hareketlerle taciz ettiklerini belirtti. Konseri kesmemek için kendisini zor tuttuğunu anlatan, diğer izleyicilerin de sessiz kaldığını ifade eden
Sicimoğlu, yaşadıklarından dolayı üzgündü. Tabii bu anlattıklarını dinleyen bizler de... Aslında yabancı değildik anlattıklarına... Ve hemen hemen her gün bu çirkin davranışı sergileyen insanlarla çeşitli yerlerde ve zamanlarda karşılaşıyorduk. Kimi zaman toplu taşım araçlarında kimi zaman alışverişte ya da bir başka yerde...
***
Başta dedim ya göç, tüm büyük kentlerin yaşadığı bir sorun. Her şehir bunu farklı bir şekilde ele alıyor. Bakalım Brezilya'ya,
Rio de Janeiro'ya... Rio'yu tüm dünya karnavalıyla tanıyor. Her yıl yüz binlerce kişi bu karnavalı izlemek için Rio'ya gidiyor. Oysa 4 gün süren, eğlencenin doludizgin yaşandığı bu
karnaval kentin kurtarıcısı... Karnaval bir futbol ligi gibi... 1. ligde 12 dans okulu yer alıyor. Her dans okulu yılda bir kez düzenlenen bu karnavalda geçiş törenine katılmak için yaklaşık 15 milyon dolar harcıyor. Her bir dans okulunda yıl boyunca 4 bin kişi çalışıyor. Yani toplam
48 bin insan... Esnafın kazancını ve turizm girdilerini saymıyorum bile...
Paris ve New York modayla,
Madrid boğa güreşleriyle,
Davos ekonomi zirvesiyle,
Cannes film festivaliyle,
Berlin turizm fuarıyla ve
Antalya yarattığı turizm çeşitliliğiyle bu sorunun üstesinden gelmiş görünüyor... Ya İzmir? Umarım göç bu çok sevdiğimiz kenti çok fazla değiştirmez... Çünkü İzmir ne güç birliği yapabilme kapasitesine sahip, ne de yeni fikirler yaratıp kitleleri sürükleyen liderlere...