Kölgeli, ziraat mühendisliğiyle beraber yürüttüğü fotoğraf sanatçılığı sürecini, fotoğraflarla verilmek istenen mesajı ve kadınların hayallerinin peşinden gitmesi gerektiğinin önemini SABAH'a anlattı. Mesleğine olan ilgisinin kendisini farklı bir noktada geliştirmeye ittiğini söyleyen Teberik Kölgeli, "Aslında fotoğrafçılığa ilk adımlarım ziraat mühendisliği alanına ilgim ve geliştirmeye yönelik çabamdan doğdu. Çektiğim üretim faaliyetlerine odaklı, toprak, bitki, çiçek, doğanın canlanışı, dört mevsimde yapılan zirai üretim ve tarım alanında emek veren insan fotoğrafları, beni fotoğrafçılığa yönlendirdi. Çektiğim fotoğrafların tüketim toplumunun göremediklerini göstermek ve kitlelere tesir etmek için etkili bir araç olduğunu gördüm; bu da fotoğraf alanında kendimi geliştirmemin en büyük etmeni oldu. Ziraat alanının dışına çıkıp dünya kültürlerini fotoğraflamaya ve izlenimlerimi fotoğrafa yansıtmaya başlayınca fotoğrafçılığın etkileri benim gözümde daha da ön plana çıktı. Meslek tercihimi maddiden öte manevi olarak düşündükçe fotoğrafçılığın bana ziraat mühendisliğinden daha uygun olduğunu gördüm.
FOTOĞRAFTA GÖRÜNMEYENİ GÖSTERMEYE ODAKLANIYORUM
Fotoğraf sanatının kendisine farklı kültürlerdeki yaşam konusunda farklı bakış açıları kazandırdığını söyleyen Kölgeli şunları söyledi; "Fotoğraf alanında ele aldığım ilk konu gibi kariyerim boyunca görünmeyeni göstermeye odaklandım. Ziraai üretimin görünmeyeniyle başlayıp, çoğunlukla insan odaklı bir yaklaşım ile çalışma koşulları, toplum sorunları, gelenek ve kültürleri, coğrafi koşulları yansıtmaya çalıştım. Fotoğraf sanatının etki alanını gördükten sonra dünya kültürlerine açılmam fazla uzun sürmedi. İlk başta Vietnam olmak üzere, Hindistan, Etiyopya, Kenya, Küba, Meksika, Balkan ülkeri ve Avrupa'nın birçok ülkesini fotoğraflama imkanım oldu. Odaklandığım temalar ve gittiğim ülkeler farklı kültürlerdeki kadınların yaşamlarını görmek adına zengin imkanlar tanıdı. Kadınlığın yaşadığımız toplum normlarıyla kısıtlı olmadığını, kimi kültürde fazlasıyla bastırılmış bir kadın profiliyle karşılaşırken kimi ülkelerde tam aksine liberal bir profille karşılaşmamla farkına vardım. İşçi kesiminden, orta kesime ve sosyetesine kadar bambaşka çizgilerdeki bu kadınlar bana kadının toplumsal normlardan bağımsız güçlü duruşunu gösterdi. Bir kadın olarak varoluşumu ve yaşam şeklimi bu yönde sorgulamanın kendimi birçok açıdan geliştirdiğini söyleyebilirim."
FOTOĞRAF İNSANIN UNUTTUKLARINI YÜZÜNE VURAN BİR ARAÇ
'Fotoğrafı her zaman görünmeyeni belgelemek, tarihi hatırlatmak ve unutulanı gün yüzüne çıkarmak için etkili bir araç olarak görmüşümdür' diyen Kölgeli sözlerini şöyle sürdürdü; Fotoğaf insanın unuttuklarını hafızasının derinliklerinden çekip alarak tüm gerçekliğiyle yüzüne vuran bir araçtır bana göre. Ayrıca fotoğrafın, insanın duyu ve duygularına görselliğiyle yönelerek yazıdan ayrıldığını ve kitleleri etkileme konusunda daha güçlü bir araç olduğunu düşünüyorum. Bu açıdan, toplumsal gelişmenin kaçınılmaz bir aracı olarak görüyorum. Farklı kültürleri görmenin bende varoluşsal olarak kazandırdığı ciddi değişimin yanı sıra, sosyal hayatımda birçok yeniliğe yol açtı. Ulusal ve uluslarası fotoğraf yarışmalarında aldığım ödüller, değerli kitaplarda fotoğraflarımla yer almak, hem kendi ülkemde hem de yurtdışında birçok dost edinmem fotoğrafın bana getirdiği güzelliklerin yalnızca birkaçı. Bunun yanı sıra üretmenin ve belgelemenin mutluluğunu paylaşmak dünyaya bakışımın değişmesine ve daha geniş bir perspektif edinmeme vesile oldu."
KADINLAR HAYALLERİNİN PEŞİNDEN GİTMELİ
Kadınların hayallerinin peşinden gitmesi gerektiğinin önemini vurgulayan Kölgeli, "Gördüğüm birçok kültürden edindiğim izlenimler, coğrafi, ekonomik ve sosyal koşulların kadına bulunduğu toplumun normlarına boyun eğdirtmeye zorluyor. Buna rağmen her bir kültürde, her bir sosyoekonomik kesimde potansiyellerini esasıyla yansıtan kadınlarla karşılaştım. Bu da bana kadının parmaklıklar ardına kapatılamayacak, normlarla kısıtlanamayacak güçlülükte bir varlık olduğunu gösterdi. Bu anlamda, her kadının kendi potansiyelini keşfederek tutku ve hayallerinin peşinden gitmek için adımlar atması gerektiği inancındayım. Siz dik durup yolunuzdan yürümeye devam ettiğiniz müddetçe hiç bir zorluk size yıldırmıyor" şeklinde konuştu.
Teberik Kölgeli en son geçtiğimiz Eylül ayında 'İstanbul ve Hoşgörü' temalı sergi düzenledi. Sergide İstanbul Balat'ta yaşayan gayrimüslimlerin ibadet yerlerini ve yaşam alanlarını fotoğrafladı.