1995 yılında Meclis'te alınan karar ise böyle bir hamleyi "casus belli" (savaş nedeni) olarak kabul ediyor. Yunanistan'ın uzun yıllardır Ege'deki kara sularını 12 mile çıkarmak istediği biliniyor. Ancak Yunanistan'ın bu adımı atmamasında Türkiye'nin 1995'te TBMM'de aldığı "casus belli" (savaş nedeni) kararının da önemli bir payı bulunuyor.
CASUS BELLİ
Yunanistan çeşitli dönemler benzer açıklamalar yaparken Türkiye de bunu savaş sebebi sayacağını açık şekilde dünya kamuoyuna duyurdu. İlk tavır 1976'da Süleyman Demirel'in başbakanlığını yaptığı "Milliyetçi Cephe" koalisyon hükûmeti döneminde gündeme geldi. Türkiye, Yunanistan'ın kara sularını 6 milin ötesine genişletmesinin "savaş nedeni" sayılacağını ilân etti.
MECLİS KARARI ÇIKTI
1 Haziran 1995'te Yunan parlamentosunun Deniz Hukuku Sözleşmesini onaylayıp Yunanistan hükümetine uygun göreceği bir zamanda Ege'de kara sularını genişletmek üzere kararname çıkarma yetkisi vermesi üzerine ise Türkiye'nin net tavrı Meclis kararı haline dönüştürüldü. TBMM, 8 Haziran 1995'te Yunanistan'ın Ege'de kara sularını tek taraflı olarak 6 milin ötesinde genişletme kararı alması durumunda Türkiye'nin hayatî çıkarlarını muhafaza ve müdafaa etmek için hükûmete askerî önlemler dahil her türlü tedbiri alma yetkisi verme kararı aldı. Yani TBMM, Yunanistan'ın karasularını 6 milin üstünde genişletmesini "savaş sebebi" olacağını resmen ortaya koydu.
Milliyet'te yer alan habere göre; Ege'de kara suları genişliği bakımından on yıllardır iki ülke arasında dengenin muhafazasını sağlayan faktörün Türkiye'nin 1976'da takındığı ve 1995'te tekrarladığı kesin tavır ve aldığı karar olduğu değerlendiriliyor. Öte yandan Yunanistan Parlamentosu, önceki gün İtalya ile İyon Denizi için imzalanan Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) anlaşmasını onaylamasının ardından dün de Mısır ile Doğu Akdeniz için imzalanan MEB anlaşmasını onayladı.
NE ANLAMA GELİYOR?
Yunanistan'ın Ege Denizi'nde kara sularını 12 deniz miline çıkarması, Ege Denizi'nin yüzde 40'ını oluşturan Yunan karasularını yüzde 70 seviyesine çıkarıyor. Açık deniz oranı da yüzde 50'den yaklaşık yüzde 20'ye düşüyor. Türkiye'ye de Ege'nin yüzde 10'u dahi kalmıyor.