Türkiye, Birleşmiş Milletler'e (BM) gönderdiği 17 Eylül 2022 tarihli mektupta, Yunanistan'ın Doğu Ege adalarının gayriaskeri statüsünü ihlaline dayanak gösterdiği temelsiz iddiaları güçlü hukuki argümanlarla çürüttü. Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgiye göre, Türkiye'nin son dönemde konuyu, hukuki tezlerini detaylandırarak BM'ye taşıması Yunanistan'ı son derece rahatsız ediyor. Buna ilişkin Türkiye, BM'ye 13 Temmuz ve 30 Eylül 2021'de yolladığı mektuplarda, Doğu Ege adalarının gayriaskeri statüsüne ilişkin görüşlerini ve hukuki tezlerini ayrıntılı olarak kayda geçirmiş ve Yunanistan'ın ihlallerini devam ettirmesi halinde, ihlal yapılan adalar üzerinde, 1923 Lozan ve 1947 Paris Barış Antlaşmaları'ndan kaynaklanan egemenlik haklarını, deniz yetki alanlarının belirlenmesi dahil, Türkiye'ye karşı ileri süremeyeceği dile getirmişti.
GÜÇLÜ ARGÜMANLAR
Diplomatik kaynaklara göre, Türkiye'nin BM'ye gönderdiği 17 Eylül 2022 tarihli üçüncü mektup, mayıstaki Yunan mektubuna cevap niteliği taşıyor. Tamamen hukuki içerikte olan, güçlü hukuki argümanlar içeren ve BM'nin internet sitesinden de ulaşılabilen mektupta özetle şu hususlara yer verildi:
Yunanistan silahsızlandırma yükümlülüklerini küçümsüyor ve önemsizleştirmeye çalışıyor. Bu yükümlülüklerin ihlali uluslararası barışı tehdit ediyor. Türkiye Yunanistan'ın argümanlarını, temelsiz iddia ve siyasi söylemlerini tümüyle reddediyor.
1923 Lozan ve 1947 Paris Barış Antlaşmalarının temel amacı savaşı sonlandırmak, barışı tesis etmektir. Bu amaca ulaşılmasında toprak/sınır düzenlemeleri, silahsızlandırma ile birlikte ele alınmıştır. Bunlar birbirinden ayrılamaz.
Yunanistan uluslararası hukuktaki sınırların istikrarı ve nihai olma ilkesini yanlış yorumlamaktadır. Bu ilke toprak rejimin bir unsurudur. Silahsızlandırma da bunun ayrılmaz parçasıdır. Toprak rejimi bir bütün olarak daimi nitelik kazanır. Barış Antlaşmaları bir değil, bütün unsurlarıyla (egemenlik-silahsızlandırma) birlikte değerlendirilmelidir.
Limni ve Semadirek adalarının gayriaskeri statüsü devam etmektedir. Lozan 12. madde Doğu Ege adalarını silahsızlandırılmaları kaydıyla Yunanistan'a bırakan 1914 kararını teyit etmiştir. Lozan 13. madde ve Lozan Boğazlar Sözleşmesi 6.madde silahsızlandırmayı detaylandırmaktadır. 1936 Montrö Sözleşmesi Türkiye'nin güvenliği içindir. Yunanistan'la ilgili bir hüküm yoktur. Türk yetkililerinin o dönemdeki ifadeleri ahdi yükümlülüğü ortadan kaldırmaz. Kaldı ki Yunan yetkililerin de aksi yönde ifadeleri vardır. Yükümlülükler ancak anlaşma ile kaldırılabilir. Yunanistan'ın 1960'lara kadar Limni ve Semadirek'i silahlandırmaması da adaların gayriaskeri statüsünü devlet uygulamasıyla kabul ettiğini ortaya koymuştur.
1947 Paris Barış Antlaşması statü yaratan anlaşma niteliğindedir. Türkiye'nin taraf olmaması Yunanistan'ı yükümlülüklerinden kurtarmaz. Uluslararası mahkemelerin içtihadı da bunu teyit etmektedir.
YİNE TUTUŞTULAR
Türkiye ile Libya arasında önceki gün petrol enerjisi ve hidrokarbon alanında imzalanan mutabakat muhtırası Avrupa ve Yunanistan'ı rahatsız etti. Yunanistan ve Avrupa Birliği'nden (AB) art arda anlaşmayı eleştiren açıklamalar yapıldı. Avrupa Komisyonu Dış İlişkiler Sözcüsü Peter Spano, Avrupa Komisyonu'nun Türkiye ile Libya arasındaki mutabakatın yasallığının kabul edilmediğini söyledi. Yunan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias ise diplomatik temaslarını hızlandırdı. Sosyal medya hesabından Fransa Büyükelçisi ile bir araya geldiklerini duyuran Dendias, görüşmede Doğu Akdeniz ve Libya'daki gelişmeleri ele aldıklarını belirtti. Dendias, Mısır Dışişleri Bakanı Semih Şükri ile de bir telefon görüşmesi yaptı. Dendias "Libya Ulusal Birlik Hükümeti'nin söz konusu mutabakat muhtırasını imzalama meşruiyetini tanımadığını ve pazar günü istişarelerde bulunmak üzere Kahire'ye gideceğini söyledi.
ANKARA: HİÇBİR ÖNEMİ YOK
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Büyükelçi Tanju Bilgiç, Türkiye ile Libya Milli Birlik Hükümeti arasında imzalanan mutabakat zaptı ile ilgili Yunanistan ve AB'nin açıklamalarının hiçbir önemi olmadığını belirtti. Bilgiç, Yunanistan'ın, Türkiye ve Libya'nın da meşru haklarını gasbetmeye çalıştığını vurguladı. İki egemen devlet arasında iş birliğine yönelik bu anlaşmaya itiraz edilmesinin hem uluslararası hukuka hem de Birleşmiş Milletlerin (BM) temel ilkelerine aykırı olduğunu belirten Bilgiç, "Hem AB'yi hem de AB'ye üye ülkeleri sınırlarını ve yetkilerini aşmamaya, uluslararası hukuka ve BM ilkelerine uygun olarak devletlerin egemenliklerine ve eşitliklerine saygı göstermeye davet ediyoruz" ifadelerini kullandı. ANKARA