Siyonist İsrail rejiminin Filistin topraklarındaki işgal politikası yıllardır devam ediyor. Sadece Gazze Şeridi'nde değil, Kudüs'te ve Batı Şeria başta olmak üzere Filistin'in dört bir yanında zulme başvuruyorlar. Gazze Şeridi'ne yönelik 7 Ekim'den beri sürdürdükleri katliamlar ise İsrail'in yıllardır uyguladığı apartheid rejiminin en vahşi boyutu oldu. İsrail aslında yıllardır insanlığı öldürdü, Filistinliler onlar için sadece birer sayı...
7 Ekim'den beri katledilen her bir Filistinli can Batı için sadece bir ölü sayısı. Her gün güncellenen Filistinli şehitleri sadece bir rakam olarak görüyorlar.
Gazze Şeridi'ndekiler ikinci Nekbe'yi yaşıyor. Filistinliler, ilk olarak 15 Mayıs 1948'de kendi topraklarında Yahudi grupların katliamına uğradı. Nekbe yani Büyük Felaket olarak anılan olaylarda hayatta kalanlar toplu göçe zorlandı. Bugün de Gazze'nin kuzeyindekiler sürgün ediliyor. Gazze'den sonra Batı Şeria'ya da tecrit uygulanacağı öngörülüyor. Ancak zorla evlerinden koparılan Filistinliler de İsrail ve destekçesi Batı için sadece bir sığınmacı sayısı.
BİLİNMEYEN 99...
İsrail günlerdir Gazze'deki hastaneleri kuşatıyor. Bunlardan biri olan Şifa Hastanesi'nde genç cerrah Sara El Saqqa, geçtiğimiz günlerde hastaneye getirilen yetimlere "Bilinmeyen 1, Bilinmeyen 2... şeklinde rakamlar koymak zorunda kaldıklarını aktardı.
Hastanelerde ayrıca hayatını kaybeden kimsesizler de öyle: Vefat 1, Vefat 2, Vefat 3... olarak tanımlanıyor.
İsrail zulmünün devam ettiği bir diğer yer de işgal altındaki Batı Şeria'da bulunan El Halil kenti. Buradaki H2 bölgesinde 35 bin Filistinli evlerine hapsedilmiş durumda. İsrail rejimi 7 Ekim'den önce de El Halil'deki Filistinlileri numaralandırmıştı. Filistinliler, İsrail güvenlik birimlerinin kontrollerinden kendilerine verilen bu numaralarla geçebiliyor.