ABD Başkanı Donald Trump'ın gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetine ilişkin açıklamasında Suudi Arabistan yönetiminin yanında durmaya devam edeceğinin sinyalini vermesine yönelik tepkiler sürüyor.
Pulitzer ödüllü yazar Thomas Friedman, New York Times (NYT) gazetesindeki köşesinde, "Trump'tan Kara Cuma indirimi: petrol, silahlar ve ahlaki değerler" başlığıyla bir yazı kaleme aldı.
Kaşıkçı'nın Suudi Arabistan'dan gelen bir suikast timi tarafından öldürülerek, cesedinin parçalandığını vurgulayan Friedman, "Noel, Suudi Arabistan Veliaht Prensi için bu yıl erkenden ve Kaşıkçı cinayetindeki rolü nedeniyle 'hapishaneden kurtul' şeklinde geldi." değerlendirmesinde bulundu.
"TRUMP PRENSİN CİNAYETTEN SIYRILMASINA İZİN VERDİ"
Friedman, Suudi Arabistan'ın Kaşıkçı cinayetini "serseri bir operasyon" olarak nitelendirdiğini anımsatarak, "Suudi Arabistan tarihinde, ülke liderlerinin en yakın danışmanları ve korumaları tarafından yapılan böyle bir serseri operasyon yoktur. Bu mutlak bir monarşi." ifadelerine yer verdi.
Trump'ın Muhammed bin Selman'a baskı yapabileceğini belirten Friedman, "Bunun yerine Trump, gelecekte 450 milyar dolarlık silah satışı sözünü aldığı Muhammed bin Selman'ın Kaşıkçı cinayetinden paçayı sıyırmasına izin verdi." görüşünü paylaştı.
Friedman, yazısında, "Ortadoğu'da bu kadar çok kötü eyleme fon sağlayan bizim petrol bağımlılığımız. En alçak cinayette bile başka yollar aramamıza neden olan petrol bağımlılığımız. Silah satışı için adaleti bir kenara bırakmamızın doğru olduğunu düşündüren petrol bağımlılığımız." ifadelerini kullandı.
"SUUDİ ARABİSTAN'I AFFEDEREK DİKTATÖRLERE YOL GÖSTERİYOR"
NYT'de Mark Mazzetti ve Ben Hubbard imzasıyla, "Trump, Suudi Arabistan'ı affederek, diktatörlere yol gösteriyor" başlıklı analiz yazısı yayımlandı.
Analizde, Trump'ın ittifaklarını ticari bir mesele gibi gördüğü vurgulanarak, "Salı günkü mesaj, yabancı liderler için bir kılavuz haline gelebilir. Bu kılavuzla, yabancı liderlerin, Amerikan başkanı gözündeki yerlerini nasıl yükseltebilecekleri, ayrıca ABD'yi sinirlendirmeden, kendi ülkelerindeki muhalifleri bastırmak için ne kadar ileri gidebileceklerini gösterebilir." görüşüne yer verildi.
"SUUDİ YETKİLİLERİN BİLE ÖNÜNE GEÇTİ"
ABD yönetiminin mevcut Ortadoğu politikasını, "İsrail'i koruma, terörle mücadele ve İran'ı geri püskürtme" üzerine kurduğuna işaret edilen analizde, şunlar kaydedildi:
"Trump, dün yaptığı açıklamanın belirli kısımlarında, Suudi Arabistan ile ilişkileri ve Kaşıkçı cinayetini açıklarken, Suudi yetkililerin bile önüne geçti. Trump, Suudi Arabistan'ı İsrail'in çıkarlarına hizmet ettiği için övmüş olsa da Suudi Arabistan'ın İsrail ile resmi bir ilişkisi yok. Ayrıca Trump, Suudilerin Cemal Kaşıkçı'yı 'devlet düşmanı' ve 'Müslüman Kardeşler üyesi' olarak tanımladığını belirtti ancak Suudiler toplum önünde böyle bir suçlamada hiç bulunmadı. Veliaht Prens'in kardeşi ve Suudi Arabistan'ın Washington Büyükelçisi olan Prens Halid bin Selman bile Kaşıkçı'yı 'dost' olarak tanımlamıştı."
Analizde, Trump'ın söz konusu açıklamasının ABD Kongresi üyelerinden de tepki topladığı belirtildi.
Trump'ın Kaşıkçı açıklaması
ABD Başkanı Trump dün yaptığı açıklamada, Amerikan istihbaratının Cemal Kaşıkçı cinayeti ile ilgili bilgileri değerlendirmeye devam ettiğine işaret ederek, "Veliaht Prens Muhammed bin Selman'ın (cinayetle ilgili) bilgi sahibi olabileceğini" ifade etmişti.
Trump'ın söz konusu açıklamada "ABD Suudi Arabistan'la sarsılmaz partnerliğini devam ettirmek istiyor." mesajı vermesi ise ABD'de tepki çekti.