Avrupa hukuku ve sosyal düzeninin önleyemediği Kuran-ı Kerim yakma provokasyonlarına karşı Türkiye'nin attığı adımlar, başta İsveç ve Danimarka olmak üzere Batı'nın potansiyel tehditleri görmeye başlamasını sağladı. Danimarka hükümeti Kuran-ı Kerim ve diğer kutsal kitapların yakılmasını yasaklayan kanun teklifini Meclis'e sunma kararı aldı. İsveç de bu girişime destek verirken, anayasa değişikliği yapılması gerekliliği nedeniyle benzer bir uygulama gerçekleştiremedi.
Buna karşın İsveç ve Danimarka'nın ülkelerinde bu eylemleri önlemek maksadıyla ortak çalışma başlattıkları öğrenildi. Danimarka maslahatgüzarı eşine az rastlanır şekilde ülkesinde gerçekleştirilen Kuran-ı Kerim yakma eylemleri nedeniyle 6 kez Dışişleri Bakanlığı'na çağrıldı, maslahatgüzara Ankara'nın tepkisi iletildi. Ankara, uluslararası platformlarda İslam karşıtlığı ve hoşgörüsüzlükle mücadelede öncü rol üstlenmeyi ve bu yöndeki çabalara aktif destek verme kararlığını sürdürecek.
EYLEMLER BİRER NEFRET SUÇU
Türkiye alçak provokasyonların önlenmesi noktasında öncü rol oynadı. İslam dünyasına bu tür eylemlerle sistemli ve ortak mücadele çağrısı yapıldı, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) olağanüstü toplandı. İİT bünyesindeki çalışmalar neticesinde, tarihi bir adım atılarak kutsal kitapların yakılması Birleşmiş Milletler tarafından dini nefret ve uluslararası hukukun ihlali olarak tanımlandı. Daha önce de Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın çağrısıyla 15 Mart, İslamofobi ile mücadele uluslararası günü ilan edilmişti.
Danimarka'da gerçekleştirilen provokasyonlar Türkiye başta olmak üzere İslam ülkelerinde diplomatik manada tepkiyle karşılandı. Danimarka hükümeti artan tepkiler nedeniyle bir topluluk için dini öneme sahip nesnelere uygunsuz muameleyi yasaklayacak bir yasa tasarısı hazırladı. İsveç Başbakanı Ulf Kristersson da Danimarka hükümetinin Kuran-ı Kerim ve diğer kutsal kitapların yakılmasını yasaklayan kanun teklifini Meclis'e sunma kararına büyük saygı duyduklarını söyledi.
NATO'DA SORUNA YOL AÇAR
NATO'ya üye olmak için Türkiye'den onay alması gereken İsveç, Türk halkında tepkiye yol açan İslamofobik eylemlere ev sahipliği yapıyor. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın "İsveç'in NATO'ya üyeliğinin tartışıldığı günlerde, İsveç güvenlik sisteminin provokasyonları engellemeye yetmeyen bir yapıda olması ve NATO'ya daha fazla güç değil, sorun getirir bir görüntü çizmesi açıkçası stratejik açıdan ve güvenlik açısından da bizi düşündürüyor" ifadeleri Stockholm'ü konuya ilişkin değerlendirme yapmaya yönlendirdi. Danimarka ve İsveç'in bu tür eylemleri önlemek maksadıyla ortak çalışma başlattığı öğrenildi.