Rusya Devlet Başkanı Dimitriy Medvedev'in 11 Mayıs 2010 Türkiye ziyaretinin "panik bir refleksle" değerlendirildiği mailler, başta kuruluşun CEO'su George Friedman olmak üzere Çin ve Avrasya bürolarındaki şef analizcilerinin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan hakkında hem ne kadar yanlış ve dogmatik görüşlere sahip olduklarını hem de aynı zamanda Erdoğan'ın politik gücü, bağımsız duruşu ve stratejik manevraları karşısında nasıl bir "endişeli hayranlık" içinde olduklarını gözler önüne seriyor.
Rus lider Medvedev'in ziyaretiyle ilgili en paranoyak değerlendirme ise daha bir yıl önce Türkiye'yi yeni küresel güç ilan eden Stratfor'un kurucusu Friedman'dan geliyor: "Türkiye, İsrail ve ABD'den koparak Rusya ile ittifak yapacak. Bu, (Medvedev'in ziyareti) Erdoğan için aradığı fırsat olacaktır."
Unutmamak lazım ki, iki yıl önce Türkiye için "eksen kayması" tartışmaları tavan yapmış ve Ankara'nın yönünü Batı'dan Doğu'ya çevirdiği şeklindeki psikolojik savaş ağırlıklı yorumlar had safhaya ulaşmıştı. Özel maillerde, Stratfor çalışanlarının da bu siyasi atmosferin etkisinde oldukları görülüyor.
BAĞIMSIZ OYUN KURUCU
20 Şubat'ta Stratfor'un Çin masası şefi Jennifer Richmond tarafından kurumun belli başlı analizcilerine yazılan mailde, "Bu bahar Medvedev'in Türkiye'ye yapacağı ikinci ziyaret için endişelenmeyin. Rusya bundan avantaj elde edecektir" denilirken kurumun jeo-stratejisti Reva Bhalla yanıt olarak, " Evet, Türkiye (batıdan) kopuş için İran'ı sadece bahane olarak kullanıyor. Türkiye kamuoyuna bakın. İsrail'in Gazze saldırısına (Mavi Marmara) nasıl tepki gösterdiği ortada" diyor. Yani, "Kamuoyu zaten bu kopuşa hazır-landı" demeye getiriyor.
Ardından da daha realist olan şu yorumda bulunuyor: "Türkiye'nin Rusya ile zaten sıkı ilişkisi var. Ancak bu Türkiye'nin Rusya'ya daha da yakınlaşacağı anlamına gelmez. Türkiye Ruslarla bir güzel oynamak ve kendi başına da oyun kurabildiğini göstermek niyetinde."
Richmond ise, "Eğer İran olmasa bile Türkiye yönünü çevirmek için ABD-İsrail ilişkilerindeki zayıflığa oynayacak demek istiyorum. Ve eğer ABD ve İsrail ikilisinden uzaklaşırsa, Rusya'ya daha da yakın olacaktır" analizinde bulunuyor.
Reva, cevabi mailinde, "Buradaki mesele Türkiye'nin bağımsız bir güç olarak rolünü tanımlamaktır. Erdoğan, İsrail ve ABD ile ilişkileri koparmak niyetinde mi? Bunu yapmak için başka ne tür ihtimaller var? Eğer bunu gerçekten istiyorsa..." diye soruyor.
KISSINGER: İSRAİL PANİK İÇİNDE
Cevap ise Friedman'dan geliyor: "Türkiye, İsrail ve ABD'den kopmak istiyor. Bu, (Medvedev'in ziyareti) Erdoğan için aradığı fırsat olacaktır. İran, daha görünür bir güç olacaktır. Ama daha güçlü değil. İran'ın Türkiye'ye bağımlılığı artacak. İsrail'in (İran'a) saldırısı Türkiye'nin gücünü açığa çıkartacak. Bana göre İsrail saldırmayacak İran'a. Kissinger'ın dediği gibi onlar (ABD-İsrail) saldıracak. Arada büyük fark var."
Kendini post-İslamcı olarak niteleyen Kamran Bokhari de, "Benim bütün kaynaklarım, İran'ın savaşa hazırlandığını söylüyor. Bunun rejimi daha da güçlendireceğine inanıyorlar. Bob Baer'in Time'daki makalesini görmediniz mi? İran'a herhangi bir saldırı Türkiye'yi çok zor durumda bırakacaktır. Onu savaşta bir tarafı seçmeye zorlayacaktır. Bu da ABD için sorun yaratacaktır. Bu çatışma, Türkiye için yeni bir canlanma da yaratacak ve daha bağımsız bir politika izlemesine yol açacaktır" değerlendirmesinde bulunuyor.
İSLAM DÜNYASI LİDERLİĞİ
Bu kısa analize Friedman, "Ben ABD'nin (İran'a) önleyici saldırıda bulunacağına inanıyorum. Ama bunun kesin bir takvimi yok" diye cevap veriyor. Bokhari de, "Anlıyorum. Peki İsrail'in saldırmasıyla ilgili düşünceniz nedir" diye sorunca Friedman şu analizi yapıyor: "Kissinger İsraillilerin panik içinde olduklarına ve bu yüzden İran'a saldırıcaklarına inanıyor. Erdoğan'ın, bazı noktalarda İsrail ile ilişkileri koparma konusunda plan içinde olduğu görülüyor. Yüzünü İslam dünyasına dönmek istiyor. İslam dünyasının lideri olmak istiyor. Asıl kaos, Avrupa'daki ekonomik kriz değil Rusya ve İran'ın yol açacakları krizde. Kissinger da aynı düşüncede."
Wikileaks, merkezi Teksas'ta bulunan Stratfor'un 2004 ila 2011 yılları arasındaki 5 milyon mailini nasıl ele geçirdiğini belirtmezken, maillerin dünyanın bir çok ülkesinde, aralarında basın kuruluşlarının da yer aldığı farklı meslek dallarında çalışan 'elemanlardan' geldiği ileri sürülüyor.
"Gölge CIA" olarak nitelenen Stratfor'un hizmet sunduğu müşterileri arasında Amerikan İç Güvenlik Bakanlığı, Savunma İstihbarat Deparmanı, Deniz Piyadeleri, Dow Firması, silah şirketi Lockheed Martin, Northrop Grumman ve Raytheon ile Türkiye'den TÜSİAD gibi kurum ve kuruluşlar yer alıyor.