Ukrayna'nın işgalinde Ukraynalıların yalnız bırakıldığına dair küresel bir kanı oluşturulduğu söylenen raporda, güvensizliğin müttefik ülkeleri "stratejik otonomi" arayışına ittiği aktarıldı. Türkiye'nin sistemin bu yapısında küresel ölçekte kendine tam olarak bir konum arayışında dış politikasını sürdürdüğüne dikkat çekildi.
"RUSYA'DA YÖNETİM DEĞİŞİKLİĞİ OLABİLİR"
Rusya'da yönetim değişikliğinin çok yüksek bir ihtimal olarak görüldüğüne dair değerlendirmelerde bulunulan raporda ,bu ihtimalin Türkiye'ye yansımalarının irdelenmesi gerekeceğine vurgu yapıldı. Raporda, ülke sınırlarının korunması ve nefsi müdafaa dışında 'haklı savaş' diye bir tanımlama bulunmadığının altı çizilerek, "Dolayısıyla bu askerî harekâtın meşruiyeti ve Rusya için bir nefsi müdafaa durumu söz konusu değildir. Uluslararası ilişkiler literatüründe ve doktrininde sadece insani müdahale bir yere kadar kabul edilebilmektedir. Rusya'nın bu müdahalesinin böyle bir yönünün olmadığı da açıktır. Bu savaşta nefsi müdafaa Ukrayna açısından geçerli bir durumdur. Putin'in NATO genişleyemeyecekti demesi, bütün bu yaşananlara zemin oluşturmamaktadır. Ancak yine de Rusya'nın bu harekâta kalkışmasından önce uluslararası kurumlara da sorumluluk düştüğü görülmüştür" ifadeleri kullanıldı.
"UKRAYNA'NIN RUSYA İÇİN ÖZEL BİR ANLAMI VAR"
Savaş öncesinde NATO'nun Ukrayna'yı üye olarak kabul edilememesine dair analizler de yapıldı. Bunun bir numaralı nedeninin Ukrayna içinde devam eden çatışmaların barındırdığı riskler olduğu belirtilerek şöyle denildi:
"Her ne kadar Batı ittifakı Rusya'nın işgaline karşı sert bir tepki vermiş ve halen Ukrayna'ya yardım etmekte ise de Batı'nın Rusya'ya karşı genel ve özel olarak da Gürcistan ve Suriye gibi alanlardaki "oldu-bitti"lerine yeterli tepki göstermemiş olmasının işgalin gerçekleşmesinde dolaylı bir mesuliyeti olduğu söylenebilir. Rusya'nın Gürcistan ve Suriye gibi ülkelerdeki nüfuz politikası ile Ukrayna işgali benzerlikleri olsa da aynı değerde değildir."
Raporda son olarak Türkiye'de ihtisaslaşmış ekonomik ve siyasi komisyonlar kurulması ve savaşın tüm boyutlarının periyodik aralıklarla gerçekleştirilecek bilimsel etkinliklerle ele alınması önerildi.