Trump, Twitter hesabından yaptığı açıklamada Filistin yönetimini hedef aldı.
ABD'nin her yıl Filistin yönetimine yüzlerce milyon dolarlık yardım yaptığını kaydeden Trump, "karşılığında herhangi bir takdir veya saygı görmediklerini" savundu.
Trump, "Onlar, uzun süredir vadesi geçmiş barış anlaşmasını İsrail ile müzakere etmek bile istemiyorlar. Müzakerenin en zor kısmı olan Kudüs kısmını tartışma dışı bıraktık; (aksi durumda) İsrail'in bunun için daha fazla bedel ödemesi gerekecekti. Halbuki artık barışı konuşmak istemeyen Filistinlilere neden gelecekte de bu büyük miktarlardaki ödemeleri yapmamız gereksin?" değerlendirmesini yaptı.
HALEY'DEN "YARDIM YAPMAYACAĞIZ" AÇIKLAMASI
Öte yandan, ABD'nin Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Nikki Haley de konuyla ilgili açıklamasında, "Filistinliler müzakere masasına geri dönmeyi kabul edinceye kadar (BM Filistinli Mültecilere Yardım Kuruluşuna-UNRWA) yardımları yapmayacağız." ifadesini kullanmıştı.
Haley, ABD'nin Kudüs'ü "İsrail'in başkenti" olarak tanımasına hem BM Güvenlik Konseyi hem de BM Genel Kurulunda karşı çıkılmasının hatırlatılması üzerine, "bu kararın ABD halkının isteği olduğunu" söylemişti.
ABD, KUDÜS KARARINDA YALNIZ KALDI
ABD Başkanı Trump, 6 Aralık'ta yaptığı açıklamada "Kudüs'ü tek taraflı olarak İsrail'in başkenti olarak kabul ettiğini" duyurmuş ve Tel Aviv'deki Amerikan büyükelçiliğinin Kudüs'e taşınması için Dışişleri Bakanlığına talimat verdiğini açıklamıştı. Uluslararası toplumun tepkisini çeken Trump yönetimi, bölgenin kaosa sürükleneceği ve İsrail-Arap ihtilafının daha da çözümsüz hale geleceği uyarılarını göz ardı etmişti.
BM Güvenlik Konseyinde 18 Aralık 2017'de ABD'nin Kudüs kararını geçersiz kılma yaklaşımıyla Mısır'ın gündeme getirdiği tasarı, ABD'nin vetosuna karşın kalan 14 üyenin de desteğini almış ve ABD Kudüs konusunda yalnız kalmıştı.
BM Genel Kurulunda Türkiye'nin girişimleriyle hazırlanan ve Trump'ın Kudüs kararını eleştiren Kudüs'ün statüsüne ilişkin "İsrail'in İşgal Altındaki Doğu Kudüs ve Filistin Topraklarındaki Faaliyetleri" başlıklı karar tasarısı, ABD'nin tehditlerine rağmen 21 Aralık 2017'de 9'a karşı 128 oyla kabul edilmişti. Oylamada 35 ülke ise çekimser kalmıştı.