Fransız Yargıtayı'nın, dün, Lafarge'a DEAŞ'lı teröristleri finanse etmesi nedeniyle "insanlığa karşı suça ortak olmak" suçlaması yöneltilebilmesinin önünü açan karara varması gözleri şirketin İsviçre'deki ortağına çevirdi. Yargıtay ayrıca Lafarge'a yöneltilen "terörü finanse ettiği suçlamasını" da teyit etti.
Lafarge'ın, DEAŞ'ı finanse ettiği suçlamaları ve 2014'te Suriye'deki fabrikasını kapattıktan aylar sonra Temmuz 2015'te İsviçre'deki rakibi Holcim ile birleşme kararı alması dikkati çekti. Resmi birleşmenin ardından İsviçre'deki şirketin ismi LafargeHolcim Ltd olmuştu. Ancak Fransız Yargıtayı'nın karar açıklamasına kısa süre kala şirket isim değişikliğine gitti. "Lafarge" ibaresinin atıldığı şirket "Holcim Ltd" adını aldı.
4 Mayıs 2021'de yapılan şirketin yıllık genel kurul toplantısında hissedarlar grup adının Holcim Ltd olarak değiştirilmesi lehinde oy kullandı ve şirketin yeni ismi İsviçre ticaret siciline kaydedildi. Şirketten yapılan açıklamada ise isim değişikliğinin "verimlilik ve etki" gibi faktörler nedeniyle yapıldığı ileri sürüldü.
İSİM DEĞİŞİKLİĞİNE RAĞMEN FRANSA'DA CEZAİ KOVUŞTURMA RİSKİYLE KARŞI KARŞIYA
Swissinfo internet sitesinin Bloomberg'e dayandırdığı haberine göre, Fransa'da mahkemenin "Lafarge kararından" sonra, şirketin İsviçre'deki ortağı Holcim Ltd, Fransa'da cezai kovuşturma ile karşı karşıya. Haberde, Holcim Ltd hisselerinin dün yüzde 4,2'den fazla değer kaybettiği ve bunun 29 Ocak'tan bu yana en büyük düşüş olduğu vurgulandı.
Bugün de şirketin hisseleri yüzde 2 değer kaybederek işlem görüyor. Şirketin satışları geçen yıl 23 milyar 142 milyon İsviçre frangı (25,5 milyar dolar) olarak açıklanırken, 60'tan fazla ülkede yaklaşık 70 bin çalışanı bulunuyor.
AA, LAFARGE'IN DEAŞ'I FRANSIZ İSTİHBARATININ BİLGİSİ DAHİLİNDE FİNANSE ETTİĞİNİ KANITLAYAN BELGELERE ULAŞTI.
Anadolu Ajansının (AA) elde ettiği Fransız kurumlarına ait belgelerdeki bilgiler, dünyanın en büyük çimento devi Fransız Lafarge'ın, DEAŞ ile ilişkisi hakkında Fransız iç, dış ve askeri istihbarat servislerini sürekli bilgilendirdiğini ve ilişkinin Fransa devletinin bilgisi dahilinde gerçekleştiğini gözler önüne serdi.