South China Morning Post gazetesinde yer alan habere göre, hava kuvvetlerinden yapılan açıklamada, adanın güneyindeki Çiayi Hava Üssü'nden saat 14.25'te kalkan uçağın, atış eğitimi için hareket ettiği hedef bölgesinde kaybolduğu belirtildi. Ulusal Kurtarma Komuta Merkezi, uçaktan en son adanın batısındaki Dongşih sahili açığında radar sinyali alındığı bilgisini paylaşırken bazı görgü tanıklarının sahil yakınında bir savaş uçağının denize düştüğünü gördüklerini aktardı.
KEŞİF AMACIYLA İKİ ASKERİ HELİKOPTER GÖNDERİLDİ
Tayvan lideri Tsai Ing-wen'in ofisi haberi doğrularken uçağı ve pilotu bulmak için arama ve kurtarma ekiplerinin çalışmalara başladığı bildirildi. Savunma Bakanlığı keşif amacıyla olay yerine iki askeri helikopter gönderdi, sahil güvenlik birimlerinin de arama kurtarma faaliyetine katıldığı kaydedildi.
DAHA ÖNCE DE UÇAKLAR DÜŞTÜ
Adada 1998'den bu yana F-16 tipi savaş uçakları 7 kez düşmüş, bunlardan 6'sında pilotlar hayatını kaybetmiş veya bulunamamıştı. Kayıp uçak, Tayvan'ın ABD'li üreticiler Lockeed Martin ile yaptığı 4 milyar dolarlık modernizasyon anlaşması kapsamında F-16V modeline yükseltilen 141 F-16A/B savaş uçağından biriydi. Modernizasyonu tamamlanan uçaklardan 64'ü 18 Kasım'da hizmete başlamıştı.
Projenin, Çin'in ekim başında Tayvan'ın Hava Savunma Tanımlama Sahası (ADIZ) ilan ettiği bölgeye çok sayıda uçakla girmesiyle gerilimin artırdığı bir döneme denk gelmesi dikkati çekmişti.
ÇİN İLE TAYVAN ANLAŞMAZLIĞI
Çin'de İkinci Dünya Savaşı'nın ardından çıkan iç savaşta Mao Zedong liderliğindeki Çin Komünist Partisinin (ÇKP) 1949'da iktidarı ele geçirmesi ve Çin Halk Cumhuriyeti'nin kuruluşunu ilan etmesi üzerine Çan Kay-şek liderliğindeki Çin Milliyetçi Partisi (Kuomintag) üyeleri, Tayvan'a yerleşip 1912'de kurulan "Çin Cumhuriyeti" iktidarının Ada'da devam ettiğini ileri sürerek bağımsızlık ilan etmişti.
ÇİN KABUL ETMİYOR
Bu girişim Çin tarafından kabul edilmese de Tayvan temsilcileri, 1971'e kadar Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulunda Çin'i temsil etmişti. 1950'ler ve 1960'larda çok sayıda ülkenin diplomatik ilişki tercihini Çin Cumhuriyeti'nden Çin Halk Cumhuriyeti'ne çevirmesinin ardından 1971'de BM Genel Kurulunda yapılan oylamada Pekin hükümetinin Çin'in tek meşru temsilcisi kabul edilmesiyle Tayvan'ın uluslararası örgütlerdeki konumu belirsiz hale gelmişti.
Pekin yönetimi, "Tek Çin" ilkesini benimseyerek Tayvan'ın kendi topraklarının parçası olduğunu savunuyor. Çin, boğaz ve çevresindeki askeri varlığının yanı sıra Tayvan'ın fiili bağımsızlığının hukuki bir statü kazanmasına, Tayvan hükümetinin dünya ülkeleriyle müstakil diplomatik ilişkiler kurmasına, BM'de ve diğer uluslararası kuruluşlarda temsil edilmesine karşı çıkıyor.