New York Times'ta yer alan habere göre, Rusya ile Suudi Arabistan arasında petrol konusunda gizli bir pazarlık yürüttüğü ileri sürülüyor. Suudi Arabistan yönetiminin Rusya yönetimi ile petrol fiyatları ve Suriye konusunda gizli görüşme yaptığı ileri sürüldü. Rusya'nın petrol fiyatlarının yükselmesine ihtiyacının olduğu, Suudi Arabistan'ın ise Suriye'de barışı istediği ve bunun için Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile bir anlaşma yapmaya hazır olduğu iddia edildi.
ABD Devlet Başkanı Barack Obama İdaresi'ndeki kaynağa atıfta bulunan NYT, Suudi Arabistan'ın, Kremlin'in Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad'ı desteklemeyi durdurması durumunda petrol üretimini azaltacağına yönelik söz verdiğini yazdı. Suudi Arabistan heyetinin 2014 yılının Kasım ayında yaptığı Moskova ziyareti sırasında Suriye konusuna çok önem verildiğini belirten gazete, son birkaç aydır Rusya ile Suudi Arabistan arasında çok gergin gayri resmi diyaloğun devam ettiğini bildirdi. NYT, söz konusu bilgileri, diplomatik, istihbarat ve siyasi alanlardaki birkaç kaynağından aldığını açıkladı.
Gazeteye konuşan Suudi Arabistanlı diplomat, Rusya ile görüşme yapan Riyad yetkililerinin ABD'yi etkileyebileceğini söylediğini belirtti. Suudi diplomat, "Petrol Suriye'deki barışı sağlamaya yardımcı olursa, Suudi Arabistan'ın anlaşma yapmaması için hiçbir sebep görmüyorum" dedi.
Petrol fiyatlarının düşmeye başladığı 2014 yılının yaz aylarında Suudi Arabistan yetkilileri, petrol fiyatların arz ve talep konusunda küresel durumu yansıttığını ve Riyad'ın jeopolitikayı ekonomi ile karıştırmadığını ifade etmişti.
Avrupa Parlamentosu Dışişleri Komisyonu'nda konuşan de Mistura, "Türkiye, İran, Suudi Arabistan, Rusya ve ABD dahil olmadan, bir formülün parçası olmadan Suriye'de çözüm üretmek için yeterli kritik yoğunluk sağlanamayacak" dedi.
Suriye'de çözüme ulaşmanın imkansız bir misyon olarak göründüğünü fakat pes etmeyeceğini belirten de Mistura Avrupa Birliği'nden Halep'te çatışmaların dondurulması planına destek istedi.
De Mistura, uluslararası toplumun Suriye'de çatışmaların azaltılması, insani yardımların artırılması ve siyasi diyaloğun teşviki olmak üzere üç öncelik üzerinde çaba göstermesi gerektiğini belirterek "Halep'i seçtik çünkü burası Suriye'de olan her şeyin adeta bir kokteyli ve tamamen tahrip edilmemiş son büyük şehir" dedi. (Dünya Bülteni)