Demokratik seçimlerle başa gelmiş hükümetin görev sürdüğü Tunus'ta, 25 Temmuz'dan bu yana yeni bir siyasi kriz patlak vermiş durumda. Cumhurbaşkanı Kays Said'in, ülkenin bağımsızlık günü olan 25 Temmuz'da, Ulusal Meclis'in faaliyetlerini bir aylığına askıya alındığını, başbakanı ve hükümeti görevden aldığını ve en kısa sürede 'tarafsız' bir başbakan atayacağını duyurmasıyla başlayan darbe girişiminde yeni gelişmeler yaşanmaya devam ediyor.
CUMHURBAŞKANI'NIN DARBE GİRİŞİMİ KAOSU GETİRDİ
Cumhurbaşkanı Said'in, ordu birliklerine talimat vererek kuşattığı meclis binasının ardından içeri girmek isteyen Meclis Başkanı ve Nahda Hareketi lideri Raşid el-Gannuşi'yi engellemesinin ardından Gannuşi'nin ev hapsinde tutulduğu iddiaları, ülke gündemine bomba gibi düşmüştü.
Cumhurbaşkanı Said'in kararları üzerine halkı barışçıl mücadeleye çağıran Gannuşi, yasal bir dayanağı bulunmayan bu adımın darbe olduğunu vurgulamış, darbe karşıtı tavrı ise Kays Said tarafından açık hedef haline getirilmesine neden olmuştu. Gannuşi'nin darbe karşıtı açıklamalarının ardından ev hapsinde tutulduğu söylentileri ise Nahda Hareketi tarafından yalanlanmıştı.
Tüm dünyanın yakından takip ettiği darbe girişimine ilişkin yeni bir gelişmeyse, Gannuşi'nin kızı ve Nahda Partisi Sözcüsü Dr. Yüsra Gannuşi'nin yaptığı açıklamalarla yaşandı.
"PARLAMENTO GÖREVİNE DEVAM EDİYOR"
A Haber'e konuşan Dr. Yüsra Gannuşi, önemli mesajlar verdi. Yasa dışı hareketlerin, Said tarafından medyanın susturulması ve toplanma hakkının kısıtlanması gibi hareketlerle devam ettiğini söyleyen Dr. Gannuşi, Said'in tüm eylemlerini açık bir şekilde reddettiklerini belirtti.
Babası Raşid el-Gannuşi'nin görevini halen sürdürdüğünü ifade eden Yüsra Gannuşi, parlamentonun da görevine devam ettiğine vurgu yaptı.
Anayasanın 80. maddesi uyarınca olağanüstü koşullar haricinde Cumhurbaşkanı'nın böyle bir fesih hakkı bulunmadığını söyleyen Gannuşi, meclisin görevine devam ettiğini söyleyerek babasına ilişkin iddiaları yalanladı.
"DIŞ GÜÇLER" VURGUSU
Darbe girişiminin arkasında Birleşik Arap Emirlikleri olduğu iddialarına da yanıt veren Dr. Gannuşi, Tunus'un Arap Birliği içinde demokratik yönetime sahip olan tek devlet olmasıyla bölgenin tek umut kaynağı olduğunu belirterek dış güçlerin bu gidişatı bozma yönünde girişimleri olduğunu doğruladı.
Nahda Sözcüsü, "Bölgede süregelen kaosun Tunus'a da uygulanmaya çalışıldığını görüyoruz ancak Tunus halkı henüz hak ve özgürlüklerini bırakmaya hazır değil. Bizler çok şey feda ettik ve gerek politik krizler gerekse pandeminin getirdiği zorluklar olsun, her şeyi düzelteceğini iddia eden bir diktatöre yüzümüzü çeviremeyiz. Demokrasiyi yeniden inşa edip esas sorunlarımıza odaklanmayız" sözleriyle demokrasi mücadelesinden vazgeçmeyeceğini vurguladı.
TÜRKİYE'NİN DURUŞUNA ÖVGÜ
Darbe girişiminin, anayasal düzeni yeniden inşa etmek ve diyalog başlatarak önüne geçileceğini belirten Gannuşi, bu doğrultuda parlamentodaki tüm isimlerin bu sürece katılmasının çözümü getireceğini söyledi.
Ekonomik, sosyal ve sağlık alanındaki sorunların üstesinden ancak birlik olarak gelinebileceğine dikkat çeken Gannuşi, uluslararası arenanın da bu doğrultuda bir yol izlemesi gerektiğini söyledi.
Türkiye'den gelen darbe girişimini kınama ve demokrasiye destek mesajlarına ilişkin de konuşan Gannuşi, Türkiye'den gelen net darbe karşıtlığı karşısında mutluluk duyduklarını söyledi.
"Tunus'un demokrasiyi muhafaza etmesi yalnızca ülke için değil, bölgenin istikrarı açısından da oldukça önemli" diyen Gannuşi, kendilerine yönelik uluslararası desteğin de önemine dikkat çekti.