Rusya-Ukrayna savaşı 13'üncü gününde de tüm şiddeti ile sürüyor. Rus ordusu Kiev'i kuşatırken, kısa süreli ateşkesler ile sivillerin tahliyesi sağlanıyor. Rus güçleri ile Kiev'in merkezi arasındaki makas giderek daralmış durumda. Ukrayna halkı ve ordusu sokaklara barikatlar ve mevziler kurarak meskun mahal çatışmalarına hazırlık yapıyor. Yabancı askerler de Ukrayna'ya gelirken, Rus ordusunun da benzer bir hazırlık içinde olduğu bildiriliyor. Peki, savaşın düğümü Kiev'de mi çözülecek? Kiev düşerse ne olacak? SETA Brüksel Koordinatörü Prof.Dr. Talha Köse sabah.com.tr'ye yaptığı değerlendirmede, bir sonraki adıma dikkat çekti, beklentilerini çarpıcı ifadeler ile aktardı.
"SEMBOLİK BİR TAVIR OLARAK GÖRMEMİZ GEREKİYOR"
SETA Brüksel Koordinatörü Prof.Dr. Talha Köse, AB'nin Karadeniz'deki 3 ülke ile ilgili adımını değerlendirdi. Köse, "AB'ye alma işi bir anda olacak bir şey değil. Ancak başvuruyu değerlendirmeye alırlar. Onun da kendi içinde bir sürü prosedürü var. Bunu biraz daha sembolik tavır olarak görmemiz gerekiyor." dedi.
"BATI'YI DESTEKLEYEN AKTÖRLERİ GÜÇLENDİRMEK İÇİN ATILMIŞ BİR ADIM"
Köse sözlerini şöyle sürdürdü:
Ukrayna'nın 2014'teki meydan olayları yeni seçilen Victor Yanukovic'in AB başvurusunu geri çekmesi sonrası ortaya çıktı. Sonra Kırım ve Donbass'a Rusya'nın müdahalesi ortaya çıktı. Sonrasında Başkan görevi bırakmak durumunda kaldı. Dolayısıyla AB'nin bu tavrı yeni adayları sahiplenmesi gibi görünüyor. Bu ülkeler içinde farklı farklı siyasi ve toplumsal düşüncelerde gruplar var. Bir kısmı Rusya'ya yakın, bir kısmı da Batı'ya yakın aktörler. Bunların da NATO ve AB'ye üyelik konusunda destekleri var. Kendi içlerinde bölünmüş gibiler. Biraz bu ülkelerin içindeki Batıcı aktörleri güçlendirmek için atılmış bir adım gibi görünüyor.
"BU SÜREÇ BAŞLARSA..."
"Rusya'nın, Ukrayna'nın, Moldova'nın kendi içinde bir dengesi var. Kendi içlerinde bir rekabetleri var." diyen Köse, "Ülke içerisindeki ayrımda Batıcıların pozisyonunu güçlendirmek için atılan bir adım. Bu süreç başlarsa siyasetteki etkileri artacaktır. Diğer ekibin de tepkiler doğrultusunda kutuplaşma daha da artacaktır. Yakın vadede, bu süreçlerden geçilmeden bu ülkelerin AB'ye üyeliklerinin beklenmemesi gerekiyor. Biraz daha siyasi bir tavır olduğunu düşünmek gerekiyor." ifadelerini kullandı.
"BASKIYI ÇOK ARTIRIR"
Ukrayna'nın Donetsk ve Luhanks bölgesine benzer bir şekilde Rusya destekli grupların yer aldığı Moldova'nın Transdinyester bölgesinin işgal edilebileceği ile ilgili görüşleri de değerlendiren Köse, şu ifadeleri kullandı:
Rusya'nın Transdinyester'de varlığı var ama Moldova'da operasyon yapması biraz daha zor görünüyor. Etrafında diğer NATO ülkeleri var. Zaten Ukrayna'nın Batı kesimleri ile bir komşuluğu var. Odessa ve Batı kesimlerine doğru devam ederse işgal, Transdinyester bölgesi ile komşu olacaktır. Moldova üstündeki baskı artacaktır. Moldova üzerindeki bir bölünmenin gündeme gelebileceği bir görüş var.
"AVRUPA SİYASETİNE DERİN ETKİSİ OLUR"
"Ama Moldova'nın tamamını işgal etme gibi bir girişim olacağını düşünmüyorum." diyen Köse sözlerini şöyle sürdürdü:
Rusya'nın orada bir askeri varlık hissetirmesinin Avrupa siyasetine etkisi daha derin olacaktır. Romanya buna başlangıçta tepki gösterecektir. Rusya ile Avrupa'nın nüfuz mücadelesi. Rusya nüfuz alanını genişletmek isterken, Avrupa devletleri de NATO üzerinden mücadelelerini sürdürüyor. Siyaseten destekliyor olsalar bile, iş askeri bağlama gelince NATO üyesi olan ve olmayan ülkeler kırılganlık gösteriyor. AB üyesi olmayıp da, NATO üyesi olmayan ülkeler ile ilgili bazı soru işaretleri de oluşacak.
"BİR SONRAKİ ADIM OLABİLİR! AYRILIKÇI AKIM GENİŞLEYEBİLİR"
Nüfuz ve rekabet alanının genişlediğini görüyoruz. Ukrayna'da başarılı olursa Rusya, bir sonraki en büyük gerilim Moldova'da yaşanacaktır. Transdinyester bölgesi üzerinden ayrılıkçı akımın genişleme ihtimalini sözkonusu edebiliriz.
RUSYA, KİEV'İ ALIRSA HER ŞEY BİTECEK Mİ?
Rusya'nın, Ukrayna'nın başkenti Kiev'i kuşattı. Artık meskun mahal çatışmaları başlamak üzere... Peki, Kiev düşerse ne olacak? Savaş Kiev'de mi bitecek?
Prof.Dr. Talha Köse bu soruya şu yanıtı verdi:
Bir sonraki senaryo Ukrayna'nın ikiye bölünmesi olur. Batı'da Lviv merkezli bir Ukrayna yanlısı bir Ukrayna olur. Büyük ihtimalle merkezi Kiev olmaz ama Karadeniz şeridini kapatacak şekilde Rusya yanlısı bir Ukrayna olacaktır. Rusya'nın kontrol ettiği bölgelerden Rus yanlısı olmayanları Rusya öbür tarafa göç ettirmeye çalışacaktır. Rusya'nın Ukrayna'nın tamamını işgal edecek bir politikası olduğunu düşünmüyorum. Ukrayna'nın ikiye bölünüp, Kiev'dede Rus yanlısı bir kukla rejimin inşa edilmesinin Rusya'nın işine geleceğini düşünüyorum.
NATO, BM VE AB'NİN YAPISI SAVAŞ SONRASI DEĞİŞİR Mİ?
AB, NATO ve BM'nin Ukrayna'ya yönelik işgal girişiminde karar almakta zorlandığı ve bu konuda sınıfta kaldığı birçok uzman tarafından belirtiliyor. AB, BM ve NATO, savaşın sona ermesinin ardından eleştirilen karar alma yapısını değiştirebilir mi? Köse, BM için bunun mümkün olmadığını, AB ve NATO için de oldukça zor olduğunu vurguladı.
Köse, beklentilerini şu şekilde özetledi:
Birleşmiş Milletler de bir değişim olacağını sanmıyorum. Orası çok daha büyük. AB ve NATO kararları konsensus şeklinde alıyor. Genişledikçe konsensus ortadan kalkıyor. Burada konsensus oluşturmak zorlaşıyor. Karar alma mekanizması değiştirilebilir. Hem AB'de hem de NATO'da her halükarda mevcut karar alma yapısı bu gerilimleri artıracaktır. Genişleme kararını aldıktan sonra bunun önüne geçmek çok da kolay değil.
Ülkelerde hükümetler değişebiliyor, Rusya'ya yakın hükümetler ortaya çıkabiliyor. Siyasi kararı alanlar da en nihayetinde hükümetler. Ortak konularda, karar alamama dışarıdan kırılganlık ve zayıflık olarak görülüyor. Efektif bir karar alma yapısı oluşturacaklar. Ama bu da olurs aaynen BM'nin yapısındaki gibi bazı ülkelerin daha eşit görülmesi gibi bir durum ortaya çıkabilir. Karar alma zorluğu sürecek gibi, bunun biz çözümü de yok gibi görünüyor.