Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti 'hayalet şehir' olarak anılan Kapalı Maraş'ın tamamen insanlığın hizmetine sunulması için çalışmalarını sürdürüyor. Maraş bölgesinin açılmasının ardından 400 binden fazla insan bölgeyi ziyaret ederken, Rum tarafı üçüncü ülkelerden medet umarak maksimalist iddialarına uluslararası destek bekliyor. Kıbrıslı kaynaklar, GKRY'nin Maraş konusunda KKTC'nin tam yetki ve kontrol sahibi olduğu ve bölgenin geleceğine dair karar verebilecek tek ülke olduğunu kabul etmemek için her yola başvurduğunu ifade ediyor.
TARAFLI VE SİYASİ KARARLARDAN UZAK DURULMALI
Rum tarafının son olarak ABD'den Maraş konusunda destek talep ettiği, Türk tarafına da Ercan Havaalanı'nın BM tarafından yönetilmek kaydıyla uluslararası uçuşlara açılması yönünde bir teklifte bulunulduğu ancak KKTC'nin bu öneriye net şekilde ret cevabı verdiği kaydediliyor. Adada her konuda olduğu gibi Maraş konusunda da Türklerle işbirliği yapmak istemeyen Rum tarafının Maraş başlığını daha yoğun şekilde AB gündemiyle uluslararası kamuoyuna taşımaya yönelik çalışmalar yaptığı bilgisine ulaşıldı. KKTC ise Rumların mülkiyet iddialarına, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları çerçevesinde kurulan Taşınmaz Mal Komisyonu (TMK) tarafından çare bulunmasını sağlamayı amaçlıyor. Türk tarafı, uluslararası kuruluşlara Maraş konusunda mülkiyet haklarına saygılı olunmasının yanında taraflı, siyasi kararlardan uzak durulması yönünde çağrı yapıyor.
SÜREÇ DEVAM EDİYOR
Maraş açılımı konusunda prosedür sürerken başvuru ve incelemelerin sona ermesiyle mülkler gerçek sahiplerine verilebilecek. KKTC makamları 47 yıl kapalı kalan Maraş'ın altyapı ve üstyapı çalışmalarını sürdürürken Rum tarafı süreci baltalamak için elinden geleni yapıyor. Rum tarafının uzlaşmaz tutumu nedeniyle Kıbrıs konusunda yakın zamanda bir müzakere masasının kurulması da beklenmiyor.
RUMLARDA PANİK!
KKTC'de bir Rum'un Kapalı Maraş'taki mülk davasına bakan Taşınmaz Mal Komisyonu, tarihte ilk kez Vakıflar İdaresi'nin Osmanlı döneminden kalma tapusunu davaya dahil etti. Konuyla ilgili açıklama yapan Vakıflar İdaresi Genel Müdürü İbrahim Benter'in "46 yıl kapalı tutulan Maraş kenti 4637 dönümden oluşuyor. Bu alanın tümü Osmanlı döneminden 3 vakfa tapulu. Rumlar 1944'te İngilizlerin mal dönüşüm yasalarını da kullanarak, devredilmesi hukuken mümkün olmayan vakıf mülklerini hileli yöntemlerle bireysel mülk haline getirdi. Maraş'ın tümü Osmanlı mülküdür. Göreve geldiğim günden bu yana mücadele ediyorum, ecdadımızın mirası, yetim mallarını kimseye yedirmeyeceğiz" ifadeleri Rum tarafında panik yarattı.