Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu Venezuela Dışişleri Bakanı Felix Plasencia ile ortak basın toplantısında konuştu. Bakan Çavuşoğlu yaptığı son dakika açıklamasında, Biden'ın Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Suriye'de terör örgütü YPG'ye yönelik operasyonlarından rahatsızlık duyduğunu ifade ettiği küstah mektubu ile ilgili "PKK ile YPG arasında hiçbir farkın olmadığını çok iyi biliyorlar. Bu terör örgütüne çok iyi destek veriyorlar. Bu ABD kanunlarına göre suç." dedi.
İşte Bakan Çavuşoğlu'nun açıklamalarından satır başları...
'ABD YÖNETİMİ DOĞRUYU SÖYLEMİYOR'
Bakan Çavuşoğlu, ABD'nin Suriye kararnamesini uzatmasına ve ABD Başkanı Biden'ın bu konuyla ilgili kongreye mektupla bilgi verirken Türkiye'ye yönelik söylediği sözlere tepki gösterdi. Çavuşoğlu, "Bu mektup 'kopyala- yapıştır' bir mektup olmuş. Bu cümleleri ABD yönetimi daha önce de kullandı. ABD yönetimi kongreye mektup yollarken ya da halkına bilgi verirken doğruyu söylemiyor. ABD yönetimi PKK ile YPG arasında hiçbir farkın olmadığını çok iyi biliyor. Bu terör örgütüne çok iyi destek veriyorlar; eğitim, silah desteği. Bu, ABD kanunlarına göre suç. Bazı askeri raporlarda da yer aldı bunlar; bunları hemen yok ettiler. Burada bulunma amacının da DEAŞ ile mücadele olmadığını biliyoruz. DEAŞ ile mücadele eden dünyadaki tek ordu bizim ordumuz. Bu mücadele sonunda da 4 bin civarında terörist öldürüldü" diye konuştu.
Bakan Çavuşoğlu'ndan Biden'ın mektubuna çok sert tepki: ABD yanlış politikalarından vazgeçsin!
'ABD, YANLIŞ POLİTİKALARINDAN VAZGEÇSİN'
Çavuşoğlu, ABD'nin, terör örgütü DEAŞ'ın Afganistan'da güçlenmemesi için Taliban'la angajmana girme konusunu görüştüğünü hatırlatarak, "'Taliban yönetimi ile angajmana girelim de DEAŞ terör örgütü güçlenmesin'. Peki bu teröristleri Suriye'den oraya kim götürdü? Bunları bazı şehirlerden önce otobüslerle götürdüler, uçaklarla alıp Afganistan'a bıraktılar. ABD'nin tek taraflı, plansız politikaları; o ülkelere girip çekilmeleri, hepsi de plansız. Bunun da Afganistan'a, Irak'a etkisini görüyoruz. Türkiye'yi suçlamak yerine ABD kendi yanlış politikalarından vazgeçsin. Ayrıca Amerikan halkına da kongresine de daha dürüst davransın" dedi.
YUNANİSTAN TÜRKİYE'Yİ SÜREKLİ ŞİKAYET EDİYOR
Kıta sahanlığımızı ihlal etmek isteyen her girişime karşı tedbirlerimizi alıyoruz. En son Yunanistan 1 km bizim kıta sahamıza girmiş. Biz gerekli NAVTEX'i yayınladık ve gerekli uyarıları yaptık. Buradan engellenince bu sefer Kıbrıs tarafından tekrar girmek istediler aynı muamele ile orada da karşılaştılar.
Türkiye'yi sürekli uluslararası camiaya şikayet ediyorlar bunun ne faydası var bilmiyorum belki iç siyasette işlerine yarıyordur.
'AMAÇLARI BİLİMSEL ARAŞTIRMA DEĞİL'
Bakan Çavuşoğlu, Yunanistan'ın kıta sahanlığı ihlal girişimlerine ilişkin de şunları söyledi:
"Kıta sahanlığımızın batı sınırları belirlendi. Birleşmiş Milletler'e kaydını yaptırdık. Kıta sahanlığımızı ihlal etmek isteyen her türlü girişime karşı gerekli tedbirlerimizi alıp engelliyoruz. En son Yunanistan orada bir bilimsel araştırma yapmak istemiş. 1 kilometre de olsa bizim kıta sahanlığımızın kısmını da dahil ihlal etmiş. Amaçları orada 1 kilometrede bilimsel araştırma yapmak değil bizim kıta sahanlığımızı ihlal etmektir. Biz gerekli NAVTEX'i yayımladık, gerekli uyarıları yaptık. Donanmamız önce gemiyi sorguladı ve bu gölgeye giriş yapmasına izin vermedi. Burada engellenince bu defa Kıbrıs tarafından bizim kıta sahanlığımıza girmeye teşebbüs ettiler. Aynı muameleyle orada karşılaştılar, gerekli tedbirleri aldık. Sevilla haritasını sahadaki eylemlerimiz ile ortadan kaldırınca bunu da hazmedemiyorlar. Bir taraftan uluslararası topluma Türkiye'yi şikayet ediyorlar. Günde 2-3 defa Türkiye ile ilgili açıklama yapmazlarsa rahat edemezler."
'NAVTEX' ELEŞTİRİLERİNE CEVAP
Yanlış tartışmalar olduğunu, bunu NAVTEX'de de gördüklerini vurgulayan Çavuşoğlu, "Bazı bilimsel araştırmalar için bize başvuru oluyor. Örneğin; Orta Doğu Teknik Üniversitesi'nin vardı. Belli bir alanda bilimsel araştırma yapmak istediklerini söylüyorlar, biz de o alanları kapsayacak şekilde NAVTEX yayımlıyoruz. Bazen diyorlar ki 'Tüm kıta sahanlığımızı kapsayan bir NAVTEX neden yayınlamadınız?' O zaman tüm kıta sahanlığımızı engellememiz doğru bir yaklaşım olmaz. Bizim verdiğimiz NAVTEX'e Yunanistan'ın verdiği tepkilere bakarsak, burada iddia edilen 'Yunanistan'ın iddialarına uygun şekilde NAVTEX yayımladı' gibi gerçek dışı ithamların da geçersiz olduğunu görürüz" dedi.
'AKDENİZ'DE DE MÜNHASIR BÖLGE İLAN EDİLEBİLİR'
Bakan Çavuşoğlu, kıta sahanlığı ve münhasır ekonomik bölgeye ilişkin ise "Hidrokarbon zenginlikleri başta olmak üzere denizin altındaki zenginlikler için kıta sahanlığı ilan etmek yeterli. Bu kıta sahanlığımıza izinsiz şekilde girmeye çalışan gemilere fırsat vermedik. Bunun anlamı kıta sahanlığımızı koruyuz, ihlal etmek isteyen kimseyi sokmuyoruz. Kıta sahanlığımızı ilan ettik, BM'ye kaydettirdik, burayı da iyi koruyoruz. Buna ilaveten münhasır ekonomik bölge ilan etmenin ne faydası var? Suyun içindeki zenginlikler, balıkçılık. Örneğin; Karadeniz'de kıta sahanlığımızı aynı zamanda münhasır ekonomik bölge olarak ilan ettik. Akdeniz'de de bunu ilan edebiliriz. O zaman ilan ettiğimiz zaman kıta sahanlığımızın olduğu bölgeye hiçbir ülkenin, balıkçının girmemesi lazım. Şu anda Akdeniz'de balıkçılık konusunda böyle bir ihtiyaç olmadığı için münhasır ekonomik bölge ilan edilmedi; ama edilebilir. Burada bizim önümüzde hiçbir engel yok fakat 'münhasır ekonomik bölge ilan edilmeden deniz altındaki zenginliklerimiz ya da kıta sahanlığımız korunamaz' anlayışı doğru değil" diye konuştu.
BIDAN'DAN TÜRKİYE'YE YÖNELİK KÜSTAH SÖZLER!
YPG'ye verdiği destek için sık sık bir neden uyduran ABD Başkanı Joe Biden, Türkiye'nin terörle mücadelesine ilişkin küstah sözler kullandı. Suriye hakkındaki Ulusal Acil Durum halini bir yıl daha uzatma kararı alan Biden, Türkiye'nin Suriye'de terör örgütü YPG'ye yönelik operasyonlarının DEAŞ'la mücadeleye zarar verdiğini sözlerine ekledi.
Biden, Suriye hakkında alınan kararı duyurduğu, Kongre'ye gönderdiği bildirim mektubunda, Türkiye'nin Suriye'de terör örgütü YPG'ye yönelik operasyonlarının DEAŞ'la mücadeleye zarar verdiğini iddia etti.
Açıklamasında, eski ABD Başkanı Donald Trump'ın 14 Ekim 2019'da Suriye'deki durumların, ABD'nin ulusal güvenliği ve dış politikasına getirdiği alışılmadık ve olağanüstü tehditle baş etmek için "Uluslararası Acil Ekonomik Yetkiler Yasası" uyarınca ulusal acil durum ilan ettiğini hatırlatan Biden, bu durumun 14 Ekim 2021'den sonra da devam etmesine karar verdiğini belirtti.
Biden, bu kararın uzatılmasına yönelik yayınladığı mektubunda, "Suriye'deki ve Suriye'yle ilişkili durumlar, özellikle de Türk hükümetinin, Suriye'nin kuzeydoğusuna askeri taarruz düzenleme yönündeki eylemleri, DEAŞ'ı yenilgiye uğratma çabasına zarar veriyor, sivilleri tehlikeye atıyor; bölgede barış, güvenlik ve istikrarı zedeleme tehdidi barındırıyor ve ABD'nin ulusal güvenliği ve dış politikasına karşı alışılmadık ve olağanüstü bir tehdit oluşturmayı sürdürüyor" ifadelerini kullandı.