Son dakika haberi: BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, görevi süresince ilk kez yetkisini kullanarak Gazze'de insani felaketin önlenmesi için Güvenlik Konseyi'ne mektup gönderdi.
99. MADDEYİ DEVREYE SOKTU
İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırıları 61'inci günde devam ederken, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, elindeki en güçlü diplomatik araç olarak kabul edilen yola başvurdu.
BM Güvenlik Konseyi'ni uluslararası barış ve güvenliğe tehdit oluşturan İsrail-Filistin krizi konusunda harekete geçmeye çağıran Guterres, "Genel Sekreter, kendi görüşüne göre uluslararası barış ve güvenliğin korunmasını tehdit edebilecek herhangi bir konuyu Güvenlik Konseyi'nin dikkatine sunabilir" hükmünü içeren BM Şartı'nın 99. maddesini devreye soktu.
Guterres'in, BM Güvenlik Konseyine gönderdiği mektupta, "İnsani sistemin ciddi bir şekilde çökme riskiyle karşı karşıyayız. Böyle bir sonuçtan ne pahasına olursa olsun kaçınılmalıdır. Uluslararası toplumun daha fazla gerilimi önlemek ve bu krizi sona erdirmek için tüm nüfuzunu kullanma sorumluluğu vardır. İnsani ateşkes ilan edilmesi yönündeki çağrımı yineliyorum. Bu acil bir durum. Sivil halkın daha büyük zararlardan korunması gerekiyor" ifadeleri kullanılarak, İsrail-Filistin çatışmalarının sonuçlarının Filistinliler ve tüm bölgenin barışı ve güvenliği üzerinde geri dönüşü olmayan etkileri olacağını belirtildi.
Guterres'in Sözcüsü Stephane Dujarric yaptığı açıklamada, Guterres'in 1 Ocak 2017'de BM Genel Sekreterliği görevini devralmasından bu yana bu maddeyi ilk kez devreye soktuğunu belirterek, Guterres'in kısa sürede inanılmaz boyutlara ulaşan can kayıpları nedeniyle bu adımı attığını açıkladı.
Dujarric, Guterres'in bu hamle ile taraflar arasında ateşkes talep edilmesi yönünde Güvenlik Konseyi ve uluslararası toplum üzerinde daha fazla baskı oluşturacağını umduğu aktardı. Dujarric, Guterres'in mektubunda esirlerin derhal ve koşulsuz olarak serbest bırakılmaları gerektiğini vurguladığını belirterek, Gazze Şeridi'nde hastanelerin savaş alanına döndüğünü ifade ettiğini aktardı.
İSRAİL'İN GAZZE'Yİ İŞGALİNDE SON DURUM
Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, 7 Ekim sabahı, İsrail'in "Filistinlilere ve başta Mescid-i Aksa olmak üzere kutsal değerlerine yönelik sürekli ihlallerine karşılık verme" gerekçesiyle kapsamlı saldırı düzenlerken İsrail ordusu da Gazze Şeridi'ne yoğun hava bombardımanı başlattı.
İsrail'de 7 Ekim'deki saldırılarda 310'dan fazlası asker olmak üzere 1200 İsraillinin öldüğü, 5 bin 132 kişinin yaralandığı duyuruldu. İsrail ordusuna göre, Gazze Şeridi'ne düzenlenen kara saldırılarında 83, Lübnan sınırında ise 6 İsrail askeri öldürüldü.
Gazze'deki hükümete göre, 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'nde İsrail saldırılarında öldürülen Filistinlilerin sayısı 7 bin 112'si çocuk, 4 bin 885'i kadın olmak üzere 16 bin 248'e yükseldi.
İşgal altındaki Batı Şeria ve Kudüs'te de 7 Ekim'den bu yana İsrail güçleri ve Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında 263 Filistinli hayatını kaybetti.
İsrail ordusu, Gazze'de on binlerce yaralı ile sivilin sığındığı onlarca hastaneyi zorla tahliye ettirmek için yerleşkelerini ya da ana binalarını vurdu. İşgal sırasında bazı hastaneleri bastı. Saldırılarda yüzlerce kişi öldü ve yaralandı.
İsrail ordusunun 8 Ekim'den bu yana Lübnan'ın güneyine yönelik saldırılarında 22 sivil hayatını kaybederken, Hizbullah ile sınırda girdiği çatışmalarda ise 89 Hizbullah mensubu öldü.
HAMAS İLE İSRAİL ARASINDAKİ ESİR TAKASI MUTABAKATI
İsrail ile Hamas arasındaki çatışmalara 4 gün "insani ara" verilmesine ilişkin uzlaşma, 24 Kasım Cuma günü saat 07.00'de (TSİ 08.00) uygulamaya girmiş ve daha sonra 3 gün daha uzatılmıştı.
İsrail ile Hamas arasında varılan esir takası mutabakatı çerçevesinde Gazze Şeridi'nden 81 İsrailli esir, İsrail hapishanelerinden de 240 Filistinli esir serbest bırakıldı.
İsrail ordusu, 1 Aralık'ta "insani ara"nın bitmesinin hemen ardından Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarına yeniden başladı.