Nobel ödüllü fizikçi Albert Einstein'ın sevgililerine yazdığı mektuplar ile kişisel dünyasını gün yüzüne çıkaran notlar ve bilim dünyasında devrim yaratan keşiflerine dair defterlerini içeren kişisel arşivi ilk kez
dijital ortama aktarıldı.
Arşivlerdeki bazı mektuplar, Einstein'in aşk ve kadınlar hakkındaki düşüncelerini bütün samimiyetiyle gözler önüne seriyor.
Einstein, büyük aşkı ve ilk eşi Mileva'ya bir mektubunda "Sevgili Pisiciğim" diye hitap ediyor, başka bir mektupta ise aşkını şöyle anlatıyor: "Sen yanımda olmadığında sanki ben tam olarak kendim değilmişim gibi geliyor bana. Oturursam yürümek istiyorum, yürüyorsam eve dönmeye can atıyorum, eğleniyorsam çalışmak istiyorum, çalışmıyorsam huzursuz oluyorum ve yatmaya gittiğimde yaşadığım günden hoşnut olmuyorum."
'ZIVANADAN ÇIKTI!'
Bir düzine sevgilisi bulunan ve başından iki evlilik geçen Einstein, ikinci eşi Elsa'ya ve üvey kızı
Margot'a ise neredeyse her gün mektup yazıyor.
1912 ila 1955 yılları arasındaki dönemi kapsayan ve 3 bin 500 sayfayı bulan aşk mektuplarından birinde
Einstein, kadınlarların kendisine "dikkat etmezmiş" ve "istemezmiş gibi" bir tavır takınarak aslında yoğun bir ilgi gösterdiğini itiraf ediyor.
Örneğin, 1931 tarihini taşıyan ve kızı Margot'a yazılan bir mektupta Einstein, "Bayan M" diye rumuzladığı
Berlin sosyetesindeki Ethel Michanovski isimli sevgilisinin aşırı ilgisinden şikayet ediyor: "Beni İngiltere'ye kadar izledi. Bana olan tutkusu da kendisi de artık zivanadan çıktı!"
'EN İFFETLİSİ BAYAN L.'
Üvey kızına asıl aşkı konusunda ise şu sırrı veriyor aynı mektupta: "Bütün sevgililerim içinde aslında benim gerçekten sevdiğim Bayan L. O, uysal ve iffetli biri."
Bir başka mektupta ise kızı Margot'u aşk ulağı olarak kullanıyor ve ona; "Bu mektubu, Margarita'ya ver. Ona ayrıca boş yere gözyaşı dökmemesini de söyle" talimatını veriyor. Margarita, Einstein'in aşk casusu olarak biliniyordu.
ÖDÜL PARASINDAN BİRAZ ARAKLAMIŞ
Bir mektupta ise kazandığı Nobel Ödülü Parası'nı nasıl harcadığını yazıyor. Einsten'in tüm ödül parasını
İsveç'te boşandığı ilk eşi Mileva ve iki çocuğuna gönderdiğine inanılıyordu. Oysa mektupta paranın bir kısmının ABD'deki hesabına gönderildiği görülüyor. Bu para, 1929'daki Büyük Ekonomik Bunalım'da kaybolmuştu.
KEŞKE OĞLUM DOĞMASAYDI!
Bir mektupta ise Einstein, oğlu Eduard'ın şifzofren olduğunu kabullenmekte oldukça zorlanıyor. "Eduard
doğmasaydı daha iyi olurdu" diye düşünüyor.
'SAÇINIZI KESSENİZ İYİ OLUR!'
Koleksiyon, bilim adamının, hayranlarından aldığı mektupları da içeriyor. Bu mektuplardan birinde 6 yaşındaki bir kız çocuğu, ünlü bilim adamına "Gazetede bir resminizi gördüm. Sanırım saçınızı kestirirseniz daha iyi olacak" diye yazmış.
ORTADOĞU'YA 'GİZLİ KONSEY'
Einstein, koleksiyondaki mektuplarında nükleer silahsızlanmadan, İsrail-Filistin çatışmasına kadar birçok farklı konuda düşüncelerini de açıklamış.
İsrail devletinin kurulmasından önce bir Arap gazetesine gönderdiği mektupta Einstein, Ortadoğu'da barışın, ancak Arap ve Yahudi doktorlar, yargıçlar, din adamları ve işçi temsilcilerinden kurulacak 8 üyeli bir "gizli konsey" tarafından sağlanabileceğini ileri sürmüş.
DEV DİJİTAL ARŞİV
İsrail'deki Kudüs İbrani Üniversitesi, nem ve sıcaklığın belirli seviyelerde tuttuğu depolarda sakladığı ve
daha önce hiçbir yerde yayımlanmamış parçaların da bulunduğu arşivin yüksek çözünürlüklü fotoğraflarını çekti ve bu fotoğrafları internette yayınladı.
Einstein'ın arşivinde yer alan 80 bin parça, İsrail Ulusal Kütüphanesi'nin, Isaac Newton'un teolojik
metinlerini dijital ortama aktarmasına yardım eden Polonsky Vakfı'nın katkılarıyla kataloglandı. Site, 7 bin
sayfadan oluşan 2 bin belgeye erişim sağlıyor.
Projeye Amerika'daki Princeton Üniversitesi ile Kaliforniya Teknoloji Enstitüsü de destek verdi.
İbrani Üniversitesi'nin koleksiyonunda Einstein'in elyazısı ile araştırmalarına dair not düştüğü 14 defter,
ünlü fizikçinin meslektaşlarına ve sevgililerine yazdığı mektuplar, görecelik kuramına dair elyazısı ile
yazılmış bir açıklama, E=MC2 formülü ile ilgili bir özet ve Einstein'in hasta annesine gönderdiği bir posta
kartı da yer alıyor.
Genel görecelik kuramını geliştirerek bilim dünyasında devrim yapan ve 1921 yılında fotoelektrik etki üzerine çalışmalarıyla Nobel Fizik Ödülü'ne layık görülen Einstein, İbrani Üniversitesi'nin kurucularından biriydi. 1955 yılında hayatını kaybeden Einstein, arşivini ve fotoğraflarını kullanma hakkını, İbrani Üniversitesi'ne bağışlamıştı.