Fransa'da ana muhalefetteki Halk Hareketi Birliği'nin (UMP) başkanlığına geçen hafta yeniden seçilen eski Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'nin kan kaybeden merkez sağı toparlamasının zor olduğu, aşırı sağın oylarını alabilmek için yabancı karşıtı söylemlere yüklenebileceği yorumu yapılıyor.
Strasbourg Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Tarih Bölümü Profesörü Samim Akgönül, 2012'deki cumhurbaşkanlığı seçiminde sosyalist François Hollande'a yenilen Nicolas Sarkozy'nin dağılan ve bölünen UMP'yi tekrar toparlamasının kolay olmayacağını söyledi.
Sarkozy'nin UMP'nin yeniden başına geçmesi ile ilgili olarak AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Akgönül, seçimlere 2,5 yıla yakın bir süre olduğunu hatırlattı ve "bu sürenin siyasette ne olup biteceğini söylemek için uzun bir zaman olduğuna" dikkati çekti. Akgönül, hakkında açılan yolsuzluk davalarının Sarkozy'nin başını ağrıtmaya önümüzdeki dönemde de devam edeceğini belirtti.
Sarkozy'yi "aşırı hırslı" bir siyasetçi olarak değerlendiren Akgönül, "Seçimlere daha önemli bir süre var. Liderlik için biraz daha bekleyebilirdi ancak beklemedi. Sarkozy'nin mizacı böyle. Beklemeyi çok sevmiyor ve hamlelerini önceden yapıyor. Bu ona bazen avantaj bazen dezavantaj sağlıyor. Seçimlere kadar ortaya iddialı projeler atabilir, tekrar seçmenin gönlünü kazanabilir" dedi.
Sarkozy'nin UMP içinde Alain Juppe, François Cope, François Filon, Bruno Le Maire gibi önemli siyasetçilerle işbirliği arayışına şimdiden girdiğini belirten Akgönül, bir dönem başbakanlık yapmış tecrübeli siyasetçi Juppe'nin Sarkozy ile ittifak yapmayacağını, partinin yine genç ve dinamik isimlerinden olan ve liderlik yarışında yüzde 30'a yakın oy alan Le Maire'nin de bir kez daha başkanlık yarışına tek başına girmek isteyebileceğini ifade etti.
GÖÇMENLERDE SARKOZY KAYGISI
Strasbourg'daki Türk Göçmen Derneği'nin (ASSTU) direktörü Muharrem Koç ise Sarkozy'nin aşırı sağ seçmenin oylarını alabilmek için göçmen ve yabancı karşıtı söylemini yine artırmasından endişe ettiklerini söyledi.
AA muhabirine konu ile ilgili görüşlerini açıklayan Koç, Sarkozy'nin "popülist" çizgisinden hiçbir zaman vazgeçmediğini belirterek, "Eski bir cumhurbaşkanı olarak aşırı sağın söylemini meşrulaştırması Fransa gibi temel haklar konusunda duyarlı bir ülke için önemli bir tehlike arz ediyor" ifadesini kullandı.
Sarkozy'nin geçen hafta iktidarı döneminde adalet bakanlığı yapan ancak daha sonra araları bozulan Raşhida Dati'nin entik kimliği ile ilgili olarak hakaret dolu açıklamalarına dikkati çeken Koç, UMP liderinin yeniden cumhurbaşkanlığı seçimlerini kazanma ihtimalinin göçmenleri "ciddi bir şekilde kaygılandırdığını" ifade etti.
İTTİFAK ARAYIŞI
Sarkozy, geçen haftaki seçimin ardından UMP'nin ağır topları ile yeni ittifak arayışı içinde bir dizi görüşmeler gerçekleştirmişti. Bu görüşmelerin ardından eski başbakanlardan Jean-Pierre Raffarin, Sarkozy'ye destek yerine Juppe'nin yanında olduğunu söylemişti.
2016 yılında cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi yapılacak parti içi aday adayı yarışında Sarkozy'yi en fazla Juppe'nin zorlaması bekleniyor. Juppe'nin avantajı, merkez sağ dışında tecrübeli ve ciddi tavrıyla merkez sol seçmenin de desteğini alması.
Başkanlığa seçilmesinin ardından partiye yeni bir soluk kazandırmak isteyen Sarkozy, hafta içinde iki genç siyasetçiyi parti yönetimine almıştı. Sarkozy, parti başkan yardımcılığına Nathalie Kosciusko-Morizet ve genel sekreterlik görevine ise Laurent Wauquiez'ı getirmişti.
SAĞDA LİDERLİK KRİZİ
Merkez sağdaki UMP, Sarkozy'nin Hollande'a yenilip siyaseti bırakmasının ardından ciddi bir liderlik krizi içine girmişti. Eski Başbakan François Fillon ile François Cope arasındaki başkanlık yarışını kıl payı ile Cope kazanmıştı. Fillon'un seçimlerde hile yapıldığı iddiası, geçici olarak arkadaşları ile partiden ayrılması, UMP'yi bölünme noktasına getirmişti. Cope'nin bir yıl içinde tekrar seçime gitmeye razı olmasının ardından Fillon ve yandaşları partiye geri dönmüş ancak UMP içindeki liderlik krizi sona ermemişti.
Fransız siyasi gözlemciler, "ülkede aşırı sağın güçlenmesinde sol iktidarın başarısızlığı kadar UMP içindeki liderlik krizinin de etkili olduğu" görüşünde.
Son olarak UMP ile çalışan tanıtım şirketi Bygmalion'un düzenlediği sahte faturalarla Sarkozy'nin seçim kampanyasının masraflarının karşılandığının ortaya çıkmasının ardından bu şirketle yakın ilişki içinde olduğu ortaya çıkan UMP lideri Jean François Cope, liderlik görevinden istifa etmek zorunda kalmıştı.
Cope'nin istifa etmesinin ardından daha önce başbakanlık yapan partinin üç eski "ağır topu" Alain Juppe, François Fillon ve Jean Pierre Rafarin, üçlü yönetimle Sarkozy seçilene kadar partiye el koymuştu.