Türkiye'nin Vatikan Büyükelçisi Lütfullah Göktaş, Rusya-Ukrayna savaşının başlamasının ardından iki ülke arasında ilk üst düzeyli temasın Antalya'da gerçekleşmesinin olumlu bir gelişme olduğunu ve bu buluşmanın bir başlangıca işaret ettiğini bildirdi. Göktaş, Corriere della Sera gazetesinde "Biz Türkler diplomasiye yardımcı olmaya hazırız" başlığıyla yayımlanan demecinde, Rusya-Ukrayna savaşında diplomatik çözüm çabalarına ilişkin Türkiye'nin rolünü ve yaklaşımını değerlendirdi.
"ÜLKEMİZE DUYULAN GÜVENİN GÖSTERGESİ"
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmitro Kuleba'nın Antalya'daki görüşmelerinde büyük ilerleme kaydedip kaydetmediği sorulan Göktaş, "Lavrov ile Kuleba'nın Antalya Diplomasi Forumu çerçevesinde bir araya gelmiş olmaları son derece müspet bir gelişmedir. Şu an için her iki tarafın da kendi pozisyonlarını korudukları doğrudur. Ancak ülkemizin arabuluculuğu sayesinde Ukrayna'daki çatışmanın başlamasından bu yana ilk kez bu düzeyde bir görüşme gerçekleştirilmiştir. Dolayısıyla Cumhurbaşkanımızın da vurguladığı üzere, bu bir diplomasi zaferidir. Antalya'daki buluşmada Türkiye'nin de hazır bulunmasının taraflarca özellikle talep edilmiş olması, ülkemize duyulan güvenin göstergesidir." yanıtını verdi.
"ABD TARAFINDAN TAKDİRLE KARŞILANIYOR"
Türkiye'nin, Belarus'ta devam eden heyetler arası görüşme sürecinin başlamasını da teşvik ettiğine dikkati çeken Göktaş, "Ukrayna tarafının bu görüşmelerin Belarus'ta yapılmasına ikna edilmesinde ülkemiz belirleyici bir rol oynamıştır. (Rusya Devlet Başkanı Vladimir) Putin ve (Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir) Zelenskiy ile müteaddit telefon görüşmeleri gerçekleştirmiş olan Cumhurbaşkanımızın diplomatik çabaları devam ediyor, devam da edecektir. Cumhurbaşkanımızın arabuluculuk çabaları ABD tarafından da takdirle karşılanıyor." ifadelerini kullandı.
"TEK YOL DİPLOMASİ"
Büyükelçi Göktaş, savaşın sona erdirilebilmesi için tek yolun diplomasi olduğunun altını çizerek, "Antalya'daki gibi bir başlangıca ihtiyaç vardı. Bu sürecin devam ettirilmesi ve karşılıklı güven artırıcı adımlarla beraber gelişmelerin olumlu bir mecraya evrilebileceğini düşünüyoruz. Rusya ile Ukrayna arasında tarafsızlık dahil müzakere edilen birçok husus var. Kapsamlı bir barış anlaşması için müzakere ve diplomasiden başka seçeneğimiz yok." yorumunu yaptı.
MOSKOVA İLE İLETİŞİMDE KALMAK
Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy'nin ülkesi üzerinde uçuşa yasak bölge ilan edilmesi talebi olduğu ve Türkiye'nin, AB ile ABD'nin yaptırımlarına destek vermediği hatırlatılan Göktaş, şunları kaydetti:
"Türkiye, BM Güvenlik Konseyi kararları dışındaki yaptırım kararlarına uymamayı uzun zamandır ilke edinmiş bir ülkedir. Yaptırımların ne kadar işe yarayacağı tartışmalıdır. Yaptırımların sadece Rusya'ya değil, yaptırım kararı alan ülkelere de bazı olumsuz etkileri olacaktır. Türkiye olarak bizim Rusya ile enerji, turizm, tarım sektörleri dahil derin ekonomik bağlarımız mevcut. Bunların zarar görmesini tabiatıyla arzu etmiyoruz. Biz yaptırım yerine, Moskova ile iletişimde kalmanın daha faydalı olacağını düşünüyoruz. Bu sayede çözüm arayışlarına somut katkı sağlamamızın da kolaylaşacağına inanıyoruz."
NÜKLEER SİLAH AÇIKLAMASI
Ukrayna'nın sınır güvenliğinin ihlal edilmemesi karşılığında 1994'te nükleer silahlardan feragat ettiği anımsatılan Göktaş, "Ukrayna'nın egemenliğinin ve toprak bütünlüğünün güçlü bir şekilde desteklenmesi önemlidir. Son olaylarla birlikte, nükleer silahlardan kaynaklanan tehdit ve risklerin yeniden gündeme geldiği görülüyor. Türkiye öteden beri dünyanın nükleer silahlardan arındırılmasını savunuyor. Türkiye Büyükelçisi olarak, nükleer silahların barış ve istikrara hizmet etmediğini rahatlıkla söyleyebilirim." Büyükelçi Göktaş, bir nükleer saldırının tüm dünya için yıkıcı sonuçlar doğuracağını, şu an ihtiyaç duyulan temel şeyin gerilimi azaltmak olduğunu ifade etti.
NATO KARARI İLE İLGİLİ YORUM
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Ukrayna'ya yapılan saldırının uluslararası hukukun ihlali olduğunu açıkça belirttiğini aktaran Göktaş, "Ama Rusya'nın toprak bütünlüğünü hedef alan bir NATO kararına destek vermeyeceğimizi de söyledi. Türkiye geçmişte AB ve NATO'nun genişleme süreçlerine olumlu yaklaşmıştır. Ukrayna'nın NATO üyeliğinin hassas bir konu olduğunun farkındayız. Bu ihtimal, Rusya'nın ana kaygısını oluşturuyor. Dolayısıyla Rusya'nın yıllardır söylediği sınır güvenliğiyle ilgili kaygıları da nazarı itibara alınmalıdır. Gerçekçi bir yaklaşımla, her iki tarafı da tatmin edecek bir çözüm bulmak lazım." ifadelerini kullandı.
STRATEJİK ORTAKLIK VURGUSU
Türkiye'nin hem Rusya hem Ukrayna ile özel ilişkileri olduğuna işaret eden Büyükelçi Göktaş, sözlerini şöyle tamamladı:
"Ukrayna stratejik ortağımız. Rusya ile ticaret hacmimiz 20 milyar doların üzerinde. Geçen yıl yaklaşık 5 milyon Rus turisti ağırladık. Rusya, ülkemizin en büyük doğal gaz tedarikçisi. Ülkemizdeki ilk nükleer santrali Rusya inşa ediyor. Bazı meselelerde görüş ayrılıklarımıza rağmen, son yıllarda ilişkilerimiz ve iş birliğimiz büyük gelişme gösterdi. Bu savaşın bazı sektörleri olumsuz etkileme ihtimali tabii ki var. Ancak biz Rusya ile ikili ilişkilerimizin zarar görmesini istemiyoruz. Bu nedenle dengeli bir politika izlemek, Moskova ile de diyalog halinde kalmak istiyoruz."