Tayvan ajansı CNA'nın haberine göre, Savunma Bakanlığına bağlı Topyekun Savunma Seferberlik Ajansı, 28 sayfalık rehber kitapçığı basın toplantısıyla tanıttı. Kitapçıkta, sivillere hava saldırısı, büyük yangın, bina çökmesi, büyük çaplı elektrik kesintisi, su ve temel gıda ve ihtiyaç maddelerinin kıtlığında hayatta kalmak için neler yapmaları gerektiğine ilişkin bilgilere yer verildi.
NEREYE BAŞVURMALARI GEREKTİĞİNİ SÖYLEDİLER
Savaş durumuna hazırlık ve yedek kuvvet seferberliğine ilişkin bir bölümün de yer aldığı kitapçıkta, yedek askerlerin savaş çıktığında nereye başvurmaları gerektiği anlatıldı.
İSVEÇ VE JAPONYA ÖRNEK ALINDI
Kitapçığın Rusya'nın Ukrayna'ya saldırılarının sürdüğü, Çin'in Tayvan'a olası askeri müdahalesinin bölgede bir çatışmanın fitilini ateşleyebileceğine dair endişelerin zaman zaman gündeme getirildiği bir döneme denk gelmesi dikkati çekti. Savunma Bakanlığı, kitapçığın hazırlanmasına geçen yıl karar verildiği ve içeriğinin İsveç ile Japonya'daki benzeri rehberler örnek alınarak hazırlandığı bilgisini paylaştı.
PEKİN YÖNETİMİNİN TEPKİSİNİ ÇEKEN SÖZLER
ABD Hazine Bakanı Janet Yellen ve Dışişleri Bakan Yardımcısı Wendy Sherman'ın, geçen hafta, Çin'in, Ukrayna'ya saldırısı nedeniyle Rusya'ya uygulanan yaptırımları Tayvan konusunda uyarı olarak görmesi gerektiğine ilişkin sözleri Pekin yönetiminin tepkisini çekmişti.
Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Cao Licien, 7 Nisan'da yaptığı açıklamada, Tayvan'da son dönemde yaşanan gerilimlerin kaynağının Tayvan'daki otoritelerin ABD'nin desteğiyle bağımsızlığı gündeme getirmeleri ve Washington'ın Tayvan'ı kullanarak Çin'i çevrelemek istemesi olduğunu belirterek "Az sayıdaki kişi, iki sorunun doğası tamamen farklı olmasına rağmen, Tayvan ile Ukrayna arasında bilinçli kıyas yaparak kamuoyunun kafasını karıştırmayı ve kargaşadan menfaat sağlamayı amaçlıyor. Bu ateşle oynamaktır. Ateşle oynayanlar sonunda kendileri yanacaktır." ifadelerini kullanmıştı.
"GEREKEN ÖNLEMLERİ ALMAYA HAZIRIZ"
Tayvan sorununun Çin'deki iç savaştan kalma bir mesele, çözümünün ise Çin'in iç işi olduğunu vurgulayan Sözcü Cao, "Çin halkı egemenliğini ve toprak bütünlüğünü koruma konusunda şaşmaz bir karalılığa ve iradeye sahiptir. Tayvan ile barışçı yeniden birleşme için elimizden gelen çabayı samimiyetle göstereceğiz. Ancak yabancı güçlerin müdahalesine ve bir avuç bağımsızlık yanlısının ayrılıkçı faaliyetlerine karşı da gereken önlemleri alma hakkımızı saklı tutuyoruz." değerlendirmesinde bulunmuştu.
ÇİN-TAYVAN DURUMU
Çin'de İkinci Dünya Savaşı'nın ardından çıkan iç savaşta Mao Zedong liderliğindeki Çin Komünist Partisinin (ÇKP) 1949'da iktidarı ele geçirmesi ve Çin Halk Cumhuriyeti'nin kuruluşunu ilan etmesi üzerine Çan Kayşek liderliğindeki Çin Milliyetçi Partisi (Kuomintag) üyeleri, Tayvan'a yerleşip 1912'de kurulan "Çin Cumhuriyeti" iktidarının Ada'da devam ettiğini ileri sürerek bağımsızlık ilan etmişti.
Bu girişim, Çin tarafından kabul edilmese de Tayvan temsilcileri, 1971'e kadar Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulunda Çin'i temsil etmişti. 1950'ler ve 1960'larda çok sayıda ülkenin diplomatik ilişki tercihini Çin Cumhuriyeti'nden Çin Halk Cumhuriyeti'ne çevirmesinin ardından 1971'de BM Genel Kurulunda yapılan oylamada, Pekin hükümetinin Çin'in tek meşru temsilcisi kabul edilmesiyle Tayvan'ın uluslararası örgütlerdeki konumu belirsiz hale gelmişti. Pekin yönetimi, "Tek Çin" ilkesini benimseyerek Tayvan'ın kendi topraklarının parçası olduğunu savunuyor. Çin, boğaz ve çevresindeki askeri varlığının yanı sıra Tayvan'ın dünya ülkeleriyle müstakil diplomatik ilişkiler kurmasına, BM'de ve diğer uluslararası kuruluşlarda temsil edilmesine karşı çıkıyor.
SAVA SAHASI İHLALLERİ
Pekin'in 2021'de Çin Halk Cumhuriyeti'nin kuruluşunun yıl dönümünün kutlandığı 1 Ekim ve izleyen günlerde, Tayvan'ın "Hava Savunma Tanımlama Sahası" (ADIZ) ilan ettiği bölgeye çok sayıda uçakla girmesi, bölgede gerilimi yükseltmişti. Tayvan Savunma Bakanlığı, 1 Ekim'de 38, 2 Ekim'de 39, 3 Ekim'de 16 ve 4 Ekim'de 56 savaş uçağının hava savunma tanımlama sahasına girdiğini bildirmişti. 4 Ekim 2021'deki uçuşlar, Tayvan'ın kayıtlarını tutmaya başladığı Eylül 2020'den bu yana bir günde tespit ettiği en çok sayıda uçağın katıldığı "ihlal" olmuştu.