Avrupa Konseyi'nin 70. Yıldönümü kutlama törenlerine katılmak üzere Fransa'nın Strazburg kentinde bulunan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu basın toplantısı düzenledi.
Bakan Çavuşoğlu, Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi'nde göç sorunu ile ifade ve basın özgürlüğü konularında Türkiye'yi hedef alan Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'a çok sert tepki gösterdi. Çavuşoğlu, "Öncelikle Sayın Macron genel kurula hitap ederken popülizme kapılarak Türkiye'ye lüzumsuz suçlamalarda bulunmuştur. Gerçek dışı iddialar" ifadelerini kullandı.
Gurbetçi Türk'ten Fransız polisine tarih dersi! Cevabı sosyal medyayı salladı
PKK'LILARI ELYSEE'DE AĞIRLIYOR
Macron'un göç konusunda Türkiye'yi eleştirmesini 'büyük bir talihsizlik' olarak değerlendiren Mevlüt Çavuşoğlu, "Bugüne kadar AB ile yaptığımız anlaşmaya harfi harfine uyan Türkiye'dir. Ama AB yükümlülüklerini yerine getirmemiştir. Dolayısıyla eleştirilmesi gereken biri varsa AB ve AB'nin lideri geçinmeye çalışan Fransa gibi ülkelerdir. Macron kaç tane mülteciyi, kaç tane göçmeni Fransa'ya almıştır? Ama Suriye'deki YPG ve PKK'lıları Elysee'de sık sık ağırlıyor" dedi.
Fransa ve AB ülkelerinin göç konusunda Türkiye'ye bir şey söylemeden önce ilk olarak dürüst olup sözlerini tutması gerektiğini vurgulayan Çavuşoğlu, şöyle devam etti:
ELEŞTİRECEK EN SON ÜLKE FRANSA
"Türkiye'de insan hakları ile ilgili konularda da ileri geri konuşma yapmış. Türkiye ile ilgili eleştiri yapabilecek, bana göre, en son ülke Fransa'dır. Yani Fransa'nın da başkanı Macron'dur. Neden? Benalla skandalından sonra ve de körfezdeki bazı ülkelere Fransa'nın silah satmasından sonra bunu takip eden gazetecilerin hepsini Fransa istihbaratı tek tek lüzumsuz yere çağırmıştır, baskı yapmıştır. Madem ifade ve basın özgürlüğü konusunda Sayın Macron bu kadar hassas, AKPM'ye hitap ederken neden gazeteciler içeri alınmamıştır? Hani basın özgürlüğü? Macron'un Elysee'de basın ile ilgili birimi kapattığını da biliyoruz."
Çavuşoğlu, Fransa'da sarı yeleklilerin gösterilerinde polisin tutumu ve ülkedeki olağanüstü hal sürecine de vurgu yaparak, "Tüm bunlar açıkça ortadayken, Macron'un Türkiye'ye dil uzatması haddini aşmak olmuştur. Macron'un bugünkü (dünkü) konuşmalarını ayakları pislik içinde gömülüyken, öten horoza benzetiyorum" diye konuştu.