Moskova'da bulunan Türk Kültür Merkezinde Türkçe öğrenen Rus vatandaşları, en büyük hayallerinin Türkiye'nin deniz kenarı olmayan yerlerini ziyaret etmek olduğunu söyledi.
Rusya – Ukrayna savaşı aylardır devam ederken, Türkiye iki ülke arasında köprü olmaya devam ediyor. Türkiye'nin özellikle savaşın barışçıl bir şekilde sonuçlanması için çabası ve tahıl koridorundaki problem çözücü rolü Rus vatandaşlarının Türkiye'ye olan ilgisini arttırdı. İzledikleri diziler, videolar ve okudukları haberler aracılığıyla Türkçelerini geliştiren Rusya vatandaşları, bunu pekiştirmek için Yunus Emre Enstitüsünü tercih ediyor. Moskova'da bulunan merkezde kültür-sanat etkinlikleri, bilim çalışmaları ve Türkçe eğitimi veriliyor. Türkçe öğrenmek için Türk Kültür Merkezine başvuran Rus vatandaşları, Türkiye'den gelen okutmanların verdiği eğitimin ardından "Türkçe Dil" sertifikası almaya hak kazanıyor. Sertifikalar ise, merkezde düzenlenen törenle sahiplerine dağıtılıyor. Tören kapsamında, kültür-sanat etkinlikleri de yapılıyor.
"TATİL VE DİZİLER SAYESİNDE TÜRKÇE ÖĞRENMEYE BAŞLADIM"
Yaklaşık 3 yıldır Türk Kültür Merkezinde Türkçe eğitimi alan Maria Russu, neden Türkçe öğrendiğini anlattı. Russu, "Ben ailemle çocukluğumdan beri Türkiye'ye gidip geliyordum. Her yaz tatil için Türkiye'ye giderdik. Bundan dolayı yavaş yavaş kendi başıma öğrenmeye başladım. Bundan birkaç sene sonra Rusya'da Türk dizileri çok popüler oldu. Böyle böyle konuşmaya başladım" dedi.
"SADECE DİL EĞİTİMİ DEĞİL, KÜLTÜR SANAT ETKİNLİKLERİ DE YAPIYORUZ"
Konuşmaya başladıktan sonra Moskova'da Türkçe öğrenebileceği bir yer bulamadığını anlatan Russu, şunları kaydetti:
"Bir gün, arkadaşımın çağrısıyla Türk Kültür Merkezi açıldığını öğrendim. Yunus Emre Enstitüsü Türk Kültür Merkezine başvurdum ve 3 yıldır eğitim alıyorum. Tarih araştırması yapmayı ve seyahat etmeyi çok seviyorum. Bunun için tüm Türkiye'yi gezmeyi planlıyorum. Bu zamana kadar sadece deniz turizmi olan yerlere gittim. Özellikle Kapadokya, Mardin gibi yerlere gitmeyi çok istiyorum. Ben İstanbul'u çok sevdim, çok güzel enerjisi olan bir şehir. Bugüne kadar 25 ülke gezdim ama İstanbul'un enerjisini hiçbir yerde bulamadım. Enstitüde bizimle Türkçe konuşuyorlar, bu bizim için çok güzel bir şey Türkçe konuşmaya mecbur kalıyoruz. Sadece dil hakkında değil, kültür ve tarih hakkında da konuşuyoruz. Moskova'da Türkçe öğrenmek için en iyi yer Yunus Emre Enstitüsü."
"TÜRKÇEYİ NASIL ÖĞRENDİM BİLMİYORUM AMA KADER DİYEBİLİRİM"
Türkçe öğrendikten sonra Yunus Emre Enstitüsünde çalışmaya başlayan Elizaveta Novozhilova ise, kendi hikayesinin normal Ruslar gibi olmadığını belirtti. Novozhilova, "Burada herkes Türkiye'ye gittikten sonra taşınmak veya sevgilisiyle evlenmek istiyor. Benim hikayemde hiçbirisi yok. Nasıl oldu bilmiyorum ama kader diyebilirim" diye konuştu.
"ONLARA, 'RUSYA VE TÜRKİYE ARASINDA BİR KÖPRÜ OLMAK İSTİYORUM' CEVABINI VERDİM"
Bir anda Moskova'da üniversite seçerken "Türkoloji" diye bir bölümün farkına vardığını aktaran Novozhilova, şöyle konuştu:
Okula gittim, öğrendim. İstanbul Üniversitesinde yüksek lisans yaptım ve bu yıl mezun olacağım. Okul hayatım boyunca ne olarak çalışmak istediğimi sordular. Ben ise onlara, 'Rusya ve Türkiye arasında bir köprü olmak istiyorum' cevabını verdim. Şu anda tercümanım, Yunus Emre Enstitüsünde çalışıyorum. Rus vatandaşlarımıza Türk kültürünü ve dilini tanıtıyorum. Herkese olabildiğince yardımcı olmak istiyorum.
"KÜLTÜR KÜLTÜR İÇERİSİNDE ÖĞRENİLİR"
Türkçe'yi yerinde öğrenmek gerektiğine vurgu yapan Novozhilova, "Rusya'da Türkçe okuyordum, 4 yılım geçti ama sürekli Türk filmleri izliyor, şarkılar dinliyor ve olabildiğince Türklerle konuşmaya çalışıyordum. Kültür, kültür içinde öğrenilir" şeklinde konuştu.