Millî Savunma Bakanı Hulusi Akar, Millî Savunma Üniversitesi Kara Harp Okulu'nun yeni eğitim-öğretim yılı açılış törenine katılarak burada gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Bakan Akar'ın beraberinde Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, Kuvvet Komutanları, Bakan Yardımcısı Yunus Emre Karaosmanoğlu ve Azerbaycan'ın Ankara Büyükelçisi Hazar İbrahim de yer aldı.
BAKAN AKAR MEMNUNİYETİNİ DİLE GETİRDİ
Törende konuşan Bakan Akar, ilim ve irfan yuvası Kara Harp Okulunda Harbiyelilerle bir arada olmaktan duyduğu memnuniyeti ifade ederek sözlerine başladı. Başarılarla dolu bir eğitim-öğretim yılı temennisinde bulunan Bakan Akar, bölge olarak hassas bir dönemden geçildiğini, siyasi kriz, çatışma, terörizm ve mülteci akınları gibi nedenlerle küresel güvenlik ve istikrarın ciddi risk altında olduğunu belirtti.
Türkiye'nin etrafındaki risk, tehdit ve tehlikelerin sadece nicelik olarak değil nitelik olarak da çok değişik boyutta artarak devam ettiğini aktaran Bakan Akar, "TSK'nın vazifesi karada, denizde ve havada tüm hak alaka ve menfaatlerimizi korumak, 83 milyonun güvenliğini sağlamak, egemenliğimiz, bağımsızlığımız çerçevesinde yapmamız gereken ne varsa bunu yapmaktır. Şu anda da gerek yurtiçi gerekse sınır ötesinde kahraman ve fedakâr TSK mensupları karada, denizde ve havada, gece-gündüz, yaz-kış, dağ-bayır demeden fedakârca çalışmaya, kendilerine verilen görevleri yerine getirmeye devam ediyor."
"ERMENİSTAN AZERBAYCAN TOPRAKLARININ YÜZDE 20'SİNİ 30 YIL ÖNCE İŞGAL ETTİ"
Ermenistan tarafından Azerbaycan'a ait sivil yerleşim yerlerine yapılan saldırılara da değinen Bakan Akar, Ermenistan'ın kardeş Azerbaycan topraklarının yüzde 20'sini yaklaşık 30 yıl önce işgal ettiğini anımsattı.
Temmuz ve eylüldeki saldırıların ardından Azerbaycan'ın "artık yeter" diyerek, öz topraklarını geri almaya yönelik mücadeleye girdiğini aktaran Bakan Akar, "şöyle devam etti:
Bu mücadele başladıktan sonra birtakım çevreler diyalogu hatırladı, müzakereden, görüşmeden, barışçıl yol ve yöntemlerden, siyasi çözümlerden bahsediyorlar. Onlara sormak lazım, 30 yıl boyunca Azerbaycanlı kardeşlerimiz diyalog, müzakere, siyasi çözüm için bekledi. Ne yaptınız bugüne kadar? Azerbaycanlı kardeşlerimiz hakkını, hukukunu, öz topraklarını almak, oradan çıkarılmış olan vatandaşlarının kendi topraklarına, evlerine dönebilmelerini sağlamak için mücadelesini sürdürüyor. Bu haklı mücadelede, Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Türk Silahlı Kuvvetleri sonuna kadar Azerbaycanlı kardeşlerinin yanındadır."
"BÜTÜN DÜNYA GÖRMELİ"
Azerbaycan'ın ateşkes kararına uymasına rağmen Ermenistan'ın ateşkesi bozduğunu dile getiren Bakan Akar, "Gence ve diğer toprakları füzelerle çok acımasız bir şekilde oradaki sivil vatandaşı hedef alarak saldırılarına devam ettiler. Dolayısıyla bunların güçten başka bir şeyden anlamadıklarını da bütün dünya görmeli." ifadesini kullandı.
"Ermenistan, işgal ettiği toprakları boşaltmadan, paralı askerleri ve oradaki teröristleri topraklarından çıkarmadan durmak yok. Azerbaycan hakkını arıyor, hakkını alacak." diyen Bakan Akar, şunları söyledi:
"Burada uluslararası hukuktan, teamüllerden, anlaşmalardan bahsediliyor. Bütün bunları alt alta koyduğunuzda ortaya çıkan durum, Ermenistan'ın işgal attığı toprakları derhal boşaltmasıdır. Getirdiği teröristleri, paralı askerleri derhal topraklarından çıkarmasıdır. Hukuk, akıl, mantık bunu emrediyor ve bunu bekliyoruz. Bunun olmaması halinde de yapılması gerekenler belli, bu konuda da Azerbaycan Silahlı Kuvvetleri büyük bir özveriyle kahraman ve fedakârca faaliyetlerini yürütüyor."
"AZERBAYCAN HALKINA BAŞSAĞLIĞI VE SABIR DİLİYORUZ"
Bakan Akar, saldırılarda şehit olanlara rahmet, yaralılara da acil şifa dileklerini ileterek, "Tüm Azerbaycan halkına başsağlığı ve sabırlar diliyoruz." dedi.
LİBYALI KARDEŞLERİMİZLE BİR VE BERABER OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ
Türkiye ve Libya arasında 500 yıllık tarihi kardeşlik bağlarının olduğunu vurgulayan Bakan Akar, Türkiye'nin BM tarafından tanınan meşru hükümet ile yapılan anlaşma kapsamında orada olduğunu belirtti. Türkiye'nin faaliyetlerini uluslararası hukuka uygun şekilde gerçekleştirdiğini aktaran Bakan Akar, "Diğer ülkeler, bencil bir şekilde sadece ve sadece kendi hak ve hukuklarını düşündükleri için hiçbir şekilde diğer insanlara, ülkelere hak ve hukuk tanımadıkları için bunları çarpıtıyorlar. Dolayısıyla bu konuda çok rahatız her ortamda bunu savunacak durumdayız. Bu çerçevede oradaki Libyalı kardeşlerimizle beraber onların birliğinin, bütünlüğünün sağlanması, ülkesinin güvenliğinin sağlanması için yapılması gereken ne varsa yaptık, yapmaya devam ediyoruz. Özellikle Libya Silahlı Kuvvetlerinin teşekkülü, düzenli orduya geçişi bakımından bizim tecrübemiz, bilgimiz neyse oradaki kardeşlerimizle de paylaşıyoruz. Burada bizim tek amacımız, darbeci Hafter grubunun bir an önce tasfiye edilmesi ve bunun sonunda da BM tarafından tanınan Ulusal Mutabakat Hükümeti çerçevesinde tek Libya olarak, ülkenin birlik ve beraberlik içinde olmasına yönelik desteğimiz, dileğimiz, iş birliğimiz bundan ibaret. Her türlü baskıya rağmen Libyalı kardeşlerimizle bir ve beraber olmaya devam edeceğiz."
İDLİB'DEKİ GELİŞMELER
İdlib'de rejimin binlerce insanı katlettiğini ifade eden Bakan Akar, "Biz buna 'dur' demek, bunu engellemek için oradayız." diye konuştu.
Mehmetçiğin faaliyetlerinin ardından 411 bin Suriyeli'nin evlerine güvenli ve gönüllü şekilde döndüğünü belirten Bakan Akar, "Ruslarla görüşmelerimiz devam ediyor. Barışçıl yol ve yöntemlerle birtakım siyasi çözümlere ulaşmak için de arkadaşlarımız Ankara'da, Moskova'da heyetlerarası görüşmeler yapmak suretiyle bu çalışmalarımızı sürdürüyoruz." ifadelerini kullandı.
Ege, Doğu Akdeniz ve Kıbrıs'taki gelişmelere de değinen Bakan Akar, "Bütün sorunlarımızın çözümünde uluslararası hukuka, teamüllere uygun, ikili anlaşmalara saygılı, iyi komşuluk ilişkilerinden yana olarak sürdürüyoruz. Bütün söylediklerimizi de her ortamda savunduk, savunmaya devam ediyoruz" dedi.
Türkiye'nin karşısındakilerin, konulara böyle yaklaşmadığını vurgulayan Bakan Akar, "Tüm bu diyalog, görüşme, sorunların hukuka uygun şekilde çözülmesine yönelik çalışmalarımıza maalesef karşılık bulamıyoruz. Her fırsatta gerilim, saldırı, bir şekilde olayları tırmandırmaya yönelik davranışlar çıkıyor. Neden? Çünkü batılıların zamanında verdiği destek nedeniyle müthiş bir şımarıklık var. Üçüncü taraflar da yeteri kadar objektif, tarafsız, aklıselimle yaklaşmıyorlar problemlerin çözümüne. Bunu da üçüncü taraflarla yaptığımız görüşmelerde her fırsatta dile getiriyor, onları aklıselime davet ediyoruz. Bazıları kapalı kapılar arkasında birçok şeyi itiraf ederken, dışarı çıktıları zamanda çeşitli nedenlerle söyleyemediklerini, söyleyemeyeceklerini de açıkça dile getiriyorlar."
"BİZİ TEST ETMEYİN"
Türkiye'nin hiçbir oldubittiye izin vermeyeceğinin altını çizen Bakan Akar, "Onun için diyoruz ki 'azimliyiz, kararlıyız ve muktediriz.' Bizi test etmeyin. Gelin konuşmalarla görüşmelerle yapılması gereken ne varsa diyalogla bunları çözelim." dedi.
Bakan Akar, savunma ve güvenlik konularına değinen konuşmasının sonunda öğrencilere sigara içmemeleri, ailelerine önem vermeleri gerektiğini belirterek, Koronavirüs ile mücadele kapsamında alınan tedbirlerin harfiyen uygulanmasının önemine değindi.
Bu coğrafyada var olmak için etkin, caydırıcı ve saygın ordunun önemine vurgu yapan Bakan Akar, sözlerini şöyle tamamladı:
"Asil milletin bağrından çıkan Türk Silahlı Kuvvetleri, akıl ve bilim ışığında, anayasa ve yasalar çerçevesinde Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatları doğrultusunda, milletinin emrinde görevinin başındadır. Peygamber ocağı olarak da bilinen ordumuz, asil milletinin sevgisi, güveni ve duasından aldığı güçle görevini 'ölürsem şehit, kalırsam gazi' anlayışıyla ciddiyet ve samimiyetle yerine getirmeye devam edecektir."
KARA HARP OKULU'NDA İLK DERSİ AZERBAYCAN'IN ANKARA BÜYÜKELÇİSİ HAZAR İBRAHİM VERDİ
Kara Harp Okulu 2020- 2021 Eğitim-Öğretim Yılı Açılış Töreni'ne Azerbaycan'ın Ankara Büyükelçisi Hazar İbrahim de iştirak etti. Yeni eğitim ve öğretim yılının ilk dersini Büyükelçi Hazar İbrahim verdi. Büyükelçi Hazar İbrahim, Azerbaycan'ın toprak bütünlüğü ve Türkiye-Azerbaycan kardeşliğini anlattı. "Tek millet, iki devletin büyükelçisi" olarak bir anlamda kendi okulunda ders verdiğini ifade eden Büyükelçi İbrahim, kardeşlerinin cephede mücadele verdiği esnada kürsüde konuşmasının da zor olduğunu söyledi.
Karşılaştıkları zulüm, işgal ve sivillere yönelik saldırıların işlerini zorlaştırdığını ama hiçbir zaman haklarından dönmediklerini anlatan Büyükelçi İbrahim, "Biz, bunu 100 yıl önce de görmüştük. Ne için yaptıklarını çok iyi biliriz. Özgürlüğümüz, geleceğimiz için mücadele vermeye hazırdık ama o zamanlar gücümüz yeterli değildi. Maalesef bizlere karşı adaletsiz işler yapılmıştı ve Azerbaycan toprakları işgal olmuştu." diye konuştu.
Büyükelçi İbrahim, Azerbaycan'ın her dönemde topraklarını korumak için mücadele ettiğini ancak dış güçlerin her zaman Ermenistan'ın yanında yer aldığını aktardı. Son saldırıların ardından Ermenistan'a çok güçlü bir şekilde karşılık verdiklerini anlatan Hazar İbrahim, "Sivillerimize saldırdılar Gence'de. Balistik füze attılar sivillerin üzerine. Yukarı Karabağ ile alakası olmayan bir kentimiz. Biz kendimizi savunmaya devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.
30 yıldır Azerbaycan subaylarının Kara Harp Okulu'nda eğitim aldığını anlatan Büyükelçi İbrahim, "Cumhurbaşkanımız, 'Azerbaycan Silahlı Kuvvetleri bugün dünyanın en önde gelen kardeş Türk Silahlı Kuvvetlerinin küçük bir modelidir ve olacaktır' dedi. Tek millet iki devlet bir slogan değil. Bu artık tam bir gerçek. Cumhurbaşkanlarımızdan başlayarak tüm halkımız bu şekilde. Türkiye bütün Azerbaycan halkının kabinde çok güzel bir yer aldı. Azerbaycan'da, Türk ve Azerbaycan bayrakları tam yan yana dalgalanır. Gence'de Azerbaycan bayrağı ve Türkiye bayrağının yanına füze düştü. Tüm alanlarda Türkiye ve Azerbaycan birdir." değerlendirmesinde bulundu.
Büyükelçi Hazar İbrahim, Türkiye'den genci, yaşlısı her bir bölgeden insanların büyükelçiliğe gelip "Ne yapabiliriz?" diye sorduğunu, para yardımında bulunmak istediğini söyledi.
AZERBAYCAN'A YARDIM İÇİN NİŞAN YÜZÜĞÜNÜ GÖNDERDİ
Üç gün önce elçiliğe Kahramanmaraş'tan bir mektup geldiğini belirten Hazar İbrahim, şunları kaydetti:
"Günde bin, 2 bin mektup gelir destek için. Mektupta Azerbaycan ve Türkiye'nin geleceğinin bir olduğu söyleniyordu. Maraşlı kardeşimiz, Azerbaycan'a yardım için Türk bayrağıyla altın nişan yüzüğünü göndermiş. Bunu dünyanın hiçbir yerinde hiç kimse yapmaz. Duygulandım ve telefon açarak kardeşimize yüzüğünü göndereceğimi söyledim. Kabul etmedi ve 'Biz Azerbaycan'a karşı olan adaletsizliği görerek ailece bu kararı aldık' dedi. Eğer biz en önemli, en asil olan bayrağımızı, nişan yüzüğümüzü gönderiyorsak kimse bizim karşımızda duramaz."
Büyükelçi Hazar İbrahim, Azerbaycan'ın da her zaman Türkiye'nin yanında olacağını sözlerine ekledi. Tören sonunda Millî Savunma Bakanı Hulusi Akar ve Kuvvet Komutanları, Harbiyelilerle Harp Okulu Marşı'nı okudu.
BAKAN AKAR GAZETECİLERİN SORULARINI CEVAPLADI
Millî Savunma Bakanı Hulusi Akar, Millî Savunma Üniversitesi Kara Harp Okulu Yeni Eğitim Öğretim Yılı Açılış Töreni sonrasında gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Kara Harp Okulunda ilk dersi Azerbaycan'ın Ankara Büyükelçisi Hazar İbrahim'in vermesini değerlendiren Bakan Akar, "Azerbaycan'daki gelişmeleri hep beraber takip ediyoruz. Can Azerbaycan bizim kardeşimiz, dolayısıyla biz 'iki devlet tek millet' olmanın gereğini her zaman yerine getirmeye devam ediyoruz. Mazisi şan ve şerefle dolu Kara Harp Okulu yeni eğitim öğretim yılı açılış töreninde bu önemli ve anlamlı günde, ilk dersi Sayın İbrahim'in vermesinin uygun olacağını düşündük. Davetimizi kırmadı. Azerbaycan'ın tarihi ve günümüzdeki gelişmeler çok etkili bir şekilde ifade edildi. Sayın Büyükelçi bizimle duygularını paylaştı. Öğrencilerimiz için yararlı olduğunu değerlendiriyorum" dedi.
"ERMENİSTAN HEM TARİH ÖNÜNDE HEM DE ULUSLARARASI HUKUK ÖNÜNDE HESAP VERECEK"
Ermenistan'ın ateşkesi ihlal ederek Gence bölgesine gerçekleştirdiği saldırıyı da değerlendiren Bakan Akar, "Bu yeni bir şey değil. Ermenistan her zaman son derece saldırgan davranıyor, insanlık, savaş suçu işliyor. Bunu alışkanlık haline getirmiş bulunuyor. Ermenistan yönetimi bu konuda son derece pervasız davranıyor. Sağlanan destek, bunları son derece şımartmış vaziyette. Bunların ne uluslararası hukuka ne insani değerlere saygıları var. Ne de ahlaki noktayı nazarında meselelere bakışları söz konusu. Maalesef Gence ve diğer birçok yerleşim yerine acımasızca saldırdılar, saldırılarını sürdürüyorlar. Bunlar ateşkesin de ihlali anlamına geliyor. Fütursuz bir şekilde saldırılarını sürdürüyorlar. Bir gün gelecek hem tarih önünde hem de uluslararası hukuk önünde bunların hesabını verecekler" dedi.
Oruç Reis araştırma gemisinin araştırma yapacağı yeni bölgeye intikalini de değerlendiren Bakan Akar şunları söyledi:
GERİLİMİ YÜKSELTMEK İÇİN HER TÜRLÜ GİRİŞİMDE BULUNUYORLAR
"Bizim deniz hak, alaka ve menfaatlerimiz söz konusu. Ege'de, Akdeniz'de bizim deniz yetki alanlarımız var. BM tarafından kayıtlara geçmiş olan deniz yetki alanımız var. Bu alanlarda biz tamamen bilimsel ve teknik çalışmalar yapıyoruz. Burada hiç kimseye tehdit değil bu. Bizim yaptığımız bu bilimsel, teknik çalışmalara saldırılar düzenliyorlar. Gerilimi yükseltmek için her türlü girişimde bulunuyorlar. Bir tür provokatif hareketlere girişiyorlar. Komşularımızın bunlardan uzak durmalarını temenni ediyoruz. Bu çalışmaları tabii ki Türk Silahlı Kuvvetleri, Deniz Kuvvetleri olarak korumak ve refakat etmek durumundayız. Oruç Reis de bugüne kadar yaptığı çalışmalar çerçevesinde olduğu gibi yine planlı ve programlı faaliyetlerini sürdürmektedir. Burada bizim yaptığımız çalışmalar bu plan dahilinde devam edecek, Deniz Kuvvetleri olarak ihtiyaç çerçevesinde söz konusu gemilerimize gerekli refakat ve korumayı sağlayacağız."