Szijjarto, başkent Budapeşte'de "Avrupa Birliği (AB)-Türkiye mutabakatı tehlikede" başlığı altında düzenlediği olağanüstü basın toplantısında, Türkiye ve AB arasındaki göçmen mutabakatı ile Türkiye ve Hollanda arasındaki gerilimi değerlendirdi.
Türkiye ve Hollanda arasında yaşananlardan üzüntü duyduğunu, Türkiye'nin yurt dışında yaşayan vatandaşlarıyla irtibat kurmasının normal olduğunu belirten Szijjarto, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Biz Macarlar olarak bu konuyu çok iyi anlıyoruz. Çünkü birçok Macar vatandaşı Macaristan dışında yaşıyor. Macar hükümetinin ve yetkililerinin yurt dışındaki vatandaşlarımızla irtibatı devam ettirmesini ve görüş alışverişinde bulunmasını son derece normal bir olay olarak görüyoruz. NATO ittifakında bulunan iki ülkenin böylesi bir konuda sorun yaşaması alışılmış bir durum değil ve üzüntü verici."
''BU ÇOK BÜYÜK HATA''
Türkiye ve AB arasında varılan göçmen mutabakatından sonra Avrupa liderlerinin Türkiye'yi sürekli eleştirmesinin büyük yanlış olduğunu vurgulayan Szijjarto, "Mutabakat imzalandığından beri Avrupalı liderler neredeyse Türkiye Cumhurbaşkanı'nı (Recep Tayyip Erdoğan) ve hükümetini kim daha sesli bir şekilde eleştirebilir yarışı içindeler. Bu çok büyük bir hata." ifadelerini kullandı.
''AB VERDİĞİ SÖZÜ TUTMALI''
AB'nin Türkiye ile vardığı mutabakata tam uyması ve verdiği sözü tutması gerektiğine dikkati çeken Szijjarto, şunları kaydetti:
"AB verdiği sözü tutmalı. Brüksel'deki bürokratlar bu konuda (AB-Türkiye mutabakatı) kurnazlık yaparak anlaşmayı ve Avrupa'nın güvenliğini tehlikeye atmasınlar. Avrupa Komisyonu, Türkiye'ye sığınmacı konusu ve vize muafiyetinin aynı anda, el ele olacağı konusunda yalan söyledi. Bu konuda Türkiye'nin hiçbir hatası yok, tamamen Brüksel'in suçu. Aslında genel olarak da Avrupa'nın vize politikası çok güvenilebilir değil. Ukrayna ve Gürcistan tüm şartları yerine getirmesine rağmen bu ülkelere hala vize muafiyeti sağlanmadı."
Macaristan'ın sınırlarını koruma amacıyla çektiği jiletli tel örgünün ve hukuki adımların doğru olduğunu da savunan Szijjarto, "Eğer sınırlara günlük tekrar binlerce sığınmacı gelirse AB geçen yıl olduğu gibi yine hiçbir şey yapamayacak." dedi.