Libya Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Abdulhamid Dibeybe enerji alanında birçok ülkeyle anlaşmalar yapacaklarını söyledi. Trablus merkezli "February" televizyon kanalına açıklamalarda bulunan Dibeybe, "Bazı ülkelerin Türkiye ile imzalanan mutabakat muhtırasına karşı çıkması beni ilgilendirmiyor." dedi.
"HAKLARIMIZDAN TAVİZ VERMEYECEĞİZ"
Türkiye ile imzalanan anlaşmalarda yanlış olmaması için bir yıl boyunca tartışıldıktan sonra imza attıklarını dile getiren Dibeybe, Türkiye ile yapılan anlaşma doğrultusunda Libya karasularında petrol arama çalışmalarını başlatmaktan geri adım atmayacaklarını söyledi.
Dibeybe, "Türkiye ile imzalanan deniz anlaşmasına göre, petrol arama çalışmaları yapılacak, haklarımızdan kesinlikle taviz vermeyeceğiz. İmzalanan protokol, bölgesel sularımızdaki büyük petrol servetimizi ve buna bağlı yatırımlarımızı güçlendirecek." ifadelerini kullandı.
NELER OLMUŞTU?
Libya ve Türkiye arasında, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu öncülüğünde imzalanan hidrokarbon ve protokol alanlarındaki mutabakat muhtıralarının yankıları oldukça ses getirmişti.
Taraflar arasında enerji konusunda atılan imzaların, hem karada hem denizdeki yetki alanlarında birlikte araştırma, sondaj gibi iş birliğine gidilmesi hedeflenirken, aynı zamanda Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki elini de güçlendireceği birçok ülkeyi de endişeye sürüklemişti.
İş birliği anlaşmasına ilk tepki veren ülke Yunanistan oldu. Türkiye ve Libya'dan gelen "anlaşmanın yalnızca tarafları ilgilendirdiği" açıklamalarına rağmen Yunanistan, bu iş birliğinin gayrimeşru olduğu iddiasını ortaya attı. Hidrokarbon alanında atılan imzanın çok yakından takip edildiğini belirten Yunanistan Dışişleri Bakanlığı, "Bu adımlara ikili düzeyde, Avrupa Birliği'nde ve NATO'da tepki verilecektir" açıklamasında bulundu.
Bu açıklamalardan kısa süre sonra, Avrupa Birliği de harekete geçti. Avrupa Komisyonu Dış İlişkiler Sözcüsü Peter Spano'dan gelen açıklamada Avrupa Komisyonu'nun mutabakatın yasallığının kabul edilmediği ve deniz hukukunu ihlal ettiği iddiaları yer aldı.
Yapılan itirazlara Türkiye'nin yanıtıysa oldukça net oldu. Türk Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç "AB, egemen üçüncü ülkeler arasındaki anlaşmalar hakkında yorum yapacak veya hüküm verecek uluslararası bir yargı organı değildir" diyerek, 'hem AB'yi hem de AB'ye üye ülkeleri sınırlarını ve yetkilerini aşmamaya davet ettiğinin' altını çizdi.