TÜRK UZMAN: TÜRKİYE'NİN ELİ ÇOK KUVVETLİ
Hollanda'da yaşayan uluslararası hukuk uzmanı avukat Ejder Köse, Türkiye'nin Mavi Marmara baskınıyla ilgili Lahey Adalet Divanı'na başvurması halinde büyük ihtimalle davayı kazanacağını söyledi. Hollanda'da göçmen Türklerin haklarını korumak için açtığı ve kazandığı davalarla bilinen Köse, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "uluslararası anlaşmalara göre İsrail baskından dolayı hem özür dilemek hem de ölümlerle ilgili tazminat ödemek zorunda" dedi. BM'ye bağlı Uluslararası Hukuk Komisyonu'nun 2001'de kabul ettiği ve BM Genel Kurulu'na da sunulan "Responsibility of States for Internationally Wrongful Acts" (Devletlerin Uluslararası Hukuka Aykırı Eylemlerinden Sorumluluğu) adlı anlaşma tasarısının Türkiye'nin haklılığını ortaya koyduğuna işaret eden Köse, "Türkiye bu anlaşma tasarısına dayanarak bir an önce konuyu Adalet Divanı'na taşımalı bence. Davayı kazanma şansı oldukça yüksek" dedi.
BİREYSEL BAŞVURU YOK
Lahey'de bulunan Adalet Divanı'nın devletler arası sorunlara baktığını, dolayısıyla buraya bireysel başvuru yapılamadığını hatırlatan Köse, Türkiye'nin ya devlet olarak ya da görevlendireceği uzman hukukçular aracılığıyla dava açabileceğini ifade etti. Köse, mağdur yakınlarının İsrail'deki yargıya bireysel başvuruda bulunabileceğini söyledi. Ölenler arasında bir ABD vatandaşının bulunduğunu, dolayısıyla bu ülkede de hukuki bir süreç başlatılabileceğini ileri süren Köse, "Pasif Kişilik ilkesine dayanarak kanaatimizce ABD'de de dava açılabilir" dedi. Emsal davaları hatırlatan Köse, uluslararası sularda ABD vatandaşlarına karşı suç işlenmesi durumunda Federal Mahkemenin kendisini yetkili gördüğünü söyledi.
BAR'EL: DÜNYA TÜRKİYE'Yİ DESTEKLEYECEK
Haaretz gazetesinin önemli yazarlarından Zvi Bar'el, İsrail Büyükelçisinin Ankara'dan kovulması ve diplomatik ilişkileri ikinci kâtip seviyesine indirilmesinin en hafif yaptırım haline gelebileceğini belirterek, "Filo baskını kurbanlarının ailelerinin hem Türk hem de uluslararası mahkemelerde İsrail'e yönelik girişimlerinin desteklenmesi ve Gazze ablukası için Uluslararası Adalet Divanı'na başvurulmasının çok daha güçlü bir yaptırım olabileceği" yorumunu yaptı. Bar'el Türkiye'nin İran'ı hedef alan, NATO'nun erken uyarı sisteminin topraklarına konuşlanmasına izin vermesinin "özellikle önemli" olduğunun belirttikten sonra, "Kararın, Ankara'nın Batı'dan uzaklaştığı suçlamasını bertaraf edici" bir niteliği taşıdığını ifade etti. Zvi Bar-el, yazısında "Davutoğlu'nun sözleri, Türkiye'nin yaptırımları, bir politika veya stratejiden çok İsrail'in politikasını değiştirmeye yönelik bir araç olarak gördüğünün beyanıdır" değerlendirmesini de yaptı.
AVRUPA MEDYASI: LAHEY'DE MEYDAN OKUMA
Türkiye'nin Gazze ablukasına karşı Uluslararası Adalet Divanı'na başvuracağını açıklamasına dikkat çeken Avrupa medyası, bu girişimi "meydan okuma" şeklinde yorumladı. İngiliz Guardian gazetesi, Türkiye'nin açıklamasını, "Bir zamanlar yakın müttefik olan iki ülke arasındaki diplomatik kriz kötüleşirken Türkiye, İsrail'in Gazze ablukasına, Uluslararası Adalet Divanı'nda meydan okuyacak" sözleriyle değerlendirdi. BBC de, Türkiye'nin kararı "gerginliğin son işareti" olarak niteledi. Fransa'nın önde gelen gazetelerinden Liberation da Türkiye ile İsrail arasındaki gerginliğin zirveye ulaştığına, bir zamanlar stratejik müttefik olan iki ülke arasındaki ilişkilerin kesilme noktasına geldiğine dikkat çekti. Türkiye'nin açıkladığı İsrail'e karşı aldığı yaptırım kararına da vurgu yapan gazete Türkiye'nin Lahey'deki Uluslararası Adalet Divanı'na da başvuracağını belirtti. İspanya'nın en büyük gazetesi El Pais de, "Türkiye, Gazze ablukasına karşı Uluslararası Adalet Divanı'na başvuracak" başlıklı haberinde "BM Genel Sekreteri ve bazı Avrupalı hükümetler, Türkiye ve İsrail'den aralarındaki ciddi diplomatik atışmaya son vermelerini talep etti ve krizden duydukları kaygıyı diye getirdiler" diye yazdı.