Eroğlu, Mersin'in Yenişehir Belediyesince Atatürk Kültür Merkezinde düzenlenen söyleşide, hayat hikayesini ve siyasetteki dönemlerini anlattı, katılımcıların sorularını yanıtladı.
Mersin'in, Kıbrıs Barış Harekatı'nda önemli bir rol oynadığını vurgulayan Eroğlu, kentte bulunmaktan büyük mutluluk duyduğunu söyledi.
Eroğlu, kendisinin de birçok kez dahil olduğu Kıbrıs'taki müzakerelerin, çok uzun bir geçmişinin olduğunu belirterek, "Çok sabrettik. 40-50 yıl sabırla, müzakere masalarında dirsek çürüttük. Sadece ben değil, bir çok isim oturdu. Olmuyor, olmayacak da." ifadesini kullandı.
Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği'nin desteğini arkasına alan Rum kesiminin, müzakere süreçlerinde sürekli masadan çekilen ve daha fazlasını isteyen taraf olduğunu ifade eden Eroğlu, şöyle konuştu:
"Kıbrıs'ta federasyon olması artık mümkün değildir. Çünkü ben istedim diye olmaz, iki taraf da isteyecek. Şimdi dünyanın tanıdığı bir devlet, kendi deniz ve hava sahamızda İsrail, Mısır ve Yunanistan ile askeri tatbikatlar yapmaktalar. Dünyaya anlatmaya çalışıyoruz, dünya anlamıyor ama artık anlamaları lazım. Rumlara siz bu gücü verdikten sonra bizimle masaya oturup anlaşma yapmaz. Yapmazlar, gücü bizimle paylaşmazlar. Bize kalan alternatif, kurduğumuz devlete, anavatan Türkiye ile sahip çıkmak. Anavatan Türkiye, bugüne kadar yanımızdaydı, bugünden sonra da olacağından eminim."
Eroğlu, siyasi hayatında da federasyon kurulacağına inanmadığını dile getirerek, "Amaç, Türkiye'nin garantörlüğü ve askeri varlığının tartışılması, zamanla ortadan kaldırılması. Zaten tek güvencemiz olarak bu var. Bu ortadan kalktıktan sonra anlaşmışız, anlaşmamışız ne anlamı var? Sonrasında ne olacak? Ekonomik güç onlarda olduğu için zamanla bizi eritecekler, düşünceleri o zaten." diye konuştu.
"TÜRKİYE, İSTESEYDİ O GÜN KIBRIS'IN TÜMÜNÜ ALABİLİRDİ"
Türkiye'nin hiç bir zaman Kıbrıs'ı işgal etme gibi bir hedefinin olmadığını vurgulayan Eroğlu, şunları kaydetti:
"Türkiye, isteseydi o gün Kıbrıs'ın tümünü alabilirdi. Birçok yer boşalmıştı, bazı yerler Türkiye'nin emrine verilmiş gibiydi. Bir plan vardı, Atilla hattı vardı. Buralar o hattın dışında kaldığı için Türkiye ileriye gitmedi. Türkiye, Kıbrıs'ı ilhak etme düşüncesinde değildi. Hatta 1975'teki kurucu meclisteki meclis üyeleri, oy birliğiyle 'Türkiye arzu ederse biz ilhak edilmek istiyoruz' kararını aldılar. O zamanki Türkiye hükümeti ilhakı düşünmediğini, insanların huzur ve güven içerisinde yaşamalarından başka bir şey istemediğini söylemişti. Dolayısıyla Türkiye'nin aklında Kıbrıs'ı işgal etme gibi bir şey yoktu."
Eroğlu, Türkiye'nin her zaman Kıbrıslı Türklerin yanında olduğunu, zaman içerisinde yapılan protokollerle Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin ekonomisini geliştirdiğini anlattı.
Kıbrıs'ta 15 Temmuz 1974'ta yaşanan darbeye dedeğinen Eroğlu, "Türkiye, Barış Harekatı'nı gerçekleştirmemiş olsaydı Akritas Planı doğrultusunda önce Kıbrıs'taki tüm Rum komünistleri temizlenecekti, sonra bütün Türkler toplu mezarlara gömülecekti. Yani, 1974'teki harekat bizi toplu mezarların eşiğinden döndürdü." dedi.
AKINCI'NIN SÖZLERİ
Eroğlu, KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı'nın bir yabancı basın kuruluşuna verdiği demecin sorulması üzerine de "Akıncı'nın yaptığı açıklamalar benimsemediğim, tasvip etmediğim açıklamalardır. İnsan aslını inkar edemez. İnsanoğlu, nereden nereye, kimlerle geldiğini inkar etmemeli, daima bilmeli. Bu bir vefa örneğidir." ifadesini kullandı.
Bu tür konuların seçim malzemesi yapılmaması gerektiğini vurgulayan Eroğlu, şöyle devam etti:
"Sayın Akıncı cumhurbaşkanı adayı olduğu zaman dış dünyadan destekleri vardı. O zaman Türkiye ve Barış Harekatı ile ilgili açıklama yapmamıştı. Bilmiyorum, şimdi dış desteklerini kaybetmeye mi başladı ya da kaybetti mi ki KKTC'deki bazı aşırı solcuların oylarını alabilmek için Türkiye'ye yönelik böyle söylenmemesi gereken sözler söylemeye başladı? Bu tamamen seçime yöneliktir. Her zaman, seçim için her şeyin mübah olmadığını söyleriz. Bazı şeyler vardır ki kutsaldır, anavatan ve KKTC kutsaldır. Anavatanda yaşayanlara ve Kıbrıs'ta yaşayan bizlere zarar verecek seçim malzemesi yaratmak son derece yanlıştır."
Eroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kıbrıs da Türkiye gibi bir ülke. Orada da insanlar çeşit çeşit düşünebilir. Nasıl Türkiye'de değişik düşünceler varsa, bizde de Barış Harekatı'nda canının nasıl kurtarıldığını unutanlar olabilir. Canımızı Türkiye'nin kurtardığını da unutabilir. Dolayısıyla 'Ben Rumlarla beraber yaşayayım' düşüncesi içerisinde olanların oylarını alsın diye bu sözleri söylemiştir. Bana göre bu son derece yanlıştır ve Kıbrıs Türk halkını yaralayan sözlerdir. Kıbrıslı Türkler arasında çok cüzi bir miktar bu sözlerden memnun olan, mutluluk duyan olabilir ama Kıbrıs Türkleri'nin geneli bu düşünce içerisinde olmadığı gibi kimin, kimlerle, nerelere geldiğini çok iyi bilmektedir. Kıbrıs Türk'ü, Türkiye ile varlığını sürdürecektir."
Yenişehir Belediye Başkanı Abdullah Özyiğit, Eroğlu'na davete katıldığı için teşekkür ederek, plaket takdim etti.