Kiev'in çevresindeki güvenlik koşulları ve tahliyelerin çok büyük oranda artık Batı üzerinden gerçekleşmeye başlaması hususları nedeniyle biz bir aşamada faaliyetlerimizi Çernivtsi'ye kaydırma kararı aldık. Orada da verimli bir mesaimiz oldu. Tahliye sürecinde vatandaşlarımıza bir fiil konsolosluk hizmeti verme imkanı elde ettik, seyahat belgelerini yitirmiş, bombardıman sırasında pasaportunu kaybetmiş vatandaşlarımıza destek çıkma imkanı elde ettik.
Bölgede insanı yardım çalışmalarımız vardı. Onlarla ilgili faydalı çalışmalar yapma imkanı bulduk. Son olarak Kiev'in çevresindeki askeri yığınağın kalmasının ardından yapılan değerlendirme ve artık tahliye sürecinde sona gelinmiş olması nedeniyle Kiev'e geri dönme kararı alındı ve dün akşam itibariyle dönüş yaptım ve mesaimize evimizden devam ediyoruz" ifadelerini kullandı.
BAŞKENTE DÖNÜŞ İÇİN HENÜZ ERKEN
Başkent Kiev'in güvenliğine ilişkin de önemli açıklamalarda bulunan Güldere, "Büyükelçiliğimizin Çernivtsi'den Kiev'e dönüşü yaklaşık 11 saatlik bir intikalle gerçekleşti. Bizim geldiğimiz ülkenin güneybatı ve batı tarafları görece sakin fakat farklı şehirlerde zaman zaman hava saldırıları olduğu biliniyor. Şuan için toplu geri dönüş zamanı gelmedi. Henüz çok erken. Kiev'in pek çok ana caddesinde büyük bariyerler var, kontrol noktaları var. Hayatın normalleşmeye başlamasına dair işaretler var ama bu bir süreç ve zaman alacak" diye konuştu.
İNSANLIK ADINA UTANÇ VERİCİ
Bucha'da yaşanan insanlık dramına ilişkin değerlendirme yapan Güldere, şunları söyledi:
"Bakanlığımızın açıklamasında da vurguladığı üzere oradaki görüntüler insanlık adına utanç verici. Türkiye olarak utanç verici görüntülerin oluşmaması, silahların susması için elimizden geleni yapıyoruz. Bir yandan da Ukrayna halkının acısını paylaştığımızı ve bu eylemlerin sorumlularının muhakkak bulunması gerektiğini bakanlığımızda açıklamasında vurguladı."
MARİUPOL'DA 25-30 VATANDAŞIMIZ KALDI
Mariupol'dan tahliyeler ile ilgili yapılan çalışmalara ilişkin bilgi veren Güldere, "Mariupol'daki sivillerin sayısı hakkında farklı bilgiler var ama bize intikal eden rakamlar 130-170 bin arasında. Orada kalan Türklerin sayısında da zaman içerisinde bir azalma oldu. Farklı kanallarla, özel konvoylarla, oraya ulaşabilen araçlar ile bölgeden Türklerin ayrılmasıyla birlikte şuanda bölgede 25-30 vatandaşımız kaldı.
16 bin 700 kişinin Ukrayna'dan ayrılmasını sağladık. Tahliyelerin büyük oranda tamamlandı. Mauripol'da 25-30 kadar vatandaşımız bulunuyor. Güvenli tahliyesi için cumhurbaşkanımız ve bakanımız yoğun bir diyalog içindeler. Oradaki son vatandaşlarımızı da güvenle ülkemize gönderme istiyoruz. Hem bu vatandaşlarımızın hem de oradaki yaralıların güvenle şehirden ayrılabilmesi için Türkiye olarak biz yoğun bir çaba içerisindeyiz.
Mariuopol'dan her gün ilan edilen koridorlar var fakat kurulan konvoylar kara yoluyla oraya ulaşamıyorlar. Bu konvoyların şehre ulaşıp oradaki vatandaşlarımızı ve ihtiyaç sahibi diğer kişileri oradan çıkartması için biz gayret göstermeye devam ediyoruz. Bu kapsamda bir otobüsümüz de Berdyansk'ta bekliyor. Bu süreçte farklı ulaştırma modlarının kullanılmasına dönük inisiyatiflerde var.
Bir yandan kara yolundan bir ana konvoyun oluşması ve Zaporijya-Mariupol hattında bu tahliyelerin yapılması değerlendirilirken diğer yandan da Berdyansk'tan deniz yoluyla çalışlalar var. Buna dair eşgüdüm halen devam ettiği için bunun operasyonel detaylarını paylaşmayı tercih etmiyorum. Temennimiz en kısa sürede herkesin üzerinde uzlaşacağı bir çerçevenin kurularak bu tahliyelerin yapılması ve onun da ötesinde Türkiye'nin gayretleri çerçevesinde kalıcı bir ateşkesin yapılarak barışın temin edilmesi" dedi.
UÇAKLARIMIZ GÜVENDE
Boryspil Havalimanındaki Türk Silahlı Kuvvetlerine ait 2 adet A400M nakliye uçağının son duruma hakkında bilgi veren Güldere, "Uçaklarımız güvende, emniyetli. Her gün uçaklarımız hakkında gerekli kontroller yapılıyor, bilgiler alınıyor. Uçaklarımızın mümkün olacak ilk aşamada ülkemize dönmesi için eşgüdüm devam ediyor. Umuyoruz ki hem öncelikli bu uçaklarımızı Türkiye'ye uğurlarız hem de bunun sonrasında bir ateşkes ve barış süreci olur, hava sahası açılır, siviller güven içinde seyahat edebilir" ifadelerini kullandı.