Kıbrıs'ta Birleşmiş Milletler (BM) gözetiminde pazartesi gününden bu yana süren tarihi müzakerelerde dün birçok ilk yaşandı. İsviçre'nin Cenevre kentindeki konferansın açılışını BM Genel Sekreteri Antonio Gutteres yaptı. Konferansa, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ve Rum lider Nikos Anastasiadis ile garantör ülkeler adına Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Kocias ve İngiltere Dışişleri Bakanı Boris Johnson katıldı. Garantör devletlerin masaya oturması ile Kıbrıs sorununun çözümünü öngören müzakereler son aşamasına girdi. Dünkü zirve ile Türkiye, Yunanistan ve İngiltere 57 yıl aradan sonra aynı konuyu görüşmek üzere masaya oturdu. Akıncı ile Anastasiadis ise 47 yıl sonra ilk kez Türk ve Rum taraflarının birbirlerine toprak paylaşımını içeren harita veren liderler oldu. Toplantıda ayrıca, çözüm müzakerelerinden sonra ortaya çıkacak olası yeni "Kıbrıs Devleti"nin güvenliği de görüşüldü. Dünkü toplantıdan alınacak sonuçların "ümit verici" yani; adadaki Türk ve Rum toplumlarının güvenliği temin eden ve birbirlerine karşı olan güveni artıran önlemler konusunda bir uzlaşma sağlanması olasılığında üç garantör ülkenin başbakanlarının bir araya gelmeleri bekleniyor.
PÜRÜZLER VE ÜMİTLER
BM Genel Sekreteri Guterres, adanın garantörlük sistemi için başlayan görüşmelerin son derece yapıcı bir ortamda geçtiğini; ancak nihai çözüm için Cenevre'den mucize beklenmemesi gerektiğini söyledi. Çözüm bulunsa dahi son sözün Kıbrıs'ta düzenlenecek referanduma ait olacağının altını çizen Guterres, Kıbrıs sorununa çözüm şekliyle ortaya çıkacak yeni devletin işlerlik kazanması için tarafların çalışmalarını sürdüreceğini vurguladı. Herhangi bir uzlaşma sağlanmazsa, müzakerelerin başka bir tarihe ertelenmesi öngörülüyor. Cenevre müzakerelerinde toprak paylaşımı için tarafların birbirlerine sundukları haritaların "beklentilerin doğrultusunda bulunduğu" belirtiliyor. Bu çerçevede Rum tarafı Türk kesimine yüzde 28.2 bırakırken; Türk tarafı kendisine yüzde 29.2 oranında toprak bırakıyor. Rum tarafının talep ettiği Güzelyurt'un, Türk tarafının yönetim biçimde "dönüşümlü başkanlık sistemi" talebine karşı kullanılacağı iddia ediliyor. Bu arada garantör üç devletin müsteşar düzeyinde oluşturacağı ortak heyetin, hazırlayacağı raporla 23 Ocak'taki ikinci buluşmaya kadar görüş ayrılıklarını kapatmaya çalışacağı belirtildi.
"ADA'DA TÜRK ASKERİNİN VARLIĞI DEVAM EDER, BU KKTC HALKININ TALEBİDİR"
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Cenevre'de düzenlediği basın toplantısında Kıbrıs müzakerelerinde teknik konuları konuşmak üzere 18 Ocak'ta uzmanların, sonraki bir tarihte ise bakanların bir araya geleceğini söyledi. Çavuşoğlu özetle şunları söyledi: İkili görüşmelerimiz oldu. Bugün Türkiye'nin düşüncelerini net bir şekilde paylaştık. Garantörler olarak Genel Sekreter'le ayrı bir toplantı yaptık. Kıbrıs'ta sorunun çözümü herkes için kazan-kazan getirecek. Bundan sonraki toplantılar yardımcılarımız tarafından gerçekleştirilecek. Dönüşümlü başkanlığın süreleri gibi hassas konular var. Herkes çözüm konusunda samimi olursa sonuç alınır. Bu süreç somut takvime bağlanmalı, süreç ömür boyu devam edemez. Bize kalsa yardımcılarımız bu toplantıya ara vermeden devam edecekti ama Yunanistan istişare yapmak için zaman istedi. Türkiye'nin garantörlüğü devam eder, Ada'da da Türk askerinin varlığı devam eder, bu KKTC halkının talebidir. Herkes kendi düşüncesini söyledi, biz de neden askeri varlığımızın devam etmesi gerektiğini gerekçeleriyle anlattık.
Garantör devletler Kıbrıs'ın güvenliği konusuda kendi sabit görüşlerini dile getirdi:
Türkiye: "Ortaya çıkacak Yeni Kıbrıs devletinin kurucularından biri olan Kıbrıs Türk kesimine Türkiye'nin garantörlük rolünün sürdürülmesini ve adadaki Türk askeri birliklerin 15 yıldan sonra adadan ayrılmaya başlamasını" önerdi.
Yunanistan: "Eski garantörlük sistemi yerine, yeni bir sitem ve Türk Birliklerinin aşamalı olarak adadan ayrılmasını" önerdi.
İngiltere: "Çözümden sonra adada bulundurduğu üslerinin konuşlandığı toprakların bir bölümünü ortaya çıkacak Yeni Kıbrıs Devleti'ne hibe edeceği" yolundaki önerisini yineledi.