Katar'ın Türk sanayisine büyük güven duyduğunu belirten Al Şafi, "özellikle savunma sanayinde askeri, eğitim ve işbirliği alanlarında çok sayıda anlaşma mevcut olup; ay sonunda yapılması planlanan Yüksek Stratejik Komite toplantısında tüm sektörleri kapsayan yeni anlaşmaların imzalanması beklenmektedir" dedi.
YENİ BİR KİLOMETRE TAŞI
Geçtiğimiz ay Türk Savunma Sanayi tarafından Katar Deniz Kuvvetler için üretilen ilk (CTS) ve QTS 91 Al Doha isimli iki silahlı eğitim gemileri denize indirilmesini değerlendiren Al Şafi, "Hiç şüphe yok ki eğitim gemisi (Al-Doha) nın denize indirilmesi, Katar Devleti ile Türkiye Cumhuriyeti arasındaki seçkin ikili ilişkilerde yeni bir kilometre taşı olup, iki ülke arasındaki işbirliği ve askeri yatırımın meyvelerini toplamada önemli bir aşamadır. Bu stratejik ilişkiler, askeri ve savunma sektörleri de dahil olmak üzere tüm ortak işbirliği sektörlerine yansıyan iki ülkenin her birinin yaşadığı zorluklarla güçlendirildi ve QTS 91 Al-Doha'nın deniz kuvvetleri sistemine katılımı, Türk sanayisine olan büyük güvenimizi yansıttığı gibi ülkelerimizin bölgesel olarak konumunu ve bölgede güvenlik ve istikrarı koruma çabalarını güçlendirme yolunda ek bir adımdır" diye konuştu.
Türkiye ve Katar arasında 2014 yılında Yüksek Stratejik Komitenin kurulmasından bu yana elliden fazla anlaşma imzalandığına dikkat çeken Al Şafi, her sene imzalanan anlaşmaların, iki ülkenin işbirliği alanlarını genişletme ve çeşitlendirme kararlılığını yansıttığını söyledi.
TÜRKİYE-KATAR KOVID-19 SONRASI YATIRIM ORTAMINI DEĞERLENDİRİYOR
Türkiye-Katar arasındaki ticaret hacmi 2018 sonu itibarıyla bir önceki yıla göre yüzde 57 artarak 1,4 milyar dolar düzeyine ulaştı. İki ülke arasındaki ilişkilerin liderler ve halklar düzeyinde öne çıktığını dile getiren Al Şafi, bu nedenle Türkiye-Katar'ın önünde her zaman hem hükümetler hem de özel sektör düzeyinde proje fırsatlarının bulunduğunu söyledi. Al Şafi Kovid-19 sonrası dönemdeki küresel yavaşlamaya rağmen iki ülkenin yatırımların artırılması konusundaki çalışmalarına hız verdiğini söyledi. Al Şafi şöyle devam etti:
"Özellikle son zamanlarda Katar Devleti'ndeki gıda mağazaları, iki ülke arasındaki kardeşçe ilişkiyi ve büyük yakınlaşmayı popüler düzeyde yansıtan Türk ürünlerini desteklemek ve tanıtmak için birçok girişimde bulundu. Kovid-19 virüsünün yayılmasının neden olduğu küresel ekonomik yavaşlamaya rağmen, her iki tarafta da bu yatırımların artırılması için sürekli çalışmalar bulundu. Türk pazarında müteahhitlik alanında en büyük üçüncü yatırımcı olan Katarlı şirketlerin somut varlığı mevcut. Türkiye, ister yatırım, ister turizm için Katarlılar tarafından tercih edilen bir ülke. Türk şirketleri de, Katar'da düzenlenecek olan 2022 Dünya Kupası için altyapı ve inşaat ile ilgili projeleri uygulamak için büyük sözleşmeler imzaladılar."
"LİBYA'DA POLİTİKALARIMIZ TÜRKİYE İLE UYUM İÇİNDE"
Türkiye ve Katar'ın ekonomik ilişkilerin dışında Libya gibi bölgesel çatışma alanlarındaki işbirliğini de sürdürdüğünü dile getiren Büyükelçi Al Şafi, iki ülke politikalarının Libya'da uyum içinde olduğunu söyledi ve şöyle konuştu:
"Katar Devleti, ateşkes anlaşmasının tüm Libya topraklarında duyurulmasını memnuniyetle karşıladı ve Libya'nın egemenliğini, birliğini ve istikrarını artıracak bütün çabaları desteklemektedir. Ayrıca barış görüşmelerinin, Libya topraklarının birliğini koruyan, kardeş Libya halkının haklarına saygı duyan, hukuk devleti ve sivil kurumlar kuran kapsamlı bir siyasi çözüm yolu bulmasını ummaktadır. Biz başından beri uluslararası alanda tanınan meşru hükümeti destekliyoruz. Bu konudaki tutumumuz Türkiye'nin pozisyonuyla uyum içindedir. Bütün çabalarımız barış getirmeyi, Libya'nın istikrarını ve refahını arttırmayı ve her iki tarafa da fayda ve menfaat sağlamayı amaçlamaktadır."
KATAR VE TÜRKİYE İSLAM VE MÜSLÜMANLARA KARŞI HOŞGÖRÜSÜZLÜKLE MÜCADELE VERİYOR
Özellikle Avrupa'da son dönemde yeniden artışa geçen İslam ve Müslümanlara yönelik şiddet, hakaret, ayrımcılık ve düşmanlığa ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Al Şafi, bu dönemin son derece kritik önemde olduğunu, Katar ve Türkiye'nin İslam kültürünü tanıtma alanında yoğun bir çalışma içinde olduğunu söyledi. Al Şafi şöyle devam etti:
"Türkiye ve Katar İslami eğitim ve kültür kurumlarının ekonomik kaynaklarını sürdürmeye, İslam'ın olumsuz algılarını ortadan kaldırmaya ve küresel değerler bilincini artırmaya yönelik birçok girişim ve projeye sahipler. Gerçek İslam, basmakalıpları ve yanlış inançları azaltmak ve her açıdan önyargılarla, İslam'a ve Müslümanlara karşı hoşgörüsüzlükle mücadele etmek için İslam dünyası ile batı arasındaki ilişkilerin güçlendirilmesinde rol oynamaktadır. Son gelişmeler ve İslamofobi dalgasının tırmanmasının ardından, Katar Devleti, dinlere hakareti kışkırtan popülist söylemlerin artan yükselişini kınayarak, inanç, ırk veya din temelli her türlü nefret söylemini tamamen reddettiğini yeniledi. Şüphesiz ki içinde bulunduğumuz dönem çok kritiktir. Küresel bir kriz ve İslam'ın derin bir şekilde yanlış anlaşılması ile çoğu zaman dinin yanlış bağlamlarda kullanılması, zaman zaman olaylara ve can kayıplarına neden olan siyasi güdülerle karıştırılıyor. Bu nedenle yanlış anlamaları düzelterek sabırla çalışmak son derece önemlidir."
KATAR'DAN TÜRKİYE'DEKİ EĞİTİM PROJELERİNE DESTEK
Katar'ın sürdürülebilir kalkınmanın temel ayaklarından biri olarak eğitim projelerine özel bir önem verdiğini dile getiren Al Şafi, yürütülen projeler aracılığıyla eğitim alanında birçok program ve projeyi gerek tek başına gerekse dünyanın çeşitli yerlerindeki uluslararası kuruluşlarla işbirliği içinde yürüttüklerini ifade etti.
Al Şafi, "Çeşitli ülkelerde çocukları eğitmeye yönelik girişimler ve çabalar arasında, Majesteleri Sheikha Mozah bint Nasser tarafından 2012 yılında kurulan ve onlarca ülkede yoksulluktan ve çatışmalardan tükenen milyonlarca çocuğun eğitimine katkıda bulunan ve onlara projeler, eğitim kaynakları ve fırsatlar sağlayan küresel bir girişim olan "Education Above All" (Eğitim her şeyin üstünde) kurumu yer almaktadır. Eğitim, bireysel güçlenmenin en önemli unsuru olduğundan daha iyi bir gelecek için gerçek bir umut vermektedir" diye konuştu.
Dost ülkelerde kalkınma ve eğitim sektörünün desteklenmesinin de Katar'ın önemli önceliklerinden biri olduğunu kaydeden Al Şafi, Katar Kalkınma Fonunun birçok ülkede olduğu gibi Türkiye'de de bu alanda çalışmalarını sürdürdüğünü söyledi. Al Şafi, "Örneğin, yakın zamanda Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımlarıyla İstanbul'da açılışı gerçekleşen İbni Haldun Üniversitesinin, öğrenci yurtları, öğretim üyeleri ve idari personel için akademik ve idari binalarının finansmanı 25 milyon dolarla Katar Kalkınma Fonu tarafından gerçekleşen büyük eğitim projelerinden biridir. Finansal destek hizmetlerine ek olarak modern bir teknolojik ağın genişletilmesi ve mobilyalarının da dahil olduğu eğitim ekipmanları, cihazlarının tedarikini ve kurulumunu da içermektedir. Bunun yanı sıra tasarımların, ihale dokümanlarının hazırlanması ve proje uygulamasının denetlenmesi için gerekli danışmanlık hizmetlerini de kapsamıştır. Türkiye'deki eğitim sektörüne hizmet eden bu tür projeler, diğer öğrenci değişim programlarıyla birlikte Arapça öğrenimine yönelik burslar, ortak araştırma ve çalışmalar, Katar Devleti'nin Türkiye'deki halk düzeyinde büyük ve etkili katılımını ve Türk halkıyla ilişkisinin derinliğini yansıtmaktadır. Bu da Türk halkının, Katar Devleti ve tüm kurumları nezdindeki itibarını teyit etmektedir" diye konuştu.