Washington Post yazarı Suudi Gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın Suudi yetkililer tarafından katledilmesinin üzerinden 3 yıl geçti. Evlilik işlemleri için Suudi Arabistan'ın İstanbul Levent'te bulunan başkonsolosluğuna giren Kaşıkçı, buradan bir daha çıkamadı. Suudi Arabistan'dan gelen aralarında adli tıp uzmanının yanı sıra istihbarat ve rütbeli askerlerin de bulunduğu 15 kişilik infaz timi tarafından hunharca konsolosluk binasında katledildi. Vahşet ses kayıtlarına da yansıdı. Olay anına ilişkin soruşturma birimlerinin elde ettiği ses kayıtlarında Kaşıkçı'nın önce uyutulduğu daha sonra ise parçalara ayrıldığı duyuluyor.
VELİAHT PRENS SELMAN: BİLGİM YOK
Suudi Arabistan yönetimi, ilk etapta Kaşıkçı'nın katledilmesini inkar yolunu seçti. Ancak gerek Türk güvenlik birimlerinin etkin soruşturması gerekse dünya kamuoyundaki baskılara dayanamayarak işledikleri cinayeti 20 gün sonra itiraf etmek zorunda kaldı. Veliaht Prens Muhammed bin Selman ise cinayeti kınayarak kendisinin bilgisinin olmadığını savundu. Kaşıkçı'nın cansız bedeninin nerede olduğu ise halen bilinmezliğini koruyor.
TÜM TALEPLERİ 3 YIL BOYUNCA REDDETTİLER
Vahşi cinayete katılan Suudi yetkililerin Türkiye'de yargılanmasına yönelik tüm talepleri 3 yıl boyunca reddetti ve işbirliğine yanaşmadı. Cinayetle ilgili görevlendirilen Birleşmiş Milletler Yargısız ve Keyfi İnfazlar Özel Raportörü Agnes Callamard'ın soruları da yanıtsız bırakıldı. Suudi Arabistan yönetimi, cinayetle bağlantılı oldukları gerekçesiyle 5'i idam talepli 11 kişi hakkında dava açtı. Beş sanık 20'şer yıl hapis cezası aldı. Davada yargılanan sanıklardan biri 10 yıl, ikisi yedi yıl hapis cezasına mahkum oldu. Ancak Suudi yetkililer tarafından ceza verilen sanıkların ismi paylaşılmadı. Kaşıkçı'nın cesedinin nerede olduğuna ilişkin herhangi bir ifadede bulunulmadı.
26 ŞÜPHELİ YARGILANIYOR
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından aralarında 15 kişilik suikast timinin de bulunduğu 20 şüpheliye yönelik dava açıldı. 2 şüphelinin 'azmettirme', 18 şüphelinin ise 'tasarlayarak ve canavarca hisle eziyet çektirerek kasten öldürme' suçundan cezalandırılması talep edildi. Geçtiğimiz yıl ise soruşturmayla ilgili 6 şüpheliyle ilgili ikinci bir soruşturma daha tamamlandı ve hali hazırda görülen İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki davayla birleştirildi.
SON BAKIŞ...
Dava dosyasında yer alan ve yeni gün yüzüne çıkan ifadeler ise vahşet günü olan 2 Ekim tarihinde Kaşıkçı'nın konsolosluk binası içerisindeki son anlarına tanıklık ediyor. Tanık ifadelerinde en dikkat çeken ve trajik olan ise Kaşıkçı'nın hunharca katledilmesinden sadece dakikalar önce gören katip Emine B.'nin ifadesi oldu.
'BU ADAM ÇOK BEYAZ KESİN TÜRKLÜK VAR'
İfadeye göre Kaşıkçı, konsolosun makamının bulunduğu kata çıkmak için giriş katındaki asansöre yöneldi. Onunla ilk ve son defa orada göz göze geldiğini aktaran Emine B., "Hatta kendimce 'Bu adam çok beyaz, kesin Türklük var, Suudilere hiç benzemiyor' diye aklımdan geçirdim. Konsolosluktan çıktığını görmedim. Konsolosluk binasının girişinde holdeki asansörün önünde beklediğini gördüm. Nereye gittiğini kiminle görüştüğünü görmedim" ifadelerini paylaştı.