Modern anestezi ve antibiyotikler olmadan kafatası ameliyatı kulağa ölüm cezası gibi gelebilir. Ancak, tıbbi nedenlerden dolayı kafatasında delik açma, kesme veya kazıma eylemi olarak bilinen trepanasyon, binlerce yıl boyunca antik Yunanistan'dan Kolomb öncesi Peru'ya kadar geniş bir bölgede uygulandı. Elbette her hasta hayatta kalmayı başaramadı. Fakat İnka İmparatorluğu'nda 100'den fazla birey dahil olmak üzere çoğu başardı. Kolomb öncesi Peru'daki yüzlerce kafatası üzerine yapılan yeni bir araştırma, bu cerrahların başarı oranlarının şaşırtıcı derecede yüksek olduğunu ortaya koydu. İnkalarda başarı oranı % 80'e kadardı. Bundan 400 yıl sonraki Amerikan İç Savaşı sırasındaki kafatası ameliyatlarının başarı oranı ise % 50 idi.
KAYITLAR TEK TEK İNCELENDİ
Araştırmacılar, Peru'nun güney kıyılarından MÖ 400'den 200'e kadar tarihlenen 59 kafatasını, Peru'nun merkez yaylalarında 1000-1400 yılları arasına tarihlenen 421 kafatasını ve 1400'lerin başlarından 1500'lerin ortasına kadar İnka İmparatorluğu'nun başkenti Cusco çevresindeki yüksek dağlardan 160 kafatasını inceledi. Cerrahi delik etrafındaki kemik iyileşme belirtisi göstermediyse, araştırmacılar hastanın ameliyat sırasında ya da çok kısa bir süre sonra öldüğünü varsaydı. Kafatasına açılan deliğin etrafındaki düz kemik, hastanın ameliyattan sonra aylar veya yıllar boyunca hayatta kaldığını gösteriyordu. Sonuçlara göre erken grubun sadece % 40'ı operasyonlardan sağ çıkmıştı. Fakat bir sonraki grupta %53'ü hayatta kaldı, ardından İnka döneminde ise % 75 - % 83 oranında insan hayatta kaldı. Bir İnka dönemi kafatası, beş tane iyileşmiş ameliyat izine sahipti. Araştırmacılar daha sonra bu başarı oranlarını, Amerikan İç Savaşı'ndaki askerler üzerindeki benzer teknikler kullanılarak yapılan kafatası ameliyatlarıyla karşılaştırdı. İç Savaş tıbbi kayıtlarına göre, kafatası cerrahi hastalarının % 46 ila % 56'sı öldü. Bu oran İnkalar dönemi hastalarında sadece % 17 ila % 25 idi.