İtalya yakın tarihinin en kritik referandumunda halk, yüzde 40.9'a karşı yüzde 59.1 oy oranıyla anayasa değişikliğine 'Hayır' dedi. Rekor düzeyde katılım gerçekleşen referandumda 51 milyon seçmenin yüzde 65'i sandığa gitti. 'Evet' cephesinin lideri İtalya Başbakanı Matteo Renzi bu net mağlubiyetin ardından, referandumdan önce verdiği sözü tuttu ve istifasını açıkladı.
Referandumu, katılımın yüksek olması nedeniyle "demokrasi bayramı" şeklinde tanımlayan Renzi, "İtalyan halkı, açık ve net şekilde konuştu. Hayır cephesi kazandı. Bu net bir yenilgidir. Bu yenilgi benim. Hayır cephesinin liderlerini kutluyorum. Kendi adıma sorumluluğu üstleniyorum" dedi.
Renzi, istifasına ilişkin Cumhurbaşkanı Sergio Mattarella ile 30 dakika süren bir görüşme yaptı. Matarella Renzi'den istifasını bütçenin parlamentoda onaylanması sonrasına bırakmasını istedi.
İtalya tarihinin en genç başbakanı olarak göreve başlayan Renzi'nin istifası Avrupa'da da endişeyle karşılandı. Uzmanlar İtalyan bankalarının yaşadığı batık kredi sorununun piyasa koşullarında kendi kendine çözülemeyecek kadar büyük olduğunu ve İtalya'da yaşanabilecek bir bankacılık krizinin Avrupa genelindeki banka sektörünü etkileyebileceğini söyledi.
Referandumun ardından muhalefetteki Beş Yıldız Hareketi ve eski Başbakan Silvio Berlusconi'nin Forza İtalia'sı, erken seçim çağrısında bulundu. Ana muhalefetteki Beş Yıldız Hareketi'nin lideri Beppe Grillo, "Güle güle Renzi. İtalyanlar hemen seçime çağrılmalı" mesajını paylaştı. Avrupalı uzmanları, erken seçim belirsizliği kadar, komedyen olan Beppe Grillo'nun "Seçilirsek Euro Bölgesi'nden çıkarız" vaadi ve "Avrupa Birliği zaten çöktü" açıklamaları da endişeye sürüklüyor.
Renzi'nin istifa kararının ardından Ekonomi Bakanı Pier Carlo Padoan'ın başbakanlık koltuğuna oturabileceği konuşuluyor.
Muhalefetin isteği üzerine İtalya erken seçime gitmezse, en yakın genel seçimler 2018 yılında yapılacak.
RENZİ NE İSTİYORDU?
Renzinin başını çektiği cephe, anayasada kapsamlı bir değişikliği ve parlamentonun iki kanadından biri olan Senato'nun yetkilerini törpülemeyi istiyordu. "Bir futbol takımının teknik direktör değiştirmesinden daha sık hükümet değiştiriyoruz" diyen Renzi, bu şekilde 70 yılda 63 hükümet değiştiren İtalya'da daha uzun süreli kabinelerin görev yapmasını hedefliyordu.