Conte, Ankara'dan ayrılmadan önce İtalyan basınına Türkiye ziyaretine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
İtalya'nın Libya'da demokratik bir süreç başlatmak istediğini, bunun da zaman aldığını anlatan Conte, "Bunun için çeşitli adımlardan geçmeliyiz, gündemi Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği ile paylaşıyoruz ve tabii diğer tüm aktörlerin birleşmesi gerekecek. Libya'da başrolde olabilecek tek bir devlet yok, öyle ki bir çatışma var. Böyle düşünmek kibirli ve gerçekçi olmayan bir tutum olur. Libya'da kimse kendi kişisel çıkarları için rol oynamayı düşünemez. Şunu söylemem lazım ki Cumhurbaşkanı Erdoğan'da da böyle bir izlenimim olmadı." ifadelerini kullandı.
İtalya'nın Libya krizinde bir tarafta yer alamayacağını, bunun tarihi, ekonomik, kültürel nedenleri olduğunu belirten Conte, "Biz nüfuz gücümüzü Libya halkının refahı, özerkliği ve bağımsızlığına yönlendirmek istiyoruz. Libya halkı için çalışmalıyız." dedi.
Conte, kendilerini, barış sürecinin kolaylaştırıcılarından biri olarak tanımlarken, dış politikada bu tür karmaşık durumları, statlardaki taraftarlar gibi heyecanla ele almamaları gerektiğini söyledi.
Giuseppe Conte, "Türk ve Rus girişimine olumlu bakıyorum. Şimdi bu önemli sonuç ancak iki ülke bütün ajandayı dikte edemez. Bu nedenle Berlin'de hepimiz birlikte çalışacağız." diye konuştu.
Başbakan Conte, İtalyan basınında, kendisinin çarşamba günü Libya'nın doğusundaki gayrimeşru silahlı güçlerin lideri Halife Hafter ile BM nezdindeki meşru Ulusal Mutabakat Hükümeti Başbakanı Fayiz es-Serrac'ı Roma'da bir araya getirmek istediğine dair yorumlar gördüğünü ifade ederek, "Bunu dile getirmek, Libya dosyasını bilmediğiniz anlamına gelir. Böyle bir şey kesinlikle düşünülmedi. Ben bunu geçen yıl deneyimledim. Daha savaş yokken düzenlediğimiz Palermo Zirvesi'nde onları bir masaya oturtmanın zorluğunu gördüm." dedi.
İtalya Başbakanı, Ankara'dan ayrılarak, Libya gündemli turunun ikinci ayağı olan Mısır'ın başkenti Kahire'ye geçti.