İsveç Başbakanı Magdalena Andersson'un koltuğa oturabilmesinin altında terör örgütü YPG/PKK destekçisi vekil Amineh Kakabaveh ile örgüte destek verme şartıyla yaptığı anlaşma yatıyor.
Sosyal Demokrat Partili Andersson, istifa ederek görevi bırakan Stefan Löfven tarafından başbakanlık için önerilmişti.
Aday olduktan sonra koltuğa oturabilmek için vekillerin çoğunluğu tarafından veto edilmemiş olma şartını sağlayarak parlamentonun onayını alması gereken Andersson, bağımsız vekil Kakabaveh'le, oyuna ihtiyaç duyduğu gerekçesiyle müzakereye oturdu.
İran kökenli Kürt milletvekili Kakabaveh, Andersson'un parlamentonun onayını alarak başbakan seçildiği 24 Kasım 2021'de Facebook hesabından iki mesaj paylaştı.
İlki, Sosyal Demokrat Partinin sekreteri Tobias Baudin'in de imzasının bulunduğu "Kürtlerin hakları ve kendi kaderini tayin hakkı mücadelesi hakkında yapıcı tartışmalar ve görüşmeler sonrasında açıklama" başlığı altında bir bildiriydi.
"PYD İLE İŞ BİRLİĞİNİ DERİNLİŞTİRME NİYETİNDELER"
"YPG/YPJ veya PYD bünyesinde savaşan veya bunlara sempati duyan özgürlük savaşçılarının bazı devlet aktörleri tarafından terörist olarak sınıflandırılması kabul edilemez" ifadesi bulunan bildiride, şunlar yer aldı:
"Sosyal Demokratlar, PYD ile iş birliğini derinleştirme niyetindeler. Amineh Kakabaveh bu konuda çalışma yapacak, Sosyal Demokratlar grubuna katılacak. Bunu, kuzeydoğu Suriye'deki özerk yönetimin demokrasi ve insan haklarına saygı konusundaki çalışmalarını desteklediğimiz için yapıyoruz. Rojava'da özerk yönetim Orta Doğu için önemlidir ve onları desteklemeye devam etmek istiyoruz. Savaştan sonra yeniden yapılanma önemlidir ve İsveç bunu desteklemelidir. Siyasi parti PYD, özerk yönetimde öncü bir role sahiptir ve meşru bir muhataptır."
YPG/PKK'YA DESTEK ŞARTIYLA ANLAŞTILAR!
Kakabaveh, Andersson ile terör örgütü YPG/PKK'ya destek konulu anlaşmasını duyurduktan sonra "Bugün İsveç'te benim oyumla tarih yazıldı. Magdalena Andersson, İsveç'in ilk kadın Başbakanı oldu." paylaşımını yaptı.
Muhalefetteki İsveç Demokratları Partisi Başkanı Jimmie Akesson, sert eleştirileriyle anlaşmanın içeriğini ve Andersson'un bu anlaşma sayesinde başbakanlık koltuğuna oturabilmiş olmasını o dönem gündemde tutmuştu.
Akesson, basına verdiği demeçlerde, "Kakabaveh, taleplerde bulundu ve Sosyal Demokratlarla PYD ile ilişkilerini derinleştirmeleri konusunda anlaştı. PYD'nin dünya çapında tanınan bir terör örgütü olan PKK ile bağlantıları var. Elbette bu İsveç'in dış ilişkilerini etkileyecek." değerlendirmeleri yapmıştı.
ANDERSSON HÜKÜMETİ ANLAŞMANIN GEREĞİNİ YAPIYOR
İş başına gelmesinden günler sonra Andersson hükümetinin Dışişleri Bakanı Ann Linde, YPG/PKK'nın SDG adını kullanan elebaşlarından İlham Ahmed ile Stockholm'de görüştü.
Linde, 10 Aralık 2021'de yaptığı Twitter paylaşımında "Kuzeydoğu Suriye'deki durum hakkında SDG'den İlham Ahmed ile yapılan samimi görüşmeyi takdirle karşılıyoruz. İsveç aktif bir ortak olmaya devam ediyor." ifadelerini kullandı.
Ann Linde
YPJ ELEBAŞIYLA DA GÖRÜŞTÜLER!
Bu görüşmenin ardından örgüt yanlısı medya da dahil olmak üzere pek çok mecrada İsveç'in YPG/PKK işgalindeki bölgeye 376 milyon dolarlık desteği haberlere konu olmuştu.
Kakabaveh, 25 Mart 2022'de Facebook hesabından yaptığı bildirimde Linde'nin bu kez YPJ elebaşı Nesrin Abdullah ile görüştüğünü duyurmuş, üçlü fotoğraflar paylaştı.
İsveç, başkentindeki görüşmelerin ve ev sahipliği yaptığı toplantıların yanı sıra Suriye'nin doğusunda örgüt işgalindeki bölgelere belli aralıklarla resmi heyetler göndererek, terörist elebaşlarıyla bir araya geliyor.
YPG/PKK'nın sözde özerk yönetimlerine maddi destek sağlayan İsveç, yardım kuruluşları yoluyla da bölgedeki altyapı çalışmalarına destek veriyor.
KAKABAVEH DESTEĞİNİ ÇEKMEKLE TEHDİT ETTİ
Öte yandan Kakabaveh, dün İsveç resmi haber ajansı TT'ye yaptığı açıklamada kendisiyle yaptığı anlaşmayı tam anlamıyla yerine getirmezse hükümetten desteğini çekeceğini, gelecek baharda yapılacak bütçe oylamasında hükümetin düşmesi için oy kullanacağını söyledi.
BAŞKAN ERDOĞAN İSVEÇ VE FİNLANDİYA MESAJI: HAYIR DİYECEĞİZ
19 Mayıs'ta Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesinde düzenlenen "Kütüphane Söyleşileri" programında, Türkiye'nin farklı illerinden gelen gençlerle bir araya gelen Başkan Recep Tayyip Erdoğan, İsveç ve Finlandiya'nın NATO'ya başvuru süreciyle ilgili, "Bunlar terör odaklarını kendi ülkelerinde barındıranlar. NATO'ya Finlandiya ve İsveç'in girmesine hayır diyeceğiz. İsveç tam bir terör yuvasıdır." açıklamasında bulunmuştu.
Başkan Erdoğan, şu ifadeleri kullanmıştı:
"NATO ile ilgili adımda, malum bu İsveç, Finlandiya bizdeki terör odaklarını kendi ülkelerinde barındıranlar ve PKK'ya YPG'ye bu denli ülkelerinde ev sahipliği yapacaklar, paçavralarını her yere asacaklar…
Kendilerine de söyledik NATO bir güvenlik teşkilatıdır. Böyle bir teşkilatta terör örgütlerinin olması kabul edilemez. Geçmişte girenler girdi. Bunun içinde Almanya'sı var Fransa'sı var… Yunanistan ve Fransa zaten girip çıkmıştı. Ama maalesef o dönemin Türkiye'deki yönetimi bunların önünü açtı ve bunlar tekrar NATO'ya geri döndüler. Geri döndüler de ne oldu? Örneğin, Dedeağaç'ta ABD üs kurdu. FETÖ terör örgütü Yunanistan üzerinden Avrupa'ya seyahat ediyor. Kendilerine vermiş olduğumuz teröristlerin isim listesini görmezden geliyor.
"İSVEÇ TAM BİR TERÖR YUVASI"
Bunları hala korumaya devam ediyor. 'Talepleriniz neden bilelim ona göre İsveç ve Finlandiya'ya bunu iletelim' diyorlar. Biz bir sokulduğumuz delikten bir daha sokulmayı düşünmüyoruz. Yunanistan'da bunu yaşadık. Biliyoruz ki İsveç de Finlandiya da bize aynı numarayı çekecekler. Niye böyle bir gaflete düşelim ki? Hele hele İsveç, tam bir terör odağı, terör yuvasıdır. Bunlar bize silah noktasında yaptırım da uyguladı. Yunanistan, Batı'ya 400 milyar avro borcu var. Hala Batı bunlara silah desteğini de veriyor."
Son Dakika: Başkan Erdoğan'dan çok net Finlandiya ve İsveç mesajı: "Hayır diyeceğiz!" | Video
"HAYIR DİYECEĞİZ"
Geçmişte bu delikten bu ülke bir kez sokuldu. Ama tekrar biz bir daha bu delikten sokulmayı kesinlikle istemiyoruz. Finlandiya ve İsveç'in NATO'ya girmesine 'hayır' diyeceğiz."