Yayınlanan bu belge ile 1970'li yıllardan beri "nükleer belirsizlik" politikası izleyen ve nükleer silahlara sahip olduğunu ne kabul ne de reddeden İsrail'deki nükleer silahların varlığı ilk kez "resmen" kanıtlandı.
The Guardian'ın haberine göre, 1975 yılındaki "gizli" toplantının tutanaklarında, Güney Afrika'nın Milli Savunma Bakanı PW Botha'nın İsrail'in o dönemdeki Milli Savunma Bakanı Şimon Peres'ten nükleer başlıklar istiyor. Peres ise ona üç farklı boyda savaş başlığı sunuyor. İki ülkenin imzaladığı bu anlaşmada "gizlilik" hakkında bir madde de bulunuyor.
ABD'li akademisyen Sasha Polakow- Suransky'nin bir kitap araştırması sırasında ortaya çıkardığı bu belgelerin iki ülke arasında yakın bir ilişki olduğunu gösterdiği ve nükleer silahları olduğunu ne kabul ne de reddeden İsrail'in nükleer politikasını ortaya çıkardığı belirtiliyor.
Belgelerin, özellikle bu hafta, New York'ta yapılacak nükleer silahsızlanma görüşmelerinin Orta Doğu'ya odaklanacağı göz önüne alındığında utanç konusu olacağı tahmin ediliyordu." The Guardian muhabiri, bu belgelerin, İsrail'in, nükleer silaha sahip olsa bile, "sorumluluk sahibi" bir güç olduğu için bu silahları kötüye kullanmayacağı, ancak, İran gibi ülkelere güvenmenin mümkün olmadığı yolundaki argümanlarını da boşa çıkardığını savundu.