Siyonist İsrail 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi'nde yaptığı saldırılarda barbarlıkta sınır tanımıyor. Dünyanın gözü önünde bütün savaş suçlarını işleyen katil İsrail ordusu, daha önce "güvenli olduğunu" iddia ettiği Gazze Şeridi'ndeki Han Yunus kentinin batısında yerinden edilmiş binlerce kişinin yaşadığı El-Mevasi bölgesine savaş uçaklarıyla saldırı düzenledi. Al Jazeera muhabiri saldırı sonrası Akdeniz kıyısındaki bölgede kanlı ve yıkıcı görüntülerin ortaya çıktığını bildirdi. Filistin Sağlık Bakanlığı, işgalcilerin yerinden edilmiş kişilere yönelik gerçekleştirdiği katliamda 90 kişinin hayatını kaybettiğini, 300 kişinin ise yaralandığını bildirdi. Yaralılar arasında durumu ağır olanlar bulunduğu kaydedildi.
CAMİYE FÜZE
İsrail ordusunun bombaladığı bölgede, yerinden edilmiş on binlerce Filistinli için çadırlar bulunduğuna dikkati çeken Filistin Sivil Savunma Birimi Sözcüsü Mahmud Basal, "İsrail bombaladığı yeri 'güvenli' olarak sınıflandırmıştı" dedi. Basal, saldırıda ölen ve yaralananların çoğunluğunu çocuklar ve kadınların oluşturduğunu da kaydetti. Katil İsrail ordusu, El-Mevasi bölgesinden sonra Gazze kentindeki Eş-Şati Mülteci Kampı'nı vurdu. El-Ebyad Camisi'ni hedef aldılar. Saldırıda 10 kişi hayatını kaybetti, 20 kişi de yaralandı.
BİNALARIN ENKAZINDAN 60 CESET ÇIKARILDI
İsrail ordusunun Gazze kentinin güneybatısında 4 gün süren yoğun hava ve kara saldırıları sonucu enkaza dönen binaların altından onlarca ceset çıktı. Yetkililer, şimdiye kadar yüzlerce yıkılmış ve yakılmış evin enkazında ve yollarda 60 Filistinlinin cesedinin bulunduğunu kaydetti.
SIĞINACAK YER YOK... TUZLU SU İÇİYORUZ...
Filistinliler sadece İsrail'in bombalarıyla değil su sıkıntısı ve sıcaklarla da mücadele ediyor. İsrail'in göçe zorladığı Filistinliler, sıcak havalar, su ve kanalizasyon altyapısı eksikliği ile kalabalık nedeniyle büyük sıkıntılar yaşıyor. Gazze'nin Şucaiyye Mahallesi'nden çocukları ve torunlarıyla göç eden Naim Ebu Kas "Burada hayat normal değil ve bir insanın yaşayabileceği düzgün yaşam koşullarından çok uzak. Sığınacak başka uygun yer bulamıyoruz ve tuzlu deniz suyu kullanmak zorunda kalıyoruz" dedi. Han Yunus sahilinde çadırda ailesiyle kalan Melek el-Nakle ise "Sıcak havaların yanı sıra aşırı tuzlu suyu kullanmak, yerinden edilen insanların koşullarını kötüleştirdi ve birçok kişide alerji hastalıklarına neden oldu" diyerek yaşadıkları zorlukları dile getirdi.