UAD'den yapılan yazılı açıklamada, ülke arasında 1955'te imzalanan, "Dostluk, Ekonomik Münasebetler ve Konsolosluk Hukuku" anlaşmasına dayanan uyuşmazlığa ilişkin duruşmaların 14 Eylül'de ABD'nin itirazlarıyla ilgili sunumla başlayıp 16 Eylül'de İran'ın karşı savunması ile devam edeceği belirtildi.
Duruşmalarda ikinci tur savunmalar 16 ve 18 Eylül'de yapılacak.
Açıklamada yeni tip koronavirüs (Kovid-19) önlemleri sebebiyle duruşmaların video konferans yöntemiyle gerçekleştirileceği kaydedildi.
ÖN İNCELEMEDE BAZI YAPTIRIMLAR KALDIRILMIŞTI
İran'ın, nükleer anlaşmadan çekilerek tek taraflı şekilde yaptırımları geri getirmesi nedeniyle ABD'ye karşı UAD'de açtığı davada iki ülkenin geçici itirazları Ekim 2018'de dinlenmişti.
UAD, 3 Ekim 2018'de ABD'nin İran'a yönelik yaptırımlarının askıya alınmasıyla ilgili bu ülkenin tedbir talebini kabul ederek, insani yardımlar ve sivil havacılığa uygulanan bazı yaptırımların kaldırılması kararı vermiş ve 13 Şubat 2019'da ABD'nin, İran'ın dondurulan 1,75 milyar dolar mal varlığıyla ilgili kendisine karşı açtığı davanın durdurulması talebini reddetmişti.
ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, UAD'nin tedbir kararını açıklamasının ardından, iki ülke arasında 1955'te imzalanan, "Dostluk, Ekonomik Münasebetler ve Konsolosluk Hukuku" anlaşmasının feshedildiğini açıklamıştı.
İRAN'IN ABD'YE KARŞI UAD'DE DAVA AÇMASI
Tahran yönetimi, ABD Başkanı Donald Trump'ın nükleer anlaşmadan çekilerek yaptırımları yeniden getirmesinin 1955'te iki ülke arasında imzalanan "İran-ABD Dostluk Anlaşması"na aykırı olduğunu savunarak, yaptırımların askıya alınmasını istiyor.
Anlaşmanın artık geçerli olmadığını iddia eden ABD tarafı ise İran'a yönelik yaptırımların herhangi bir anlaşmayı ihlal etmediğini savunuyor.
ABD Başkanı Donald Trump, 8 Mayıs 2018'de ülkesini nükleer anlaşmadan çekerek, İran'a yönelik yaptırımları geri getirmişti.
Bunun üzerine Tahran yönetimi, ABD'nin tek taraflı yaptırımlarının iki ülke arasında 1955'de imzalanan "Dostluk Anlaşması"nı ihlal ettiği gerekçesiyle UAD'de dava açmıştı.
Anlaşmada, iki ülke arasındaki "dostane ilişkiler" vurgulanırken, "karşılıklı olarak faydalı ticaret ve yatırımların ve daha yakın ekonomik ilişkilerin teşvik edileceğine" değiniliyor.
Anlaşmanın bir maddesi, taraflar arasında çıkacak herhangi bir anlaşmazlık diplomatik yollarla tatmin edici bir biçimde çözülemediği takdirde tarafların konuyu Uluslararası Adalet Divanı'na taşıyabileceğini belirtiyor.
UAD, uluslararası anlaşmalara konu olan sorunların çözümü konusunda BM yargı organı olarak görev yapıyor.